Buna göre dava da iki talep mevcut olup, ilki evlatlık ilişkisinin kaldırılması; ikinci talep ise mirasçılıktan çıkarma istemine ilişkindir....
İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesince vasiyetnamenin geçersizliğine yönelik taleplerinin değerlendirilmediğini, dava dilekçesinde Türk Medeni Kanunun'un 557 inci maddesine göre vasiyetnamenin geçersiz olduğunda iptali talep edilmiş olmasına rağmen taleplerinin değerlendirilmeden karar verildiğini, çıkarma sebeplerinin yersiz olması sebebiyle ispat yükünün davalıda olduğunu, çıkarma sebepleri doğru olmamakla birlikte .... için geçerli olsa dahi bu hususun davacı ...'ı etkilemeyeceği, tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğunu, çıkarma nedenlerinin gerçekleşmediğini ileri sürmüştür. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse mirasçılıktan çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek, çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.(TMK. m.512). Somut olayda miras bırakanın vasiyetnamede "...ben hayattayken malımı yeteri kadar yedi... hiçbirşey vermiyorum. Bunlardan mahrum ediyorum..." demek suretiyle mirastan çıkarma sebebi belirttiği, davacının dava açarak bu sebebe itiraz ettiği, mirastan çıkarma sebebinin varlığını mirastan çıkarmadan yararlanacak olan davalı tarafın kanıtlaması gerektiği, dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığını ve aile hukukundan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği olgusunu davalı tarafın kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. TMK.'...
-K A R A R- Davacı, davalı kooperatifin ortaklığından hukuka aykırı şekilde çıkarıldığını, çıkarmaya dayanak 2. ihtarnamenin ve çıkarma bildiriminin "birlikte sakin eşi ..." adına yapıldığını, bu kişinin eşi olmadığını, birlikte sakin olmadıklarını ve ...'ın kooperatif ile işbirliği içresinde hareket ettiğini ileri sürerek, yönetim kurulunca alınan çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, çıkarmaya dayanak birinci ihtarın bizzat davacıya tebliğ edildiğini, ikinci ihtarın ve çıkarma bildiriminin ve tahliye ihtarının ...'a tebliğ edildiğini ve tebligatların yapıldığı adreslerin hepsinin aynı olduğunu ve ...'ın bu adresteki su faturasının kayıtlı olduğunu, davacıya açılan ecri misil davasında, ihtar kararından haberi olmadığını 08.01.2007 tarihinde davacının vekili aracılıyla cevabında verildiğini, buna göre en geç bu tarihte çıkarma kararını ittila ettiğini ve 3 aylık hak düşürücü sürenin geçtiğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
Mahkemece, tapu iptali tescil ve tenkis davasının görülebilmesi için davacıların mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği nedeniyle HMK 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmiş, bu dava mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali olarak görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (TMK m. 512) Bu halde mirasçının hissesi saklı payına indirilir. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali kademelidir....
, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işlerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işverenin ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve...
, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işlerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işverenin ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve...
, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işlerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işverenin ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve...
, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işlerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işverenin ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve...
, tarafların bir araya geleceği ve görüşecekleri, çözüme elverişli uygun bir yol bulunmaz ise önce verimi az olan, sonra liyakatsiz, daha sonra sırası ile işe son giren, ceza gören, kendi arzusu ile ayrılan işçilerin çıkarılacağı, işe yeni almada da çıkarılan bu işcilerin davet edileceği” düzenlemesine yer verildiği, davalı işveren ile sendika arasında bir bildirim ve görüşme bulunmadığı, gerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 29. maddesindeki kuralın ve gerekse davalının taraf olduğu Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralının biçimsel açıdan işvereni bağlayan kurallar olduğu, davalı işverenin bu kurallardaki biçimsel kurallara uymamak için ekonomik krizden dolayı etkilendiğini belirterek işletme ve işyeri gerekleri ile kısa sürelerle birden fazla ancak süreç içinde bakıldığında toplu işçi çıkarma sayılan işçinin iş sözleşmelerini feshettiği, davalı işverenin bu şekildeki davranışının, 29. maddedeki ve Toplu İş Sözleşmesindeki toplu işçi çıkarma kuralını bertaraf etmeye yönelik ve...