WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08/10/2009 gününde verilen dilekçe ile paydaşlıktan çıkarma ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 12/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Mahkeme kararı hükmü temyiz edene usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur. HUMK'nun 432/4. maddesi ve 01/06/1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 14/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...

    Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sonra ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....

      Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sonra ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasa'nın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır. (Yargıtay 1.Hukuk Dairesi, 17.6.2004 tarih 2004/7170 E.7389 K.) Gerçekten de bir paydaşın paylı mülkiyet hükümlerine tabi bir taşınmazda yararlanma ve kullanma, paydaşlardan her birinin diğerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde ve bu ölçü ile sınırlı olarak olanaklıdır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava paydaşlıktan çıkarma talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunun 696. Maddesinin 1. Fıkrası "Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir. Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır." şeklinde düzenlenmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki paylı mülkiyette ortaklığın giderilmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 02.07.2015 gün ve 2014/13595 Esas, 2014/7403 Karar sayılı ilamıyla karar verilmişti. Davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ HUMK'nın 440/III-2 maddesine göre, istisnaları hariç olmak üzere, sulh hukuk mahkemesi kararları karar düzeltmeye tabi değildir. Bu dava da yasanın öngördüğü istisnalardan olmadığına göre karar düzeltme istemi incelenemez. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karar düzeltme isteğini içeren dilekçenin REDDİNE, gereksiz yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Dosyada yer alan 1172 parsele ait tapu kaydından, taşınmazın paylı mülkiyet rejimine tabi ve davacı ile davalının 1/2’şer paylarının olduğu görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 688.maddesinde paylı mülkiyet, “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla malik olmaları” şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için, birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmamış olmasını gerektirir.Paylı mülkiyette mülkiyet hakkına sahip olan birden ziyade kişi olmasına rağmen eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcuttur. Eşya üzerindeki bu tek mülkiyet hakkı malikler arasında bir paylı mülkiyet birliğini meydana getirir....

            Maddede hakime tanınan yetki, paylı malın yer itibariyle olduğu kadar, zaman bakımından da bölünebileceği esasına dayandırılmıştır. Yasanın paylı mülkiyete ilişkin hükümleri bütün olarak incelendiğinde, 688. maddeden, 695. maddeye kadar, paylı taşınmazda yönetim, tasarruf, yararlanma, koruma, giderlere katılma ve bu konularda paydaşlarca verilen kararların etkisi düzenlenmiş, bu suretle paydaşların mülkiyet haklarını bir çekişmeye meydan vermeden, uyum ve düzen içerisinde kullanmaları amaçlanmıştır. Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Mad. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Mad. 698, 699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır....

              Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sonra ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Kanunun bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....

                Noterliğince düzenlenen, ... yevmiye numaralı, düzenleme şeklinde paylı mülkiyeti devam ettirme, yararlanma, kullanma ve yönetimine ilişkin sözleşmenin tasdikli örneğini temyiz dilekçesine eklemiş ve Türk Medeni Kanununun 698. maddesine göre, on yıl süre ile paylı durumun devam etmesinin davada taraf olan tüm paydaşlar tarafından kabul edildiğinden, davanın konusu kalmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davacı taraf, temyize cevap dilekçesinde, bu sözleşmenin varlığına karşı çıkmamış, sözleşmenin varlığının bu dava ile ilgisinin olmadığını ileri sürmüştür. Türk Medeni Kanununun 698. maddesinde "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle, paylı mülkiyeti devam etirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşma isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir....

                  Nevar ki mahkemece çekişmeli taşınmaz paylı olması nedeniyle davacının payına düşen 73,4 m² bölümünün orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiştir. Paylı mülkiyette paydaşlardan her biri, taşınmazın korunması için gereken tüm önlemleri tüm paydaşlar adına alabileceğinden ve paylı mülkiyete tâbi taşınmazın hisse itibariyle orman olması söz konusu olamayacağından, mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenen 838 m²'lik bölümün tamamının orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi gerekirken, sadece davacı payı yönünden orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu