"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Murazaanın önlenmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı murazaanın önlenmesi davasına dair karar Dairemizin 13.12.2012 gün ve 13930-.... sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkemenin kararında ve Yargıtay ilamında yazılı sebeplere göre 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirine uymayan karar düzeltme isteminin REDDİNE ve aynı yasanın 442.maddesi gereğince takdiren 210.00.-TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınmasına, karar düzeltme harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 04.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; taşınmazda bulunan ortaklığın paydaşlar arasında açık artırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmiş, ancak hükmü temyiz eden davalı ... satışın paydaşlar arasında yapılmasını kabul etmeyip bu hususu temyize getirmiştir. Mahkemece; yargılama devam ederken tüm paydaşlara satışın paydaşlar arasında yapılmasını kabul edip etmedikleri hususunda beyanları alınmadan taşınmazda bulunan ortaklığın paydaşlar arasında açık artırma yoluyla satılarak giderilmesine karar verilmesi doğru değildir. 492 sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11.38 oranında olması gerekirken hüküm sonucunda yüzde 11.38 olarak gösterilmesi doğru görülmemiş ise de bu hususlar kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/7. maddesi uyarınca hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
Olayımıza gelince; dava konusu 892 parsel sayılı taşınmaz taraflar arasında 1/2 oranında paylı mülkiyet hükümlerine tabi olarak tapuya kayıtlı iken adı geçen paydaşlar 14.11.2011 tarihinde Konya 1.Noterliğinde düzenlenen rızai taksim sözleşmesi ile taşınmazı iki parçaya bölmüş ve her bir paydaşın yerlerini taksim sözleşmesine ekli krokide göstermişlerdir. Taşınmazın paylı mülkiyete tabi olduğu hallerde paydaşlar arasında yapılan taksim sözleşmesi hukuken bir sonuç doğurmaz....
Mahkemece, paydaşlar arasında yapılacak açık artırma ile paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere ve taşınmazın ilgili mevzuat gereğince aynen taksiminin mümkün olmamasına göre davalının aşagıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine ve satışın paydaşlar arasında yapılmasına karar verilmiş ise de TMK'nın 699/3. maddesi hükmü uyarınca satışın paydaşlar arasında artırma ile yapılabilmesi için bütün paydaşların bu hususta rızasının bulunması gerekir. Davacı satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasını istemiş, davalının ise bu konuda bir talebi olmamıştır....
Taşınmazın hissedarlar arasında satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilebilmesi için, Türk Medeni Kanunu’nun 699/son maddesi hükmü uyarınca tüm paydaşların rızasının bulunması gerekir. Duruşmalara tüm hissedarlar katılmadığı gibi katılan paydaşlar da satışın açık arttırma suretiyle yapılmasını istediklerini beyan etmiştir. Bu durumda taşınmazın hissedarlar arasında satılması konusunda paydaşlar arasında ittifak yok demektir. Mahkemece, dava konusu edilen taşınmazın umum arasında, açık artırma usulü ile satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek, yazılı şekilde taşınmazın paydaşlar arasında satışı suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/592 sayılı emsal kararı olduğunu, sözleşmede KDV.nin kiracıdan alınacağına dair hüküm bulunmadığını, bu nedenle ödenen kira bedeli içinde KDV.nin de bulunduğunun tespit edilerek kira bedeli dışında KDV ödenmesi için ayrıca bir ek sözleşme yapılmasının gerekli bulunup bulunmadığı bakımından taraflar arasında oluşan murazaanın giderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın davalı ile dava dışı bir şirket arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesine konu malın iadesi amacıyla yapılan icra takibinde, davacı işyerinde muhafaza altına alınan makinelerin mülkiyeti konusundaki murazaanın giderilmesine ilişkin olmasına, mahkemenin nitelendirmesinin de bu yönde olmasına, taraflar arasında ayrıca bir finansal kiralama sözleşmesi bulunmamasına ve davanın itirazın iptali veya menfi tespit davası biçiminde açılmamış olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 07.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından icra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan bir adet taşınmazda ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, satışın hissedarlar arasında yapılmasına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, borçlu ortağın alacaklısı tarafından icra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açıldığına göre davacı, paydaşlar arasında kararlaştırılan paydaşlar arası satım talebini kabul etmek zorunda değildir....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. Bu nedenle bütün paydaşların hepsinin birlikte rızası bulunmadan açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilemez Her ne kadar istinaf eden davalı vekili istinaf dilekçesinde davaya konu taşınmazın satışının sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilmesi gerektiğini ifade etmiş ise de; TMK 699. maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır. Bu nedenle bütün paydaşların hepsinin birlikte rızası bulunmadan açık artırmanın sadece paydaşlar arasında yapılmasına karar verilemeyecektir....
Ortaklığın giderilmesi davalarında iyiniyet incelemesi yapılamaz. TMK 699.maddesinin son cümlesi uyarınca satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır....