Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ne varki;Mahkemece ortak velayetin değiştirilmesine karar verilmesi gerekirken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun "...kararda aksi belirtilmedikçe,velayetin kaldırılması mevcut ve doğacak bütün çocukları kapsar"şeklindeki 348/son maddesinin uygulanmasına neden olunacak şekilde "ortak velayetin kaldırılmasına"dair hüküm tesis edildiği,davada TMK 348 nci maddesinin iddia ve ispat edilmediği,dolayısı ile dairemizce "ortak velayetin kaldırılması"şeklindeki ibarenin "ortak velayetin değiştirilmesi"olarak düzeltilerek yeniden hüküm kurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış,aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

Mahkemece, davanın kabulü ile velayetin değiştirilmesine, ortak çocuk yararına 200,00 TL iştirak nafakası ödenmesine ve davacı lehine velayetin değiştirilmesi ve iştirak nafakası talepleri ile ilgili ayrı ayrı maktu vekalet ücretine karar verilmiştir. Davacının velayetin değiştirilmesi ve velayetin değiştirilmesine karar verildiği takdirde ortak çocuk yararına iştirak nafasına hükmolunması talebi tek bir dava niteliğinde olup, davacı lehine bu davanın kabulü sebebiyle tek bir maktu vekalet ücreti takdiri yerine iki ayrı maktu vekalet ücreti verilmesi doğru değildir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı baba, kesinleşen boşanma ilamı ile velayetleri davalı anneye verilen ortak çocukların velayetlerinin kendisine verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan yargılama sonucunda ortak çocuklar ..., ... ve...'in velayetlerinin davalı anneden kaldırılarak davacı babaya verilmesine, davacı babanın ortak çocuk...'in velayet talebinden vazgeçmesi sebebiyle ortak çocuk ... ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      Davalı baba; çocuğu fuhuşa teşvik ve aracılık etmek suçu ile birlikte başkaca suçlardan hükümlü olup baba yönünden de velayetin kaldırılması(nez) şartları oluşmuştur (TMK 348). O halde davalı babanın da ortak çocuklar üzerindeki velayetinin kaldırılmasına karar verilmesi ve ayrıca velayetin kaldırılmasının hükümde adı yazılı olan mevcut ortak çocuklarla sınırlı olduğunun belirtilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendine ‘'Davacı ...'...

        Davacı, boşanma kararı verilmesinden sonra ve fakat kesinleşmesinden önce 20.04.2010 tarihinde dünyaya gelen ortak çocuk ...’nin velayetinin kendisine verilmesini istemektedir O halde dava, ortak çocuk ...’nin velayetinin düzenlenmesi davasıdır.Velayetin düzenlenmesi davasında asıl olan çocuğun üstün yararıdır. Mahkemece çocuğun üstün yararı doğrultusunda velayetin davacı annede bırakılmasına karar verilmesi doğru ise de, kararın gerekçe kısmında davanın, velayetin değiştirilmesi davası olduğunun yazılması ve hükümde velayetin davalı babada olduğunun belirtilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. (HUMK m. 438/7)....

          ile, “Yargılama sırasında ergin olan ortak çocuk Ayşenur hakkında açılan davanın konusuz kaldığı, diğer çocuklar yönünden ise velayetin babadan kaldırılması şartlarının oluşmadığı, toplanan delillerin velayetin değiştirilmesine yol açacağı” gerekçesiyle mahkemenin ikinci kararı da bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, “1999 doğumlu Ayşenur hakkında açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, diğer çocuklar yönünden açılan davanın ise Yargıtay bozma ilamında toplanan delillerin velayetin değiştirilmesine yeterli olmadığının belirtildiği” gerekçesiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı anne tarafından temyiz edilmiştir....

            Oysa dava “Velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması" isteğine ilişkin olup, asıl davanın velayetin değiştirilmesine ilişkin olduğu, iştirak nafakasının kaldırılması talebinin ise asıl davaya bağlı fer’i bir istek niteliğinde bulunduğu gözetildiğinde, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2-b-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmış, davalı da bunun aksini iddia etmemiştir. Öyleyse yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ve buna bağlı olarak boşanma hükmü ile ortak çocuk yararına hükmolunan iştirak nafakasının kaldırılması davasının esasının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 27/06/2013 tarihinde kesinleşen ilamla boşanmışlar, ortak çocukların velayetleri anneye verilmiştir. Davacı baba 19/09/2014 tarihinde açtığı davayla velayetin değiştirilmesini talep etmiş, mahkemece ortak çocukların velayetlerinin babaya verilmesine karar verilmiştir. Boşanma davasından sonra, davalı annenin çocuklara karşı velayet hakkını kötüye kullandığı, çocukları ihmal veya istismarının bulunmadığı rapor edilmiştir. Toplanan deliller, velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğunu kabule elverişli değildir....

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi - Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı anne tarafından açılan ortak çocukların velayetinin değiştirilmesi, davalı-davacı babanın geçici velayet annedeyken açtığı birleşen velayetin değiştirilmesi ve annenin açtığı birleşen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davalarının yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince annenin velayetin değiştirilmesi davasının ortak çocuk Asena yönünden kabulüne, Tarkan yönünden feragat nedeniyle reddine, babanın açtığı velayetin değiştirilmesi davasında karar verilmesine yer olmadığına, annenin kişisel ilişki kurulması ve çocukların yurtdışına çıkarılması davasının kabülüne, Asena ile baba ve Tarkan ile anne arasında kişisel...

                  Anayasasının 90. maddesi) Ortak velayette unutulmaması gereken husus ortak velayetin karşılıklı rızaya dayanmasıdır. Başka bir deyişle eşler ortak velayet değil, velayetin taraflardan birine verilmesini isterler ise düzenleme de buna uygun yapılacaktır. Küçüğün üstün yararı da taraflar arasında ki uzlaşma kültürüne bağlıdır....

                  UYAP Entegrasyonu