WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi (Paylı mülkiyette) K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan kaynaklandığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Keza paydaşlar rıza göstermedikleri takdirde taşınmazın bir bölümü paylı bırakılamaz. Aynen bölünerek paylaştırmanın (taksimin) mümkün olması durumunda bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para (ivaz) eklenerek denkleştirme sağlanır. Paydaşlar arasında anlaşma olmaması halinde hakim kendiliğinden bazı taşınmazları bir kısım paydaşlara, kalanı ise diğer paydaşlara verilmesi şekilde aynen bölünerek paylaştırmaya karar veremez..." (Yargıtay 14 H.D. 11.02.2019 tarih 2016/4353 Esas, 2019/1131 Karar) Ortaklığın giderilmesinin istenemeyeceği haller, Türk Medeni Kanunu’nun 698. maddesinde düzenlenmiştir. Maddede; “Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

    Mülkiyet hakkı üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi paylı mülkiyette paydaşların ortaklığı sona erdirebilmesini de içermektedir. Nitekim Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesi "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." düzenlemesi ile paydaşların malın paylaşılmasını isteme hakkına sahip olduklarını hükme bağlanmıştır....

    Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır....

    Müdürlüğünün iddiaları ise ancak ... kayıtlarına vakıf şerhinin işlenmesi istemi ile açacağı bir davada dikkate alınabilir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.07.2011 tarihli 2011/...-396 Esas 2011/463 sayılı Kararı da bu yöndedir. Davalı ... İdaresi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Ancak, dava konusu 486 ada 56 ve 57 sayılı parsellerde davacı ...'in .../... payı bulunmaktadır. Diğer paylar dava dışı kişilere aittir. Kısaca taşınmaz paylı mülkiyet rejimine tabidir. TMK'nın 688. maddesinde paylı mülkiyet "birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları" şeklinde ifade edilmiştir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden fazla kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir....

      Mahkemece, krokide A harfi ile belirlenen taşınmaz miktarının 142 ada 22 sayılı parsele eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş ise de, söz konusu parsel yenileme kadastrosu sonucu oluşan duruma göre 1500/3993 payın davacı Mustafa kızı ..., 1000/3993 payın ... kızı ...ve 1493/3993 payın ise, Durali oğlu ... adına paylı mülkiyet biçiminde tapuya kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Paylı mülkiyette her pay biribirinden bağımsız olup, her biri için ayrı ayrı davanın açılması gerekir. Hatice dışında, tescili istenen taşınmaz bölümü hakkında yöntemine uygun bir biçimde açılmış bir dava ve istek bulunmamaktadır. Paylı mülkiyette kişilerin pay oranı belli ise de her birinin payı taşınmazın tamamı üzerinde söz konusudur. Yani, zeminde fiili olarak paydaşların payları aksi kanıtlanmadıkça belli değildir....

        Mahkemece; tarafların kardeş ve taşınmazda paylı mülkiyet üzere malik olduklarını, davacı tarafından keşide edilen ihtarname ile davalının intifadan men edildiği, zemin kat yönünden ihtarnamede verilen sürenin bitimi ile dava tarihi arasındaki dönem aralığı için belirlenen ecrimisil miktarından davacının payına düşen miktarın davalı tarafından davacıya ödenen kira bedelinden daha düşük olduğu, davalının payını aşan kullanımının bulunmadığı, birinci kat yönündende davacının ecrimisil isteği bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ... 'nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. KARAR Dava, paylı mülkiyette paydaşlar arasındaki ecrimisil isteğine ilişkindir....

          Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....

          Burada öncelikle paylı mülkiyet rejiminin niteliği, ardında da hapis hakkının hukuki mahiyeti üzerinde durulması gerekmektedir. Türk Medeni Kanununun 688. maddesinde paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre, paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı vardır. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı, malikler arasında bir paylı mülkiyet birliği meydana getirir. Her paydaş, mülkiyet hakkının belli bir payına sahip olur. Her pay diğerinden bağımsız ayrıca tasarrufi işlemlere konu olabileceği için kanun bazı istisnalar hariç payları taşınmaz hükmüne tabi tutmuştur....

            Medeni usul hukukunda hukuki yarar, mahkemeden hukuksal korunma istemi ile bir davanın açılabilmesi için davacının bu davayı açmakta (veya mahkemeden hukuksal korunma istemekte) bir çıkarının bulunmasıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 732. maddeye göre paylı mülkiyette bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını tamamen veya kısmen üçüncü kişiye satması hâlinde, diğer paydaşlar önalım hakkını kullanabilirler." hükmü uyarınca paydaşa dava açma hakkı tanınmıştır. Bu sebeplerle davacının dava konusu taşınmazda müşterek hisse sahibi olduğundan dava açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır....

            UYAP Entegrasyonu