Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti. aleyhine 23/10/2020 tarihinde TTK'nın 638/2. maddesi gereğince haklı sebebe dayanarak davacının limited şirket ortaklığından çıkmasına, şimdilik 1.000,00-TL'nin şirketteki ortaklık payının (ayrılma akçesinin) karar tarihine en yakın tarihte rayiç değer üzerinden hesap edilmesine ve faizi ile birlikte nakden ödenmesine karar verilmesinin talep edildiği, söz konusu dosyada davacı tarafça; davalı şirket adına kayıtlı araç, gayrimenkul, banka hesabı ve menkul değerler için tedbir kararı verilmesi talebinde bulunulmuş olup, yapılan yargılama sonucunda; 27/10/2020 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği, karara karşı itiraz edilmesi üzerine; Bu defa ''somut olayda davacı, davalı şirket ortaklarından birisi olup, haklı sebeple şirket ortaklığından ayrılma talebinde bulunmuş ve ayrılma ile beraber çıkma payı alacağını da talep etmiş ve yargılama sürecinde davacının çıkma payı alacağında olumsuz değişiklikler yaşanabileceği belirtilmiştir....

    Şirket'indeki şirket ortaklığından haklı sebep ile çıkmasına, 2-Ayrılma Akçesi ve kâr payı talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine, 3-Ortaklıktan çıkma talebi yönünden alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39-TL'nin mahsubu ile fazladan alınan 26,09-TL harcın talep halinde davacıya iadesine, 4-Davacının ortaklıktan çıkma talebi yönünden peşin yatırdığı 59,30-TL harcın yargılama giderlerine katılmaksızın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-Ayrılma akçesi yönünden alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 6-Kâr payı talebi yönünden alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, 5-Davacının yaptığı ve karşıladığı toplam 45,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine 6-Davalının yaptığı herhangi bir yargılama gideri olmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, 7-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir...

      Dava dilekçesinde özetle; davacının 17/10/1975 tarihinde sermaye payının tamanını ödemek suretiyle davalı kooperatifin 226 nolu üyesi olduğunu, davacının kooperatife üye olduğu tarihten itibaren kooperatif üyelerine sağlanan olanaklardan yararlanamadığı gibi dağıtılması gereken kar payları da dağıtılmadığından ortaklıktan ayrılmaya karar verdiği, noter ihtarı ile davalı kooperatifin davacının ayrılma kararını onayladığı, ancak davalının ortaklıktan ayrılma payını davacıya ödemediği, bu sebeple 10.000 TL ortaklıktan ayrılma payının davalıdan tahsili talep edilmiştir. Cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin ana sözleşmesinin 6. maddesinde kooperatifin amaçlarının belirtildiği, kooperatifin 23....

        tutarında zarara uğradığını, bu durumun davalı şirketin hem kötü şekilde hem de kötü niyetle yönetildiğni gösterdiğini ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, ortak olma tarihinden itibaren hesaplanacak temettü tutarının tahsiline veya gerçek hisse değeri müvekkiline ödenerek şirketten çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, şirketin feshi için haklı bir sebebin bulunmadığı, temettü alacağının genel kurur kararı gerektirdiği, haklı sebeple fesih istemi dahilinde kârın dağıtımına karar verilebileceği, davacının ortaklıktan çıkma talebinin değerlendirildiği, buna göre ayrılma akçesinin hesaplandığı göz önüne alındığında kâr dağıtımı talebi yerinde olmadığı gerekçesi ile davalı tarafın ayrılma akçesi olarak 11.411,44 TL ödenmesi suretiyle davacının şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir....

          BİRLEŞEN DAVADA DAVANIN KONUSU: Şirketin Feshi, Çıkmaya İzin ve Sermaye Payının Tespiti Taraflar arasındaki şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma ile birleşen ticaret sicil kaydının düzeltilmesi davalarının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın kısmen kabulü ile davacının davalı şirket ortaklığından çıkmasına izin verilmesine ve ayrılma akçesinin tahsiline, birleşen davanın kabulüne dair verilen karara karşı, asıl davada davacı ve asıl davada davalı şirket tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : TALEP : Davacı vekili, öncelikle Türk Ticaret Kanunu'nun 638/2.hükmü uyarınca davacının ve şirketin dava sürecindeki hakların korunması bakımından gerekli tedbirlerin alınmasını, dava sürecinde şirketi yönetmesi için şirkete kayyım atanmasını, yargılama neticesinde davacının haklı sebeplerle şirket ortaklığından çıkmasını, bu mümkün olmadığı takdirde şirketin tasfiyesini, davacının haklı sebeple şirketten çıkmasının sonucu olarak TTK 641.hükmüne göre ayrılma akçesinin davacıya ödenmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....

              daha adil bir sonuç oluşturacağı, bozma öncesi 344.364,78 TL ayrılma akçesine hükmedildiği davacının istinaf ve temyize başvurmadığı, aleyhe hüküm kurma yasağı uyarınca hükmedilecek miktarın bu bedeli geçemeyeceği gerekçesiyle davanın davacının ortaklıktan çıkarılması yönünde kabulüne davacı lehine 344.364,78 TL ayrılma akçesine hükedilmesine karar verilmiştir....

                CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı şirketin ortağı olduğunu ve diğer ortakların müvekkilinin kardeşi olduğunu, müvekkilinin her zaman davacı ortaklık için çalıştığını, maddi ve manevi olarak elinden gelen desteği gösterdiğini, ancak diğer ortaklar tarafından davacı şirketten maddi ve manevi menfaat sağlamasının engellendiğini, bu sebeple müvekkilinin ayrılma akçesinin gerçek değerinin (piyasa değerinin) hesaplanmasını talep ettiğini, yargılama devam ederken şirketin aktiflerinin ve mal varlığının azalttırılarak ortağa ödenmesi gereken ayrılma akçesinin gerçek değerinin hesaplanmasını etkileyecek ve müvekkilini zarara uğratacak durumların yaşanmaması amacıyla şirketin gayrimenkulleri ve trafik araçları üzerine üçüncü kişilere satışını ve devrini önlemek amacıyla tedbir konulmasını talep etmiştir....

                İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf başvuru sebepleriyle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık yönüyle re'sen yapılmıştır. Davacı taraf, ortağı olduğu davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü olan babasının, davalı evlilik dışı ilişkisi nedeniyle aralarındaki anlaşmazlık nedeniyle şirket ortaklığının çekilmez hale geldiğini ileri sürerek ayrılma akçesinin tespiti ve ödenmesi ile ortaklıktan çıkmasına karar verilmesini talep etmiş ve ve davada, davalı adına olan tüm gayrimenkuller,motorlu araçlar ve iş makineleri ve banka mevduatları üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ile davalıya ait banka hesaplarından para çekilmesinin tedbiren durdurulmasına ve şirket müdürü ...'in şirket menkul, gayrimenkul , araç ve iş makineleri üzerindeki tasarruf yetkilerinin tedbiren kaldırılmasını istemiştir....

                  KANITLAR: Davalı şirketin Ticaret Sicil Dosyası, bilirkişi incelemesi, KANITLARIN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME : Dava hukuki niteliği itibarıyla şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirket ortaklığından çıkma ve ortaklık payının tahsili davası davasıdır. Mahkememizce davanın reddine dair verilen kararın Bursa Bam 5.HD'nin 16/06/2022 tarih, 2019/2104 E. 2022/899 K.sayılı ilamı ile "...Ancak ortaklıktan çıkmaya izin verilen davacının ayrılma akçesinin hesaplanması gerekir.Şirket ortaklığından çıkan ortağın ayrılma payının hesaplanmasında şirket malvarlığının rayiç değerlere göre haklar hesaplanması gerekir. Tarafların geçmişte yapmış olduğu anlaşma ve satışlar değer tespitinde esas alınamaz. Taşınmazların rayiç değerleri belirlenirken özellikle emsal taşınmazların serbest piyasadaki fiyatları belirlenerek dava konusu gayrimenkul ile kıyaslama yapılmak suretiyle şirket gayrimenkullerin serbest piyasadaki rayiç bedeli belirlenmelidir....

                    UYAP Entegrasyonu