Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacıya üyeliği devreden kişinin peşin bedelli ortak olduğunun belirlenmesi halinde, davacının da peşin bedelli ortak olarak kabul edileceği tartışmasızdır. Ancak genel kurulda anılan devir sözleşmesinin içeriğinin benimsenmesi suretiyle ya da açıkça peşin bedelli ortaklık tesis eden bir karar alınmadığı sonucuna varılması halinde, ...'dan ya da davacıdan uzunca bir süre inşaat finansmanı için aidat istenilmemiş ise, bilançolarda, hesap cetvellerinde, faaliyet raporlarında, genel kurullarda ve üye kayıt defterlerinde; bu yönde bir borç kaydı yer almamışsa, ...'ın ya da sonradan davacının peşin bedelli ortak olduğunun kooperatifçe zımnen benimsendiği ve sadece genel yönetim ve altyapı giderlerinden sorumlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece, kooperatif defter ve kayıtları ile tüm genel kurul kararları üzerinde yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda inceleme yaptırılarak; üyeliğini davacıya devir eden ...'...

    Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57.maddesinde; Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması. Şu durumda; maddede açıkça sayılan, dava konusu hak ve borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması, birden fazla kişinin ortak bir işlem (örneğin sözleşme) ile borç altına girmiş veya yine tek bir sözleşme ile birden fazla kişinin hak sahibi olması, davanın birden fazla kişi hakkında aynı (veya benzer) vakıa ve hukuki sebepten doğmuş olması hallerinde birden çok kimsenin birlikte dava açması olanaklı olduğu gibi, birlikte aleyhlerine de dava açılabilir....

      TL borçlu olmadığının tespiti ile ortaklığının bedelsiz devam ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir....

        Açıklanan bu duruma göre mahkemece davacının istemi doğrultusunda ayrıca her bir parselle ilgili ortak gider ve aidat toplama yetkisinin o parsel yöneticisine ait olduğunun ve site yönetimince oluşturulmuş bulunan ve yasal olmayan oluşumun (yöneticiliğin) parsel yöneticisinin kanundan doğan bu yetkilerini kullanmasını engellemeyeceğinin tespiti gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı yararına takdir edilen 900 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Kat irtifakının kurulmadığı veya kat irtifakının kurulmuş ancak yapı üzerindeki fiili oturumun .../... oranında sağlanmamış olduğunun tespiti sonucu görevli olduğunun anlaşılmış olması halinde ise görevsizlik kararının kesin olarak verilemeyeceği anlaşıldığından mahkemece işin esasına girilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı olduğu şekilde iki haftalık süre dolduktan sonra talepte bulunmuş olduğundan bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine .../04/2018 günü oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki üyelik tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin, 2000 yılında davalı kooperatife üye olduğunu, taşıma işi yapmasına karşın kooperatif tarafından üye olmadığı şeklinde yazı verildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatife üye olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

              Buna göre mahkemece işverenlik sıfatının davalı şirketlere(ortak girişim) ait olduğu gözetilmeli ve davalı ...’un işverenlik sıfatı olup olmadığı belirlenmeli, ticaret sicil kayıtlarına göre ortak olduğunun anlaşılması karşısında davanın davalı ... yönünden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..., ... İnş. San. ve Tic. Koll. Şti. ve ... Yapı İnş.Turizm Petrol Madencilik Gıd. Oto. Teks. İth. İhrc. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ye iadesine, 27.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Sitesi adı ile ... gayrimenkulün, 634 sayılı Kanun ile TMK ve diğer kanunların amir hükümlerine aykırı olarak tesis edildiği ve bu sebeple de hükümsüz olduğu her türlü şüpheden vereste yönetim planının 6.maddesinin iptali ile bu sebeple kanuna aykırı yönetim planının yoklukla malul olduğunun tespiti, kanuna aykırı yönetim planı ile bir takım imtiyazlar (ortak alanların ve sığınakların dükkan görünümünde inşa edilerek kiraya verilmesi ve haksız kazanç elde edilmesi) elde edilen bir kısım davalılara ödenen kira bedellerinin iş bu dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren ve teminatsız olarak mahkemece re'sen belirlenecek bir banka hesap numarasına aktarılması istenilmiş, mahkemece; davacı tarafından yönetim planının 6. maddesinin iptali talep edilmiştir....

                  Somut olayda, davacı ile davalının ... kat maliki sıfatıyla ikamet ettikleri, davacının A Blok; davalının ise B Blok yöneticisi olduğu, davalının B Blokta bulunan kapıcı dairesini, kat maliklerinin görüş ve kararını almadan kiraya verdiği ve Aralık 2011 tarihinden bu yana yaklaşık 6.000,00.- TL kira bedeli elde ettiği, bu geliri kat maliklerine eşit bir şekilde dağıtması gerekirken, B Bloktaki tamirat işlerine harcadığı iddia edilmekte ve elde edilen gelirin yasal faizi ile birlikte A Blok kat maliklerine ödenmesi, kapıcı dairesinin ortak alan olduğunun tespiti talep edilmektedir. Dosya kapsamından, taşınmazda kat mülkiyeti kurulu olduğu, yönetim planı bulunduğu, 16/12/2014 tarihinde Konya 3....

                    Somut olayda ise, davalı salt ödeme ve benzeri nedenlere dayanarak borçlu olmadığını değil, davacı kooperatife peşin ödemeli üye olduğunu ve bu sebeple aidat bedellerinden sorumlu olmayacağını da savunduğuna göre, davalının peşin bedel ödeyerek ortak olduğunun, diğer anlatımla normal statüde ortak olmadığının tespiti istemine dayalı itirazın iptali davası bakımından hukuki bir durumun belirlenmesine yönelik bu dava, salt malvarlığı hukukuna ilişkin bir dava kapsamında görülemeyeceğinden, görev hususunun parasal değere göre belirlenmesi de mümkün bulunmamaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu