Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Dava, anonim şirketin haklı sebeple feshi ve tasfiyesi, tasfiye payının ödenmesi, olmadığı takdirde TTK 531 hükmü gereği payının ödenerek davacının haklı sebeple şirketten çıkmasına ilişkindir. Mahkemece, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebin reddine, davacıların ortaklıktan çıkma ve çıkma payı ödenmesine yönelik talepleri bakımından kabulüne, davacıların ortaklıktan çıkmalarına izin verilmesine, çıkma paylarının davacılara ödenmesine karar verilmiştir. Hükmün, davalı şirket ve katılma yoluyla davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine dosya Dairemizde ön önceleme safhasında bulunduğu aşamada davalı vekilinin 26/09/2023 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine dosya re'sen ele alındı.Feragata ilişkin; HMK 349/2 maddesinde, ''Dosya Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmiş ve henüz karara bağlanmamış ise başvuru feragat nedeniyle reddolunacağı'' düzenlenmiştir. Feragatin geçerliliği kayıtsız ve şartsız olmasına bağlıdır....

    edilen karların dağıtılmayarak şirket bünyesinde tutulmasına karar verildiğini, bu nedenle davacının 2017 ve 2018 yıllarına ait kar payı alacağının bulunmadığı gibi 2020 ve 2021 yıllarına ait toplantının salgın nedeni ile yapılamadığını, kar dağıtımı konusunda bu toplantıların yapılıp karar alınmasının gerekmesi nedeniyle henüz bu konuda talep edebileceği bir alacağının bulunmadığını, yaşanılan tüm olayların davacının kendi kusurundan kaynaklanması nedeniyle şirketten çıkma talep etme hakkının bulunmadığını, davanın şirket pay değerlerinin fahiş fiyat üzerinden alınması için kötü niyetli olarak açıldığını bildirmiş, davacının tüm taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 18.05.2020 tarihli Ara Karar NUMARASI: 2021/1102 Esas DAVANIN KONUSU: Ortaklıktan Çıkma ve Çıkma Payı Alacağı Taraflar arasındaki ortaklıktan ayrılma ve çıkma payı alacağı davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sırasında verilen ihtiyati tedbir ara kararına, davalı tarafça yapılan itirazın reddine dair verilen 18.05.2022 tarihli ara karara karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili, ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketin 1/3 oranında hissedarı olduğunu, ayrıca ... ile müşterek imzaya yetkili müdür olduğunu, bu kişinin aslında şirketin resmi olmayan ortağı olduğunu, diğer 1/3 oranındaki ortak ......

        Ayrıca davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu ve davalı şirketin bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiği iddiaları da değerlendirilmemiştir. Bu halde mahkemece, yeni bir bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ve davalının önceki rapora itirazlarını karşılar şekilde yeni bir rapor alınarak akaryakıt istasyonunun gerçek değerinin altında devredilip devredilmediği, şirketin gayri faal olup olmadığı, kar payı dağıtıp dağıtmadığı hususları değerlendirilerek ortaklığın davacı için çekilmez hale gelip gelmediği ve şirketin feshi için haklı sebep teşkil edip etmeyeceği belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Hal böyleyken eksik incelemeyle davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiştir. Ayrıca kabule göre de, dava maktu harç yatırılarak açılmış olup, davacının çıkma payı talebi üzerine harç tamamlattırılmadan davacının bu yöndeki talebinin kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır(Yargıtay 11....

          Ayrıca davalı şirket adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu ve davalı şirketin bu taşınmazlardan kira geliri elde ettiği iddiaları da değerlendirilmemiştir. Bu halde mahkemece, yeni bir bilirkişi heyetinden, tarafların iddia ve savunmaları kapsamında ve davalının önceki rapora itirazlarını karşılar şekilde yeni bir rapor alınarak akaryakıt istasyonunun gerçek değerinin altında devredilip devredilmediği, şirketin gayri faal olup olmadığı, kar payı dağıtıp dağıtmadığı hususları değerlendirilerek ortaklığın davacı için çekilmez hale gelip gelmediği ve şirketin feshi için haklı sebep teşkil edip etmeyeceği belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Hal böyleyken eksik incelemeyle davanın sonuçlandırılması isabetli görülmemiştir. Ayrıca kabule göre de, dava maktu harç yatırılarak açılmış olup, davacının çıkma payı talebi üzerine harç tamamlattırılmadan davacının bu yöndeki talebinin kabulüne karar verilmesi de doğru olmamıştır(Yargıtay 11....

          Ancak, yukarıda yer alan Yargıtay kararında da belirtildiği üzere, limited şirket fesih ve tasfiyesi istemli dava, ortak olunan şirkete yönelik olarak açılabileceğinden, bu nitelikte bir davada davalı şirket ortağına husumet düşmeyeceği, bunun yanında, davacının kar payı ve ortaklık payına tekabül eden miktar gelir vergisine tabi bulunduğundan, çıkma payı miktarının hüküm yerinde brüt olarak belirtilmesinin gerekmesi karşısında, mahkemece davacı ortağın brüt çıkma payı alacağının salt davalı şirketten tahsiline karar verilmesi, şirket ortaklarına yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın davalı ortaklar yönünden de kabulü doğru görülmemiştir....

          Davacı tarafça, şirketin feshi veyahutta ortaklıktan çıkma istemine ilişkin olarak ileri sürdüğü haklı sebeplerden....

            ın davacı şirketin ortakları olduğu, davacı şirket tarafından davalı ortakların şirketle ilgilenmedikleri, ortaklığın birlikte yürütülmesinin mümkün olmadığı iddiasıyla davalı ortakların ortaklıktan çıkartılmalarına karar verilmesi talebiyle derdest davanın açıldığı, davalı ortakların ise davacı şirketin müdürü olan ... tarafından şirketin kötü yönetildiği, kendilerine kâr payı ödenmediği gibi bilgi ve inceleme yetkisi de tanınmadığı, bu nedenle ortaklıktan çıkartılmalarına ve çıkma payı ile kâr payının hesaplanarak kendilerine ödenmeleri talebiyle karşı dava açtıkları anlaşılmıştır. Davacı şirket limited şirket olup ortaklıktan çıkma ve çıkarılma TTK 638.madde de düzenlenmiştir....

              Davacı ile dava konusu şirketin diğer ortağı ... davacının şirketten ayrılmasına bir itirazımızın olmadığına ve herhangi bir çıkma payı talebi olmadığını beyan etmesi ile davacının davasını kabulüne davacının ortaklıktan çıkmasına ve çıkma payı konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davacı vekilinin talebi gereği lehine ücreti vekalet ve yargılama giderine hükmedilmemiştir. HÜKÜM: Yukarda Açıklanan Sebeplerle: Davacının davasının davalı şirketin diğer ortağı ...'ın kabulü nedeniyle davanın KABULÜ ile; Davacı ...'...

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, kooperatif çıkma payı alacağının tahsili ve müspet zarar tazmini istemlerine ilişkindir. Somut olayda davacı vekili, kendisine konut tahsisi yapılmayan ve ödeme güçlüğü nedeniyle kooperatif üyeliğinden ayrılmak zorunda bırakılan müvekkilinin çıkma payı alacağı, kooperatifin yapmış olduğu inşaatların maliyetlerinin üzerindeki değer artışından elde ettikleri kazanç ve kar paylarının temerrüt faizi ile birlikte tespitini ve davalılardan tahsili talep ve dava etmiş, davalılar ise yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmayarak davacının iddialarını inkar etmişlerdir. Buna göre eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının kooperatif ortaklığından ayrılması nedeniyle davalılardan çıkma payı alacağı, kazanç ve kar kaybı talep edip edemeyeceği, edebilir ise miktarı hususunda toplanmaktadır....

                  UYAP Entegrasyonu