WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu edilen 44360 ada 4 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ancak kararda isimleri bulunmayan Osman Gülden, Ömer Lale ve Muharrem Bölükküçük en son getirtilen tapu kaydına göre payların satarak paydaşlıktan ayrılmışlardır. Karar başlığında adları yazılı olan diğer paydaşlar T5 T17 ve T30 yargılama sırasında paylarını satarak paydaşlıktan ayrılmışlardır. Ancak paydaşlardan muris Ali oğlu 1966 doğumlu T10 mahkemenin gerekçeli kararından sonra 29.07.2019 tarihinde vefat etmiştir. Dosya içesinde uyaptan alınan nüfus kaydına göre T16 ile Rabia Hanife Özdemir mirasçısı olarak kalmışlardır. Bunun yanı sıra en son tarihli güncel tapu kaydına göre, Uğur Uzundikme, T11 ve Hedimeana Uzundikme 18.06.2018 tarihli intikal ile dava konusu taşınmazda paydaş olmalarına rağmen davada taraf olarak yer almamışlardır. Taraf teşkili kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden göz önüne alması gerekir....

Çıkarma kararına karşı ortak, kararın noter aracılığıyla kendisine bildirilmesinden itibaren üç ay içinde iptal davası açabilir. Şirketin istemi üzerine ortağın mahkeme kararıyla haklı sebebe dayanılarak şirketten çıkarılması hali saklıdır. (TTK madde 640). Bu minvalde genel kurulca alınan ortaklıktan çıkarma kararı davacı yönünden hakkın elde edilmesinin güçleşeceği ya da tamamen imkansız hale geleceği duruma yol açabileceğinden ve haklılık durumu yaklaşık olarak ispat edildiğinden Mahkemece yürütmenin durdurulmasına yönelik tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur. Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, Dairemizce esas hakkında yeniden hüküm kurulması gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile; İstanbul 12....

    Hukuk Dairesi iş bölümünün 2. maddesinde; "Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," ve 3. maddesinde; "Elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi istemli davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar," şeklindeki düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemeler karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'ne aittir. HMK 352/1 maddesinde ''Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle gerekli karar verilir.'' hükmü öngörülmüştür. Dairemizce yapılan ön inceleme sonucunda; Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2021 tarihinden itibaren geçerli 431 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 5....

    Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun 01/07/2022 tarih 1047 sayılı kararı ile belirlenen ve 01/09/2022 itibaren geçerli olan Hukuk Daireleri iş bölümü kararı gereğince;"Paydaşlar veya mirasçılar arasında taşınır ve taşınmaz malların taksimi ve şüyuunun giderilmesi (TMK m. 642, 696- 699) davaları (paydaşlıktan çıkarma dâhil) sonucu verilen hüküm ve kararlar," ile ilgili uyuşmazlıklara 23.Hukuk Dairesi bakmakla görevli olduğundan, Hukuk Daireleri İş Bölümü ortak hükümleri 3. maddesi ile "asıl dava ile ilgili ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararların inceleme görevi, asıl davaya bakacak olan daireye aittir" şeklinde düzenlendiğinden dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, Dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere HMK' nın 352 maddesi uyarınca incelemeyi yapmakla görevli İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 23.HUKUK DAİRESİ'NE GÖNDERİLMESİNE, “karar verilmiştir. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 23....

    Böyle bir amacın gerçekleşme olasılığı bulunmayan hallerde, sorunlu paydaş yönünden paydaşlıktan çıkarma (Md. 696, 697), nihayet paylı mülkiyetin sona ermesi (Md. 698-699) düşünülmüştür. Görüldüğü üzere yasa koyucu, öncelikle, kimi halde devamı zorunlu paylı mülkiyet ilişkisinin ayakta tutulmasına özen göstermiş, paydaşlık ilişkisinin ve paydaşlığın sona erdirilmesini son çare olarak amaçlamıştır. Yasanın bu amacı 693/2. maddesi ile birlikte değerlendirildiğinde, mülkiyet çekişmesi ve sorunu olmayan paylı taşınmazlarda, kullanma ve yararlanma biçimi yönünden hakimin müdahale zorunluluğu bulunduğu tartışmasızdır....

      Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 14.10.2010 gün ve 2007/506-2010/267 sayılı kararı onayan Daire’nin 02.07.2012 gün ve 2011/4790-2012/11689 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortaklığının yönetim kurulu kararı ile iptal edildiğini, olağanüstü genel kurul toplantısında da şirket ortaklığının iptali yönündeki kararın gündeme alınmadığını, müvekkiline tebligat yapılmadığını, müvekkilinin payının üçüncü bir kişiye geçirildiğini, yönetim kurulu kararının da yok hükmünde sayılacağını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirketteki paydaşlıktan çıkarılma kararının yok hükmünde sayılarak pay sahipliğinin tespit ve tesciline karar verilmesini talep...

        Dosya kapsamına, toplanan delillere göre; tapuda ifraz ve tevhid işlemi yapılmadan ve tapuda tescili sağlanmadan taşınmazda paydaşlıktan söz edilemez. Tapu kayıtlarından görüldüğü üzere davacı 2513 Ada 25 ve 55 Parsellerin malikidir. 2513 Ada 17 ve 15 Parsellerinde ise herhangi bir paydaşlığı söz konusu değildir. Yargıtay içtihatına göre paydaş olmaksızın ortaklığın giderilmesi talebi yerinde değildir. (Yargıtay 14. HD 2014/11425 Esas - 2015/208 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.) Bu nedenle mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığından davacının istinaf kanun yolu başvurusunun esastan reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        Davalı, sözleşmeden kaynaklanan borç ile paydaşlıktan kaynaklanan borç arasında fark bulunduğunu, Paydaşlıktan kaynaklanan kira alacağının diğer paydaştan veya kiraya verenden geriye dönük olarak ecrimisil alacağı olarak tahsil edilebileceğini, ecrimisil talebinin ise 5 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, 2003 ve 2006 yılları arasından kaynaklanan ecrimisil alacağının zamanaşımına uğradığını, belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne ... İcra Müdürlüğünün 2011/494 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin devamına karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 19/04/2016 tarih ve 2016/3672 E -2016/3185 K sayılı ilamı ile; gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye düşülerek ve infazda tereddüte neden olacak surette hüküm verildiği gerekçesiyle, hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

          Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada alacak, birleşen davada tapu iptali ve tescil, tazminatı paydaşlıktan çıkarma, imalat bedeline müspet ve menfi zarar davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın esastan reddine yönelik verilen hüküm davalı- birleşen davacı ... Konut Yapı Kooperatifi vekilince duruşmalı, davacı birleşen davalılar ... ve... Konut Yapı Kooperatifi vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. 21.06.2022 günde asıl davada davalı birleşen davalarda davacı ve davalı ... . Konut Yapı Kooperatifi vekili Avukat ... ve kooperatif başkanı ... ile asıl davada davacılar birleşen davalarda davalılar ve davacılar vekili Avukat ... ve davacı asil ... geldi....

            e satarak paydaşlıktan çıkmıştır. Bu durumda borçlu ... ... dava konusu taşınmazlarda artık malik olmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu