GEREKÇE:Dava kat mülkiyetine tabi taşınmazda ortak alana yapılan müdahalenin önlenmesi ve eski hale getirme istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça anagayrimenkulün ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklik yapamaz. Aynı kanunun 16. maddesine göre ise kat malikleri anataşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar ve ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler....
Ayıp ve eksiklik iddiaları yönünden yapılan değerlendirmede ise, çatı örtüsü imalatı, duvar ve tavan sıvası, merdiven korkuluğu ve küpeşte imalatı, bims beton blokları ile duvar yapımı imalatları, kuvars ağdreğalı yüzey sertleştirici kür uygulaması imalatı, iç kapıların imalatı, kare dikdörtgen profillerle pencere ve kapı yapılması ve demir yüzeylere boya yapılması, iç cephedeki sıva yüzleri üç kat beyaz kireç badana yapılması, duvar ve döşeme kaplama yapılması, şap yapılması işlerinde eksik ve ayıplı imalat bulunmadığı, ortak alanlarla ilgili olarak ise, patlayıcısız demirli demirsiz beton inşaat yıkımı, hazır beton kullanılarak beton kaplama yapılması, çelik merdiven korkuluğu ve küpeştesi yapılması, güvenlik kabini, makine ile sert küskülük kazılması ( sert kazı),32 mm ye kadar kırma taş temin edilerek makine ile serme, sulama sıkıştırma, 85 mm kalınlığında yatay delikli tuğla ( 190x85x190) mm ile duvar yapılması, bodrum ve katlarda su yalıtımı yapılması, 200 kğ çimento dozlu tesviye...
bu kısım için; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden....
Miras bırakan tarafından verilen muvafakatnamenin içeriği itibariyle ortak alana yapı yapılmasına izin verildiğine göre mirascı olan kat maliklerinin de mülkiyet haklarının kullanımını etkileyeceğinden; öncelikle taraf olmayan mirasçı ...'nun davaya usule uygun katılımının sağlanarak yerinde uzman bilirkişilerce yapılan inceleme ile ortak alana yapılan müdahalenin muvafakatname kapsamını aşıp aşmadığı belirlenerek kapsam aşımı halinde bu kısımlar yönünden davanın kabul edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2017 günü oy birliği ile karar verildi....
Dosya içerisindeki tapu kaydı içeriğinden, tarafların (davacı ile davalının) kat mülkiyetli anataşınmazda kat maliki oldukları anlaşılmaktadır. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesi hükmüne göre kat malikleri, anataşınmazın mimari durumu ile güzelliğini ve sağlamlığını titizlikle korumaya yükümlü oldukları gibi; kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça, anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yaptıramaz. Yasanın bu buyurucu kuralına aykırı eylem ve davranışta bulunan kat malikine karşı öteki kat maliklerinden her birinin dava açma ve vaki değişikliklerin eski hale getirilmesini isteme hakları vardır. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamalarına göre, ortak yerlerde aynı ya da benzer nitelikte değişiklikler yapılmış olması, dava konusu edilen aykırılığın eski hale getirilmesinin istenmesine engel oluşturmaz ve bu amaçla dava açmış olması kötü niyetli davranış olarak yorumlanamaz....
Kat Mülkiyeti Kanununun 4. maddesi gereğince ortaklaşa kullanıma tahsis edilen şeyler, ortak yer niteliğindedir. Aynı kanunun 18. maddesi gereğince de bütün bağımsız bölüm malikleri ortak yerleri kullanırken doğruluk kaidelerine uymak, birbirlerini rahatsız etmemek, birbirlerinin haklarını çiğnememek ve yönetim planına uymakla karşılıklı yükümlüdürler. 20. madde gereğince de anagayrimenkulün bütün ortak yerlerinin bakım, koruma ve onarım giderleri ve ortak tesisten işletme giderlerine kendi arsa payları oranında katılmakla yükümlüdürler. Kat Mülkiyeti Kanunu gereğince ortak tesislerden kaynaklanan zararlardan, zarar görenin kusurunun bulunmaması halinde bütün bağımsız bölüm malikleri sorumludur. Dosyadaki bilgi ve belgelere göre zarara sebep olan pis su borularının ortak tesis niteliğinde olduğu sabit olmakla birlikte davacının bağımsız bölümünde oluşan zararların bu ortak tesise kendi eylemi ile zarar vermesi neticesinde oluştuğuna dair herhangi bir somut tespit yoktur....
Gerçekten de ortak alanın kullanılmasına ve ortak alanda proje dışında imalat yapılmasına muvafakat eden kat malikinin sonradan dava açması Yargıtay kararlarında hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmektedir. Ancak davacı T1n imzasını taşıyan bir muvafakatname dosyaya sunulmamıştır. Bu durumda davacının dava açma hakkı vardır. Davalı yapı kayıt belgesini dosyaya sunmuştur. Ancak kat maliklerinin anataşınmazın mimari durumunu koruma ve projeye aykırı imalat yapmama yükümlülüğü, bu imalatın ruhsata tabi olup olmaması, bu yönü ile kaçak yapı olup olmaması ile ilgili değildir. Kat malikleri ortak alanlarda projeye aykırı imalat yapamaz, binanın dış görünüşünü bozamazlar. Bir imalatın imara aykırı olması ile projeye aykırı imalat yapılması birbirinden ayrı kavramlardır....
Mahkemece bilirkişi tarafından verilen 18/04/2014 tarihli raporda; "...Açılan davaların süresinde oldukları, dava konusu edilen kararlarda iptali istenen rıhtım ve çatı yenilenmesi işlerinin ana taşınmaz ve malikler açısından zorunlu ve faydalı işler olduğu, kabul edilen fiyatların da kadri maruf olduğu, her ne kadar yönetim planının 3. maddesinde ortak alanlarda tadilat veya ilave yapılmasının kat maliklerinin oybirliği ile vereceği karar ile mümkün olabileceği kararlaştırılmış ise de, gerek KMK'nın 19/2. maddesinde ortak yer ve tesislerdeki bir bozukluğun ana yapıya veya bağımsız bir bölüme veya bölümlere zarar verdiğinin ve acilen onarılması gerektiğinin veya ana yapının güçlendirilmesinin zorunlu olduğunun mahkemece tespit edilmesi halinde bu onarım ve güçlendirmenin projesine ve tekniğine uygun biçimde yapılması konusunda kat maliklerinin rızasının aranmayacağı, gerekse de KMK'nın 42/1. maddesinde de ortak yerlerin düzgün veya bunları kullanmanın daha rahat ve kolay bir hale konulmasına...
sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini..." gerektiği yönünde karar verilmesi sonrasında mahkemece 08/09/2015 tarihli celsede bozma ilamımıza uyulmasına karar verildiği, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/10/2014 tarihli ve 675-427 ile 27/05/2014 tarihli ve 54-280 sayılı Kararları başta olmak üzere birçok kararına ve yerleşik uygulamasına göre, uyma kararı, ara kararı niteliğinde olmayıp, davanın esasını çözümleyen kararlardan olduğu cihetle; bozmaya uymakla yerel mahkemenin bozma kararında gösterilen esaslara göre işlem yapıp karar verme görevinin doğduğu nazara alındığında; Mahallinde keşif icra edilerek alınan 11/11/2016 ve 06/12/2016 tarihli bilirkişi raporlarında; sadece yapılmadığı iddia olunan iş kalemlerinin yapılıp yapılmadığının tespiti ile yetinildiği, suç tarihi itibarıyla yapılan onarım işinin projeye ve sözleşme hükümlerine uygun olup olmadığı, projeye göre yapılan işlerle varsa proje harici işlerin ve yapılan işin toplam maliyetinin, ayrıca yapılmayan...
GEREKÇE: Dava, kat irtifakı kurulu taşınmazda ortak alana müdahalenin önlenmesi eski hale getirme istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 6100 sayılı HMK' nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 16. maddesine göre kat malikleri anataşınmazın bütün ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik olurlar ve ortak yerlerde kullanma hakkına sahiptirler....