Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

hakkında kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine, kararın bu nedenle bozulmasına karar verildiği ve kararın temyizde bozularak ortadan kaldırma neticesinde 27/11/2014 tarihinde kesinleştiği, dava dilekçesinde 8 adet tırtırlı kalın burma bilezik, 1 adet birbirine geçirmeli halka şeklinde uzay yolu altın bilezik, üzerinde 1 adet çeyrek altın bulunan altın bilezik, 1 adet cumhuriyet tam altın, 2 adet Cumhuriyet yarım altın, 27 adet çeyrek altın, 20 adet kaplama altın diş, 2.800 TL nakit para, 360 Euro ve 400 dolar karşılığı zararı için 20.000 TL talep ettiği, davacının 14/07/2015 tarihli dilekçesiyle talebini 22.560 TL'ye yükselttiği, bu ıslah dilekçesinin kamilen ıslah talebi olmadığı, mahkemece hükme esas alınan 21/12/2014 tarihli ek bilirkişi raporunda davacının dava dilekçesinde talep etmediği ancak ibraz ettiği kuyumcu kartvizitlerinde yazılı altınlar dikkate alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/1004 ESAS - 2020/576 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Eşyası Alacağı KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükme karşı, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere mahkememize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait (5 adet altın bilezik, 1 adet altın tek taş yüzük, 1 adet 22 ayar alyans, 1 adet 22 ayar altın yüzük) ziynetlere davalı tarafından elkonulduğunu, bu nedenle ziynet eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün değilse şimdilik 100,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafından bozdurularak taşınmazın borcunun ödenmesinde kullanıldığı için müvekkilinin katkısının hesaba dahil edilmesi gerektiğini, görülmekte olan mal rejimi davasında müvekkiline takılan altın sayısının sehven eksik bildirildiğini, 5 adet bilezik ile 20 adet çeyrek altın sayısının delil listesinde sundukları düğün cd si incelendiğinde toplam 14 adet burma bilezik, 22 adet çeyrek altın olduğunun tespit edileceğini, 9 adet bilezik, 2 adet çeyrek altının sehven bildirilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kaymak kaydı ile tasfiye sonucunda 1.000 TL katılma alacağı ile katkı payı alacağının taşınmazın tasfiyenin sona ermesinden başlayarak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Eldeki davada davacının tasfiye alacağı yönünden alınan bilirkişi raporları neticesinde davacının tasfiye alacağının tam ve kesin olarak belirlenebilir hale geldiği ancak yerel mahkeme tarafından davacı tarafa alacağını tam ve kesin olarak belirlemesi için yasadan kaynaklı kesin süre verilmediği, davacının dava dilekçesindeki talebine bağlı kalınarak karar verildiği, davacının tasfiye alacağı yönünden davacı tarafa HMK.nun 107/2. maddesi gereğince alacağın tam ve kesin olarak belirlemesi için tahkikatı sona erdirilmeden iki haftalık kesin süre vermeden netice karar verilmesi hatalı olmuştur. Yerel mahkemece iki haftalık kesin süre verilerek davacıya tasfiye alacağını belirletilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmek üzere ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir....

    la birlikte eve girerek yüzükleri ve parayı aldıklarını, bir sarafta altın ve doları bozdurup yakınan ...'la birlikte harcadıklarını, kovuşturma aşamasında ise altın ve paraları kendisine yakınan ...'un getirdiğini, Kapalışarşıya birlikte giderek bozdurup harcadıklarını söylediği, Sanığın tüm aşamalardaki savunmalarında ısrarla davaya konu altın ve 50.-Doları bir sarrafa yakınan ...'...

      , katılanın sanığa toplam 13.000 TL para verdiği, karşılığında 2-3 kg ağırlığında altın olarak bildiği malzemeyi aldığı, katılanın Malatya İli’ne döndüğünde altınları bozdurmak istediğinde sahte olduğunu anladığı, bu şekilde sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılan beyanları, bilirkişi beyanları, olay tutanakları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir....

        Erkeğe özgü olan ziynet eşyaları; eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir âdet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun erkek eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Kadına veya erkeğe özgü olmayan ve düğün sırasında taraflara takılan çeyrek altın, yarım altın, tam altın vb. yatırımlık altın türleri ile düğünde takılan paralar ise, kadına veya erkeğe kim tarafından takılmış olursa olsun takılan tarafa bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır.Ancak düğünde takılan takı ve paranın hangi eşe ait olduğunun ispat edilememesi halinde eşlerin paylı mülkiyetinde olduğunun kabulü gerekir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür (TMK mad.6). İleri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK mad.190)....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/06/2021 NUMARASI : 2021/56 ESAS - 2021/356 KARAR DAVA KONUSU : Ziynet Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, boşanma davasından tefrik edilen ziynet alacağı dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin ziynet eşyalarının muhafazası için banka kasası kiralama isteğinin masraflı olacağı gerekçesi ile reddedildiğini, yine altın hesabı açılmasının talebinin de kabul görmediğini, ziynetlerin davalıya ait iş yeri kasasında kaldığını ve müvekkiline teslim edilmediğini belirterek, toplam 155 gr ağırlığındaki 8 adet bilezik, 38 adet çeyrek altın, 3 adet yarım altın ve 1 adet 14 ayar takı setinin aynen iadesi olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 3.000 TL altın ziynet takı alacağının dava tarihinden itibaren...

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/04/2019 NUMARASI : 2018/333 2019/254 DAVA KONUSU : Eşyası Alacağı KARAR : Taraflar arasındaki  ziynet eşyası alacağı davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına  karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356.maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak  dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşanma kararının 09/09/2015 tarihinde kesinleştiğini, davalı tarafın düğünde takılan altınları, kişisel ile çeyiz eşyaların ve kullandığı kıyafetlerini halen teslim etmediğini belirterek müvekkiline düğünde takılan 8 adet tam altın, 1 adet büyük altın, 2 adet bilezik, 2 adet yüzük bir çift künyenin aynen iadesine, bu mümkün olmadığı...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya ve ziynet alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya ve ziynet alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının mevcutsa aynen, mevcut değilse bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece teslim edilmeyen çeyiz eşyaları yönünden davanın kabulüne, ziynet alacağına ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından ziynet alacağına yönelik olarak temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu