Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

dosyasından icraya konulduğunu, ayrılma payının limited şirketlere ilişkin TTK’nın 641(1) hükmü gereğince ortak şirketten ayrılmadan istenemeyeceğini, Anayasa gereğince de şahsa bağlı hakların kesinleşmeden icra konusu yapılamayacağını öne sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

Açıklanan nedenlerle, ayrılma akçesi yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına, davalılar --- aleyhine açılan davanın, adı geçen davalıların davalıların sıfat yokluğu (pasif husumet) nedeniyle reddine, davalı şirkete açılan şirketten çıkma ve şirket adına yapılan ödemelerin tahsili yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Davacı tarafça ortaklıktan çıkma halinde ayrılma akçesi de talep edilmişse de, dosyaya sunulan deliller, temin edilen bilirkişi raporları, şirketin borca batık oluşu, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması için belirlenen bilirkişi ücretlerinin verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça ödenmemesi nedeniyle yeni bir rapor alınmasının mümkün olmaması, bu kapmanda mevcut deliller ışığında davacının ayrılma akçesi miktarının tespitinin mümkün bulunmaması nedeniyle davacı tarafın ayrılma akçesi talebinin reddine karar verilmiştir. Yine ortaklıktan çıkma talebinin pay sahibi olunan şirkete karşı yöneltilmesi gerekmekte olup, şirket ortaklarının açılan davada husumet ehliyeti bulunmadığından, davalı şirket ortakları ... ve ... aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

      Maddelerinin limited şirketler için öngörüldüğünü, davalı müvekkili şirketin anonim şirket olduğunu, anonim şirketlerde ortaklıktan çıkma kurumunun bulunmadığını, bu nedenle davanın haksız olduğunu, limeted şirkete ilişkin hükümlerin kıyas yoluyla anonim şirketlere uygulanamayacağını, ortaklıktan çıkma hakkı olmayan davacının ayrılma payı isteyemeyeceğini, bunun yanı sıra davacı iddialarının somut dayanağının bulunmadığını ve haklı sebep oluşturmadığını, sermaye şirketinin bekasının iki ortak arasındaki boşanma davasından çok daha önemli olduğunu, davacının payının müvekkili şirketteki karar nisabını etkilemekten oldukça uzak olduğunu, sadece % 5 payının bulunduğunu belirterek, davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE ; Dava; davalı şirket ortaklığından çıkmaya izin verilmesi istemine ilişkindir....

        , limited şirket ortağı ortaklıktan ayrılması halinde ayrılma akçesinin yanında kar payı kendisine ödenmemişse kar payının tahsilini de isteyebileceğini, ortak, ortaklıktan çıkma davasında haklı sebepleri ortaya koyduktan sonra mahkemeden dava süresince, ortaklıktan doğan hak ve borçlarından bazılarının veya tümünün dondurulmasına ya da durumunun teminata alınması amacıyla bazı önlemlere karar verilmesini isteyeceğini, bu önlemler istem üzerine olabileceği gibi mahkeme tarafından kendiliğinden takdir edilebileceğini, eğer bu istem bir ihtiyati tedbir niteliği taşırsa mahkeme 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 392....

        Davacı öncelikle ortaklıktan çıkarma istemiş bu mümkün olmadığı takdirde fesih ve tasfiye talep etmiştir. Bu nedenle davacının öncelikle çıkma istemi dikkate alınmalıdır. Davacı çıkma için ayrılma akçesi de istemediğini açıkladığından çıkma payının belirlenmesine ihtiyaç duyulmamaktadır. Davanın çıkma davası olarak kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın ÇIKMA DAVASI OLARAK KABULÜ İLE; 1-Davacının Bursa Ticaret Sicilinin ... Sicil Numarasında kayıtlı ... Fırın Ekipmanları İmalatı Tarım Sanayi ve Tic. Ltd....

          Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacının davalı şirketin %50 hissesine sahip olduğu, geri kalan %50 hissenin ise davalı diğer ortak ----- ait olduğu, davacı ile davalı ----- davanın açıldığı tari,hte evli oldukları ancak boşanma davalarının olduğu, yargılama devam ederken boşanmanın gerçekleştiği ve kararın kesinleştiği, bu süreçte davalı şirketin ticari faaliyetini devam ettirmediği, anlaşıldığından dolayı davacının TTK 638/2. maddesi gereğince haklı nedenle ortaklıktan çıkma talebinin haklı olduğu, davacının karar tarihine en yakın tarihli ayrılma payının --- olarak belirlendiği anlaşıldığından davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına ve ----- ayrılma payının davalı şirketten alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, ortaklıktan çıkma davalarında davanın sadece şirkete yöneltilmesi gerektiğinden diğer ortak yönünden pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....

            Mahkemece, davacı ortağın ayrılma akçesinin hesaplanabilmesi için ek bilirkişi ücreti istenmiş davacı tarafca ek bilirkişi ücretinin karşılanmayacağının bildirilmesi üzerine hem Fesih- Çıkma davası hem de Ayrılma akçesinin tahsili istemi red edilmiştir. Oysa, TTK 641/1 maddesinde de ifade edildiği üzere ortağın ayrılma akçesi ayrılma tarihinde muaccel olmaktadır. Bu tarih mahkeme kararı ile meydana gelmişse hükmün kesinleştiği tarihtir. Eldeki davada hem Fesih veya çıkma hem de ayrılma akçesi talep edilmiş olmakla HMK 110 maddesinde düzenlenen davaların yığılması sözkonusudur. Mahkemece her iki talebin ayrı ayrı değerlendirilmesi ve karar verilmesi gerekmektedir. Dosya içeriğine göre, davacının şirketten çıkma talebi yönünden tüm deliller toplanmış olup, ortaklar arasında güven ilişkisinin tamir edilemez bir şekilde sarsıldığı anlaşılmakla mahkemce davacının çıkma talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken bu talebinde reddi doğru olmamıştır....

              Bu bağlamda ayrılma payını, ortaklıktan ayrılan ortağa esas sermaye payını ve bu payın ona sağladığı ortak sıfatını kaybetmesine karşılık kendisine ödenmesi gereken değer olarak kabul etmek gerekir (Bkz: Yrd. Doç. Dr. Nihat Taşdelen, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'na Göre Limited Ortaklıklarda Çıkma Çıkarılma ve Fesih, Ankara 2012, syf. 179 vd.). Bu sebeplerle, davalı vekilinin ayrılma akçesinin, çıkma istemi ile birlikte talep edilemeyeceğine dair itirazı yerinde görülmemiş, davacının ayrılma akçesi talebi konusunda da yargılama yapılmıştır. 6102 sayılı TTK'nın 641/1. maddesinde, ortağın şirketten ayrıldığı takdirde esas sermaye payının gerçek değerine uyan ayrılma akçesini isteme hakkına sahip olduğu vazedilmiş olup, ortaklıktan çıkma payının, şirketin karar tarihine en yakın tarihteki mal varlığının gerçek değeri saptanarak belirlenmesi gerekir. Şirket öz varlığının eksi olduğunun saptanması halinde, davacının ayrılma akçesinin bulunmadığı kabul edilir....

                ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2023/392 Esas KARAR NO: 2023/708 DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ: 07/06/2023 KARAR TARİHİ : 25/10/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; TTK 638 ve 245.maddesi kapsamında haklı nedenle müvekkilinin davalı ... ortaklığından çıkartılması taleplerinin kabulüne, şirket ortaklığının güncel gerçek değerinin hesaplanarak ayrılma akçesi olarak ödenmesi ve ayrılma akçesi olarak şimdilik 10.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalı şirketten alınarak müvekkiline verilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu