Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

a ihtarname gönderdiğini, ihtarname ile şirket esas sözleşmesinde ortaklıklara tanınan ortaklıktan çıkma hakkının kullanılmak istendiğini ve yasada öngörülen sürecin işletilmesi için genel kurulun olağanüstü toplantıya çağrılmasının ihtar edildiği, ancak ihtarnamede belirtilen süre içerisinde müvekkilinin talebinin yerine getirilmediği, sözlü ve yazılı taleplere rağmen şirketin gelir gider hesapları hakkında müvekkile hiçbir bilgi ve belge verilmediğini, kâr payı ödenmesi talebine ilişkin talebine şirket müdüründen bir karşılık alamadığını, bu talebe ilişkin mahkemeden kar payının kendisine ödenmesi kararı aldığını, icra takibinin sonuçsuz kaldığını, şirket defterlerin ve kayıtlarını inceleme girişimlerinin fiilen engellendiğini ve şirkete sokulmadığını, aldığı duyumlara göre şirketin içini boşaltarak kurduğu başka bir şirket üzerinden işleri yürütmeye başladığını belirterek, müvekkilinin belirtilen haklı sebeplere dayanılarak ortaklıktan çıkmasına izin verilmesini talep etmiştir. e-imzalı...

    Belli günde davalı vekili Av. ... gelmiş, davacı taraftan gelen olmadığından, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olan dava dışı ....'dan üç adet üyeliği devraldığını, aidat ve gecikme zammı ödenmediği gerekçesiyle ihraç edildiğini, ihraç kararının kesinleşmesine rağmen çıkma payı alacağının ödenmediğini ileri sürerek, çıkma payı alacağının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2018/911 Esas KARAR NO : 2022/316 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/09/2020 KARAR TARİHİ : 31/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin), Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili ...'in 1961 senesinden beri faaliyet gösteren davalı şirketin babası müteveffa ...'...

        Hukuk Dairesinin eski içtihatları gereği onandığını, kısmi dava devam ederken kısmi davada talep konusu yapılmayan ve Ankara Ticaret Mahkemesinin dosyasında belirlenen bakiye 83.200.TL çıkma payı alacağının, bu defa 06/05/2009 tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte tahsili için 02/05/2014 tarihinde icra takibine konu edildiğini, ancak davalının icra takibine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekilinin davalı kooperatiften ayrıldığını, önceki yargılamada da aidat alacağının tespit edildiğini, müvekkilinin ayrıldığı yılın bilançosunun onaylanmış ve 1 aylık sürenin de geçtiğini, öte yandan Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi'nin isabetsiz şekilde itibar ettiği usulsüz erteleme kararının süresinin bile dolduğunu, dolayısıyla müvekkilinin alacağının muaccel hale geldiğini, müvekkilinin çıkma payı alacağının hukuka uygun olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararına ittihaz edilmesini, haklı ve hukuka uygun davanın kabul edilerek Ankara Batı ...icra Müdürlüğünün ... esas sayılı...

          Mahkememizce toplanan tüm deliller, bozma öncesi yapılan yargılama kapsamı, alınan bilirkişi raporları, bozma ilamları kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının istifa tarihinden sonra 11/05/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda çıkma paylarının ödenmesinin 3 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, bu erteleme kararının usulüne uygun bir erteleme kararı olduğu, ancak geçerli olabilmesi için çıkma payı alacağının ödenmesi halinde kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen 11/07/2021 tarihli rapor kapsamına göre davacıya yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği ve kooperatifin ekonomik ve mali yapısının ertelemeyi haklı kılacak mahiyette olmadığı, davacı alacağının 06/05/2009 tarihinden itibaren talep edilebilir bir alacak olduğu açıkça anlaşıldığından davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir...

            Mahkememizce toplanan tüm deliller, bozma öncesi yapılan yargılama kapsamı, alınan bilirkişi raporları, bozma ilamları kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde; davacının istifa tarihinden sonra 11/05/2018 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda çıkma paylarının ödenmesinin 3 yıl süre ile ertelenmesine karar verildiği, bu erteleme kararının usulüne uygun bir erteleme kararı olduğu, ancak geçerli olabilmesi için çıkma payı alacağının ödenmesi halinde kooperatif mevcudiyetinin tehlikeye düşmesi gerektiği, bilirkişi tarafından yapılan inceleme ve araştırma sonucu düzenlenen 11/07/2021 tarihli rapor kapsamına göre davacıya yapılacak ödemelerin kooperatif mevcudiyetini tehlikeye düşürmeyeceği ve kooperatifin ekonomik ve mali yapısının ertelemeyi haklı kılacak mahiyette olmadığı, davacı alacağının 06/05/2009 tarihinden itibaren talep edilebilir bir alacak olduğu açıkça anlaşıldığından davacının talebi ile bağlı kalınarak davanın kabulüne ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir...

              Maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan dğer karar düzeltme istemleri yerinde değildir. 2- Dava, davalı ortağın çıkma payı alacağının tahsili amacıyla başlattığı takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İİK'nun 72/5'nci maddesi gereğince menfi tespit davası borçlu lehine hükme bağlanır ve borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine borçlunun dava sebebiyle uğradığı zararın da alacaklıdan tahsili için tazminata karar verilir. Somut olayın özelliğine göre, takip haksız olsa da takibin kötüniyetle yapıldığı davacı tarafından kanıtlanamamıştır. Davalı, davacı kooperitfin ortağı olup, kooperatife ödediği aidat karşılığı alacaklı olduğu düşüncesiyle takip başlatmıştır. Kooperatif hukukunda geçerli olan açık kapı ilkesi gereğince, her zaman ortaklıktan çıkma olanağı bulunmaktadır....

                Davalı şirketin şahıs şirketi niteliğinde oluşu, ortaklar arasındaki güven ve eşgüdümün şirketin amacı doğrultusunda faaliyet göstermesi bakımından önemi de gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir." belirtmiştir. ----- ortakların ortaklıktan doğan şahsi ve mali hakları söz konusudur. Ortakların pay hakkı, şirket kârına katılma hakkı gibi mali haklarının yanı sıra, oy kullanma hakkı, ortaklığı yönetim ve idare hakkı gibi şahsi hakları mevcuttur. ----şirketlerde ortağın şahsi haklarından biride ortağın ortaklıktan çıkma hakkıdır. Çıkma hakkı, ortağın özgür iradesi ile ortaklıktan çıkma istemini içerir. Çıkma hakkını kullanarak ortaklıktan ayrılan ortağın, ortaklığa ait bütün hak ve mükellefiyetleri sona ererek şirketle arasındaki bütün ilişkisi kesilmiş olacaktır.----- ortakların tek yanlı iradeleriyle şirketten ayrılmaları kural olarak mümkün değildir....

                  ün ortaklıktan çıkmasına kararına ilişkin ortaklar kurulu kararı alınması ve tescil başvurusunda bulunması hususunun 13/07/2021 tarih ve ... sayılı yazı ile davalı şirkete ihtar edildiği anlaşılmakla, davacı ... tarafından TTK 33. maddesi ve Ticaret Sicil Yönetmeliği 36. maddesi gereğince yapılması gereken işlemlerin usulüne uygun yerine getirildiği ancak davalı şirket tarafından tescili zorunlu olan ortaklıktan çıkmaya ilişkin .... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas, 2014/... Karar sayılı ilamı doğrultusunda ortaklar kurulu kararı alınmadığı ve tescil isteminde bulunulmadığı anlaşıldığından, davacı ... tarafından resen yapılan inceleme sonucunda dava dışı şirket ortağı ... ...'ün ortaklıktan çıkmasına ilişkin mahkeme kararının tescili ve ortaklık payı hakkında karar verilmesi gerektiğinden ve bu hususta dava dışı ... ...'ün .... Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında ortaklıktan çıkma karşılığı ortaklık ve kar payı talebi bulunmadığı anlaşıldığından dava konusu ...'...

                    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı şirkete sembolik bir hisseyle ortak olan davacıdan iyi yönetilmeyerek borca batık olan, iflasa sürüklenen, kendi hakim ortağına yüklü miktarda borçlu gözüken davalı şirket ortaklığını devam ettirmesini beklemenin yerinde olmadığı, davacının davalı şirketteki %1 payının ortaklıktan çıkması halinde şirketin ticari faaliyetine engel teşkil etmeyeceği, davacının çıkma payı talep etmemesinin davalı şirkete ekonomik yönden bir külfet yüklemeyeceği, davacının davalı şirketle arasında güven ilişkisi de bulunmayıp şirket ortaklığına devam etmesinde fayda bulunmadığı, davacı şirket ortaklığından çıksa da kendi ortaklık dönemiyle ve payı oranında şirketin borçlarından sorumlu olacağı ve sırf bu borçlardan kurtulmak amacıyla ortaklıktan çıkmak istediğinin değerlendirilemeyeceği, davacının davalı şirketten çıkmasını gerektirir haklı sebeplerin bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun...

                      UYAP Entegrasyonu