Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı( birleşen dosya davacı) tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. ...-Davacı ile davalının adi ortaklık oluşturdukları sabit olduğuna göre taraflar arasındaki ihtilafında bu hususu düzenleyen yasa maddeleri uyarınca çözümlenmesi gerekir. Önemle ve ayrıca vurgulanmalıdırki, adi ortaklığın son bulması, feshi, ayrı bir olay tasfiyesi ise ayrı bir olaydır. Adi Ortaklık konusunu oluşturan iş yapılıp sonuçlandırıldığına göre ortaklığın son bulduğu da sabittir. Ortaklığın feshi ile tasfiyesi ayrı ayrı hukuki işlemler olup, tasfiyenin bizzat mahkemece yaptırılması gerekir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, adi ortaklığın tasfiyesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 620 nci maddesinin birinci fıkrasına göre; adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir. 2. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 1 ... maddesi; “Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.” hükmünü içermektedir. 3. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer....

      geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD'nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni" Davacı ... ile davalılar ... vs. arasındaki davadan dolayı Didim Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 25.04.2005 gün ve 1997/107-2005/237 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Davacı ... ile davalılardan ... arasında adi ortaklık ilişkisi bulunmaktadır. Daha önce ...’ın ... aleyhine açtığı adi ortaklık payına dayalı tapu iptâli tescil davasının mahkemece reddine karar verilmiş, Didim Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1996/322 E. 2003/18 K. sayılı dava dosyasının Yargıtay Yüksek 13. Hukuk Dairesi’nce 22.03.2004 günü onanması sırasında, adi ortaklığın feshi, tasfiyesi ve uğradığı zararın tazmini için ayrıca dava açılabileceği belirtilmiştir....

          Müdahale talebinde bulunanlar vekili Av. ...' ın dilekçesi ile özetle; davacı tarafından davalılara karşı adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının neticesinin davalıların müvekkillerine borcu olmasından dolayı haklarını etkileyeceğinden bahisle müvekkillerinin davacı yanında davaya katılmalarına karar verilmesini talep etmiştir. İşbu dava; taraflarca duruşmalarının takibi gereken, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesine yönelik davadır. HMK nun yazılı yargılama usulü ile ilgili tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması başlıklı 150. maddesi "(1)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.(2)Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır....

            Mahkemenin 21/02/2013 tarih ve 2011/355 Esas-2013/131 Karar sayılı ilamı ile davanın kabulüne karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 04.11.2013 tarih ve 2013/11775 Esas- 2013/15142 Karar sayılı ilamı ile "Taraflar arasında 15.11.2000 tarihli bir ortaklık sözleşmesinin olduğu ve bu sözleşme ile de işletmeden elde edilecek karın her ayın sonunda ödemeler yapıldıktan sonra eşit olarak paylaştırılacağı uyuşmazlık konusu değildir......Davacının dava dilekçesindeki açıklamaları ve dayandığı maddi olgular gözönünde tutulduğunda, davalının kar payı ödemediğini, bu nedenle sözleşmeyi ihlal ettiğini bildirerek, davalının sözleşmeye aykırı davrandığının tespiti ile kar payının tahsilini talep ettiğine göre, bu istemin ortaklığın feshi olduğu kabul edilmeli, fesih tasfiyeyi de kapsadığından ortaklığın tasfiyesi yönüne gidilmelidir....

              ASHM nin 2013/711 esasındaki davada davanın kabulüne karar verildiğini ve İstanbul Pendik ilçesi Esenyalı mah. 5003 ada, 17 parselde kayıtlı 2. Bodrum, aynı yer 7936 ada, 17 parselde kayıtlı 1. Bodrum ve 10 nolu çatı piyes dairelerin davalı adına kayıt edilmesine ve birleşen davasının reddine karar verildiği, bu kararın henüz kesinleşmediğini ve temyiz edileceğini belirterek taraflar arasındaki adi ortaklığın tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Somut olayda, davacı tarafça adi ortaklığın fesih ve tasfiyesinin bu davada talep edilmediği gibi dava dilekçesinde açıldığı iddia olunan davanın ise mahkeme ve numara kısımlarını boş bırakıldığı anlaşılmıştır. Kaldı ki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemli açılan davada dava konusu taşınmazların adi ortaklığa ait olduğu iddiasıyla adi ortaklığın mal varlığının korunması yönünde tedbir talep edilmesi de mümkündür. Bu nedenle, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talep edilmeden pay oranında tescil istenemeyeceği, adi ortaklığın varlığına ilişkin sunulan delillerin ise yaklaşık ispata yeterli olmadığı anlaşılmakla davalıların istinaf talebinin kabulüyle, ihtiyati tedbir kararına itirazın kabulüyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....

              Esas dosyasından devam ettiğini, müvekkilinin iş yerine dahi gidemediğini, ortaklığın çekilmez hale geldiğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle taraflar arasındaki adi ortaklığın haklı sebebe dayalı olarak feshi ve tasfiyesine, müvekkilinin şahsi malvarlığından şirket borçlarına ilişkin ödemelerin müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava; taraflar arasındaki ... - ... ve ...'nın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, adi ortaklık; iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1 md.)....

                DAVACI : VEKİLLERİ : DAVALILAR : VEKİLLERİ : FERİ MÜDAHİLLER : VEKİLİ : FERİ MÜDAHİL VEKİLLERİ : DAVANIN KONUSU : ADİ ORTAKLIĞIN FESHİ VE TASFİYESİ İSTİNAF TALEBİNDE BULUNAN : DAVALILAR VEKİLİ KARAR TARİHİ : 06/04/2022 KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 07/04/2022 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352.maddesi uyarınca dosya incelendi, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Konya 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin, 30/09/2020 tarih, 2018/348 E.- 2020/769 K. sayılı kararı ile -davacı ... Bankası A.Ş.'nin davasının kabulü ile a) davalılar ... ile ... İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti. arasındaki 06/06/2014 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesine (yargılama sırasında tasfiye tamamlandı), b) davalılar ... ile ... İnşaat Tic. ve San. Ltd....

                  UYAP Entegrasyonu