Davacı vekili, davalılardan borçlu ...’ın borcundan dolayı İİK'nın 121. maddesi uyarınca icra mahkemesinden alınan yetki belgesi uyarınca davalının paylı maliki olduğu dava konusu 7156 ada 21 parsel sayılı taşınmazın satışı suretiyle ortaklığın giderilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Paylı mülkiyette ise, borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun bağımsız payının haczini ve satışını isteyebileceğinden yetki belgesine dayanarak taşınmazın paydaşlığının giderilmesini istemesi yasa koyucunun amacına uygun değildir. Somut olaya gelince; elbirliği mülkiyetine tabi dava konusu taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş ise de, dosya içerisindeki belgelere göre karar tarihinden sonra dava konusu taşınmazın paylı mülkiyete çevrildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.06.2013 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyette dönüştürülmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalılar ... v.d. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların dava konusu 836 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 150954/241526 payı üzerinde iştirak halinde malik olduklarını, miras bırakan ...'ın mirasçılık belgesi doğrultusundaki paylar oranında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesini talep etmiştir. Davalılar ... ve ..., duruşmada davaya bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmişlerdir....
Hükmü davalıVakıflar idaresi temyiz etmiştir. 561 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tapuda paylı mülkiyet rejimine tabi olarak 30/40 pay davacı ..., 1/4 pay olarak da davaya dahil edilenler miras bırakanı ... adına kayıtlıdır. Dava maliklerden ... tarafından açılmış, kayıt maliklerinden ... mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Vakıf şerhi ise davaya dahil edilen miras bırakanı ... payında bulunmaktadır. Kısaca kaydında vakıf şerhi bulunan ... mirasçıları tarafından açılan bir dava mevcut değildir. Türk Medeni Kanunu m.688’de paylı mülkiyet “birden çok kimsenin maddi olarak bölünmüş olmayan bir şeyin tamamına belli paylarla olmaları “ şeklinde ifade edilmiştir. Bu tanıma göre paylı mülkiyetin söz konusu olabilmesi için; birden fazla kişinin bir mala paylı malik bulunması ve bu malın malikleri arasında maddi olarak paylaşılmış olunmaması gerekir. Paylı mülkiyette, mülkiyet hakkına sahip birden ziyade kişi olmasına rağmen, eşya üzerinde tek bir mülkiyet hakkı mevcut bulunur....
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hakim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi halinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir. Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır....
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır." düzenlemesini içermektedir. TMK'nun el birliği mülkiyet hükümlerini düzenleyen 703.maddesinde ise "Elbirliği mülkiyeti, malın devri, topluluğun dağılması veya paylı mülkiyete geçilmesiyle sona erer. Paylaştırma, aksine bir hüküm bulunmadıkça, paylı mülkiyet hükümlerine göre yapılır." düzenlemesi bulunmaktadır. Bu yasal düzenleme uyarınca paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının satış suretiyle paylaşma istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez....
Mülkiyet hakkı üzerinde tasarrufta bulunma yetkisi paylı mülkiyette paydaşların ortaklığı sona erdirebilmesini de içermektedir. Nitekim Türk Medeni Kanunu'nun 698.maddesi "Hukuki bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir. Paylaşmayı isteme hakkı, hukuki bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmi şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir. Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz." düzenlemesi ile paydaşların malın paylaşılmasını isteme hakkına sahip olduklarını hükme bağlanmıştır....
Paylı mülkiyette ise borçlu payının satışı mümkün olduğundan ortaklığın giderilmesi davası açamaz. Somut uyuşmazlıkta dava konusu taşınmazlardaki borçlu hisselerinin paylı mülkiyete tabi olup toplanan delillere göre mevcut delillerin takdirinde ve hükmün dayandığı gerekçede bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvuru isteminin 6100 sayılı HMK.nın 353/1- b-1.maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2014 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 07.03.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi (paylı mülkiyette) davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan ....40.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, ........2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazda (2/6) payına karşılık davalı ... Gıda Ltd.Şti. ile 6.3.1998 günlü kira sözleşmesini imzalamıştır. Diğer davalılar ... ile ... 'in kayıt maliki olmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekten Türk Medeni Kanunun 688 maddesi hükmünce paylı mülkiyette birden çok kimse maddi olarak bölünmemiş bir şeyde belli paylarla malik olur. Paydaşlardan her birinin kendi payı bakımından malik hak ve yükümlülükleri vardır. Payını devredebilir, rehnedebilir ve alacaklılar tarafından bu pay haczedilebilir. Paylı mülkiyet rejimine tabi taşınmazın kullanım biçimi taraflarca çekişmesiz belirlenerek paylı maliklere hasredilmedikçe 27.11.1946 tarih ve 28/15 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince taşınmazlarda yapılan kira sözleşmeleri geçersizdir. Hal böyle olunca davalılardan Gıda Ltd.Şti. ile dava dışı ... (... oğlu) arasında düzenlenen kira sözleşmesine dayanılamaz....