Dava konusu taşınmaz hakkında paydaşlıktan çıkarma davası bulunması halinde bu davanın sonunda pay ve paydaş durumu değişebileceğinden ortaklığın giderilmesi davasının sonucu da etkilenecektir. Bu nedenle, açılan paydaşlıktan çıkarma davası 6100 sayılı HMK'nın 165/1. maddesi gereğince görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davası için bekletici mesele yapılması gerekir. Paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine ilişkin davalarda taşınmaz üzerinde bulunan bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçaların (muhdesat) kime ait olduğu konusunda uyuşmazlık olup da bunlar üzerinde bazı paydaşların (ortaklar) hak iddia etmeleri ve öncelikle bu uyuşmazlığın giderilmesini istemeleri halinde o paydaşa görevli mahkemede dava açmak üzere uygun bir süre verilmelidir. Mahkemece verilen süre içerisinde dava açıldığı takdirde sonucunun beklenmesi, açılmadığı takdirde o konuda uyuşmazlık yokmuş gibi davaya devam edilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.12.2012 tarihinde verilen dilekçeyle paydaşlıktan çıkarma talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.03.2018 tarihli hükmün...Bölge Adliye Mahkemesince istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. .... Bölge Adliye Mahkemesi 36. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen davacı vekili kararın tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R 6100 sayılı HMK'nin 341. maddesinde istinaf yoluna başvurulabilen kararlar, 361 ve 362. maddelerinde de temyiz edilebilen ve temyiz edilmeyen kararlar belirlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince; "... paydaşlıktan çıkarma davasında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi öncelikle paydaşlıktan çıkarılması istenen paydaşın payını karşılayacak kısmın maldan ayırmaya olanak bulunup bulunmadığının yani payın aynen ayrılmasının mümkün olup olmadığının araştırılması gerekir. Bu hususun tesbiti için izlenen yol malın aynen bölüşülmesi (aynen taksim) suretiyle paylı mülkiyetin sona ermesi davasındaki yolun aynısıdır. Paydaşın payının aynen ayrılmasına olanak bulunmadığının anlaşılması halinde bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hakim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirler ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar verir. Paydaşlıktan çıkarma davalarında da paydaşlığın giderilmesi davasında olduğu gibi paya ait satış kararı cebri icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler uyarınca yerine getirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki paydaşlıktan çıkarma ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14/09/2020 gün ve 2016/16284 Esas, 2020/4931 Karar sayılı ilamı ile temyiz isteminin süresinde olmadığından reddine karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, TMK’nın 696. maddesine dayalı paydaşlıktan çıkarma istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Taraflar arasında görülen paydaşlıktan çıkarma dava dosyasının mahkemesinden getirtilerek Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 16.02.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Paydaşlıktan çıkarma veya 696/4.maddesi uyarınca payın devrine ilişkin davalar ancak paydaşa karşı açılabilir. Tapudaki beyan nedeniyle muhdesat üzerinde hak sahibi olan T3 paydaş değildir. Bu durumda paylı mülkiyette paydaşlara yönelik olarak açılması mümkün olan paydaşlıktan çıkarma veya payın devri davasının paydaş olmayan T3'e karşı açılması mümkün değildir. Vasiyetname ile belirlenen vasiyet alacağının bedele dönüştürülmesi ise talep edilemez. Davacının açacağı bir ortaklığın giderilmesi davasında vasiyetname uyarınca tapuya işlenen beyan yalnızca muhdesat yönünden bir hak sağlamakta ise de; paydaş olmayan kişinin bu muhdesat hakkının dahi ortaklığın giderilmesi davasında göz önünde bulundurulması mümkün değildir. Açıklanan nedenlerle istinaf sebepleri dairemizce yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlıktan çıkarma davasına dair karar Dairemizin 7.12.2009 gün ve 7586-10638 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davacılar tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. HUMK.nun 440.maddesinin III.fıkrasının 2 nolu bendi uyarınca paydaşlıtan çıkarma davalarına ait hükümlerin onanması veya bozulmasına ilişkin Yargıtay’ca verilen kararlar için karar düzeltme istenemez. Bu bakımdan düzeltme istemine ait dilekçenin reddi gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, red esasa ilişkin olmadığından para cezasının tayinine yer olmadığına, 12.2.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 696. maddesi gereğince açılan paydaşlıktan çıkarma isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 6.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 05.11.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Maddesi uyarınca açılmış paydaşlıktan çıkarma istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince karar verildiğinden, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 07.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 12/09/2017 tarihinde verilen dilekçeyle paydaşlıktan çıkarma talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 18/10/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacılar tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın ve temyiz başvurusunun usulden reddine ilişkin 21/10/2021 tarihli ek kararın davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü. KARAR Dava, Türk Medeni Kanununun 696’ıncı maddesi uyarınca paydaşlıktan çıkarma istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 35....