Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DAVANIN KONUSU: Anonim Şirketin Feshi- Ortaklıktan Çıkma Taraflar arasındaki ticari anonim şirketin fesih ve tasfiyesi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

    No:9 K:1-2-3-4 Osmangazi Bursa DAVA : Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi ve Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 03/12/2012 KARAR TARİHİ : 04/04/2018 Mahkememizde görülen davanın açık yargılamasında, DAVACININ TALEBİ : Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının, davalı şirketin %40 oranında hissedarı olduğunu, şirket kurulduktan sonraki 13 yıl boyunca davacı tarafından yönetildiğini, yönettiği dönemde birçok menkul ve gayrimenkulün şirkete kazandırıldığını, ancak şirketin son dönemde kuruluş amaçlarını kaybettiğini, gittikçe kötü bir durum ortaya çıktığını, şirketin kötü yönetimi nedeniyle her geçen gün mal varlıklarını kaybettiğini, davacının şirket yönetiminden ayrıldıktan sonra şirkete hiçbir mal varlığı kazandırılmadığını, aksine şirketin aktifinden mal kaybettiğini, davacı ile şirketin diğer ortakları arasında son 7 yıldan bu yana karşılıklı davalar ikame edildiğini, mevcut durum itibariyle şirketin diğer ortaklarının oy çokluğunu elinde bulundurması nedeniyle davacıyı dışladıklarını, şirketin...

      Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkiline yöneltilen davanın husumet yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından terditli olarak ikame ettiği limited şirketin feshi ile bunun mümkün olmaması durumunda davacının pay değerinin ödenerek şirketten çıkması talepli davanın şirket tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerektiğini, iş bu davada gerçek kişi müvekkilinin şirket ortağının taraf ehliyeti bulunmadığını, davacının şirketin feshine yönelik davasının hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafın öne sürülen dava nedenleri açısından ortaklıktan çıkma talebinin şirketin feshi dışında başka türlü çözüm yolları bulunduğunu aynı zamanda ikrar edilmiş olmasına rağmen ilk talep olarak şirketin feshinin öne sürülmesinde hukuki yarar bulunmadığını, davacı tarafından harcın yatırılmamış olması nedeniyle ortaklıktan çıkma davasının da usulden reddi gerektiğini, davanın müvekkil ile davacı arasında boşanma ve mal rejiminin tasfiyesi...

        Başka bir deyişle bu temel, ya şirket sözleşmesinin ortağa şirketten tek yanlı irade ile çıkma hakkı veren bir hükmü ya da kanunun ortaklara belirli koşullarda çıkma hakkı tanıyan düzenlemesidir. 6102 sayılı TTK'nun 638/1. maddesi "şirket sözleşmesi ortaklara şirketten çıkma hakkı verilebileceği gibi bu hakkın kullanılması belirli şartlara da tabi tutulabilir" şeklinde düzenlenmiştir. Buna göre, limited şirket sözleşmesi ile ortaklara şirketten çıkma hakkının tanınması veya bu hakkın kullanılmasının belirli şartlara bağlanması mümkündür. Ayrıca bu hakkın kullanılması için sözleşme özgürlüğü kapsamı içinde bazı şartların varlığı da gerekli kılınabilir. Şirket sözleşmesi ile ortaklara tanınan çıkma hakkı, hukuki açıdan onlara tanınmış bozucu yenilik doğuran bir haktır. Ortak bu hakkını kullanıp çıkma iradesini ortaklığa ulaştırdığında çıkma gerçekleşir, ayrıca bu beyanın şirket tarafından kabulüne gerek yoktur....

          İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde, işbu dava davalı anonim şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak anonim şirketin feshi, mümkün olmadığı takdirde anonim şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı, kar payı ve şirketten alacak istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, tedbir talebine konu taşınır ve taşınmazlar ile hak ve alacakların uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

            İhtiyati tedbir kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca tarafların dava konusu ile ilgili olarak hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte geniş veya sınırlı hukuki korumadır. Mevcut düzenlemeler ve yukarıdaki açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde, işbu dava davalı anonim şirketin ortağı olan davacının haklı sebebe dayalı olarak anonim şirketin feshi, mümkün olmadığı takdirde anonim şirket ortaklığından çıkma, çıkma payı, kar payı ve şirketten alacak istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince davacı yanın ihtiyati tedbir talebinin ancak uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, tedbir talebine konu taşınır ve taşınmazlar ile hak ve alacakların uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçesiyle ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir....

              Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde Dava, TTK 531.maddesi kapsamında anonim şirketin feshi kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkma ve ortaklık payının tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, anonim şirketin fesih ve tasfiyesi için gereken koşulların bulunup bulunmadığı, haklı sebeplerin mevcut olup olmadığı, şirket organlarının sorumluluğunu gerektiren fiillerin şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma taleplerini için haklı neden sayılıp sayılamayacağı, şirketin faaliyetlerine son verip vermediği konularından ibarettir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 166.maddesinde; “(1) Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir....

                Şti’nin 2013 yılı itibariyle sermayesinin tamamı kuruluşta taraflarca ödendiğini, 2016 yılı bilançosuna göre 490.350.38 TL dönem zararı bulunduğunu, bu zararın yarısısının %50 hisse sahibi olan davacı şirkete ait olduğunu, davacı tarafın geçerli yasal bir ihtarla genel kurul, hisse devri suretiyle ortaklıktan çıkma ve toplantı talebi olmadığını, davalı şirket müdürü ...’e mail yoluyla ortaklıktan çıkma talepleri olmuşsa da yasada belirtilen şekli ile yapılan bir başvuru bulunmadığından genel kurul ve toplantı talebinin yerine getirilmediğini, ...teknoloji şirketinin, davalı şirketin %45 hisse sahibi olduğu bir şirket olması ve ...şirketinin ortakları arasında meydana gelen uyuşmazlık nedeniyle şirketin faaliyetleri şu anda askıda olduğunu, ortakların kendi aralarında uyuşmazlığı gidermeye çalıştıklarını, ortaklıktan çıkma veya fesih talepleri gündeme geleceğinden durumun belirsizliğini koruduğunu, davalı şirketin borçlu olması nedeniyle, davacı şirketin hissesini davalı şirket ortağına...

                  düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme karar verebileceğini düzenlendiği, Davacı kurumun, davalı şirkette %2 pay sahibi olduğu, 6102 sayılı Kanun m.531 gereği şirketin feshini talep etme hakkının sermayenin en az onda birini temsil eden hak sahiplerinde olduğu, davacının şirketin feshini de talep etmediği, şirket ortaklık payının ödenerek şirket ortaklığından ayrılmayı talep ettiği, davacının, davalı şirketin feshini talep etmiş olması halinde 6102 sayılı Kanun m.531 gereği ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediğinin de değerlendirilebileceği ancak davacının şirketin feshi talebi olmadığından ortaklıktan çıkma şartının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilememiş olup hukukumuzda bahsi geçen hüküm dışında Anonim Şirket ortaklığından ayrılma müessesi düzenlenmediği anlaşılmakla davanın reddine karar verildiği görülmüş olup, mahkeme kararı ve gerekçelerinin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, Davalı vekilinin...

                  Sayılı dosyası ile 03.02.2021 tarihinde toplam %17,7 pay ile dava açtıklarını, bu şirketin ortaklık yapısında ve pay sahipleri arasında şirketin feshi ve ortaklıktan çıkma konularında, ortaklığın yönetimine katılım, karar alınma süreçleri ile ilgili anlaşmazlıklar bulunduğunu, Müvekkiller azınlık pay sahibi olmaları dolayısıyla pek çok mağduriyete uğramışlar ve haklarını koruma yoluna gittiklerini, Davalı şirketin yönetim kurulunda da bulunan yönetici pay sahipleri (a) ..., b)... oğlu, ..., c)... oğlu ...) çoğunluk olarak elde bulundurdukları oy hakkıyla müvekkillerin azınlık olmasından yararlanıp paylarını daha da düşürmeye, şirketin yönetimine katılmalarını engellemeye çalıştığını, Fesih/Ortaklıktan çıkma davası açıldıktan sonra, 16.02.2021 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında oy çokluğu ile sermaye artırımı kararı alınıp, müvekkillerin toplam payları %2,87'ye düşürüldüğünü, alınan bu sermaye artırımı kararı ile müvekkillerin payları düşmüş ve Marmaris 3....

                    UYAP Entegrasyonu