WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecek idiyse, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde vermesi gereken karar; yani çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır. Davalı anne temyiz dilekçesinde; ilk derece mahkemesinin kararından bir süre sonra ortak çocuğa davacı baba ve eşinin kötü davranması ve çocuğun eğitimi ile ilgili verilen sözlerin tutulmaması sebebiyle ortak çocuğun eğitim hayatının olumsuz etkilendiğini ve fikri gelişiminin tehlikeye girdiğini, bu sebeplerle ortak çocuğun tekrar yanına geldiğini ve uzun süredir birlikte yaşamaya devam ettiklerini iddia etmiştir. Velayet düzenlemesi kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu itibarla tarafların kabulü de hakimi bağlamaz....

    Dava;velayet (velayetin değiştirilmesi)istemine ilişkindir. "Toplanan delillerden davalı babanın ortak çocukları okula göndermediği, uzun sürekli yurt dışına çıktığında Ali Berk'i yanında götürdüğü, ortak çocuk İnci'yi babaanne ve halanın bakımına bıraktığı, İnci'nin de okula devamsızlığının bulunduğu, çocuklara anne hakkında olumsuz düşünceler telkin etmeye çalıştığı, anne ile çocukların görüşmelerinde zorluk çıkarttığı ve velayetle ilgili görevlerini yerine getirmediği anlaşılmaktadır. Annenin velayet görevini gereğince yapamayacağına ilişkin bir delil ve olgu ise belirlenememiştir. Bu halde Türk Medeni Kanununun 183. ve 349. maddelerine göre velayetin değiştirilmesi koşulları oluşmaktadır." (Yargıtay 2....

    Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

    Çocuğun üstün yararı, çocuğu ilgilendiren her işte göz önüne alınması zorunludur.Velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olduğu, velayet hakkı kapsamında çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı, aynı hukuksal konumda olan erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil edeceği, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesi ile kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirmesini engelleyici yasal bir düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı bulunmadığı ve çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyecektir. (TMK m. 27) ."...

    Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Mahkemece yaşı nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuk velayet konusunda bizzat dinlenmiş, ortak çocuk 19.01.2016 tarihli duruşmada annesi ile birlikte yaşamak istediğini beyan etmiştir. Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda da, annenin velayeti yerine getirebilecek bilinç ve sorumluluğa sahip olduğu, sosyal ve ekonomik durumunun velayeti üstlenmesine engel olmadığı rapor edilmiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; ortak çocuğun soyadının velâyet hakkına sahip annenin soyadı ile değiştirilmesi davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, çocuğun soyadının annenin yeniden evlenmekle aldığı soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321 nci maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi, 371 nci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        Anayasa Mahkemesi'nin 25.06.2015 ve 2013/3434 numaralı, 11.11.2015 tarih ve 2013/9880 numaralı, 20.07.2017 tarih ve 2014/1826 numaralı bireysel başvuru kararlarında ise; velayet hakkı tevdi edilen çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebin, velayet hakkı ve bu kapsamdaki yetkilerin kullanımı ile ilgili olması sebebiyle Anayasa'nın 20. maddesi kapsamında ele alınması gereken bir hukuki değer olduğunu, koruma, bakım ve gözetim hakkı veya benzer terimlerle ifade edilen velayet hakkı kapsamında, çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığını, eşlerin evliliğin devamı boyunca ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda olduğunu, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını belirleme hakkının kadına tanınmamasının, velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete dayalı farklı bir muamele teşkil ettiğini, çocuğun bir aileye mensubiyetinin belirlenmesi amacıyla bir soyadı taşıması ile nüfus kütüklerindeki kayıtların...

        Maddesine göre, adın değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak istenilebilir. Somut olayda; velayet hakkına sahip anne, çocuğun soyadını, kendi soyadı olan ''IŞIK" soyadıyla değiştirmek istemektedir. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22/06/2020 tarih, 2020/2199 Esas ve 2020/3166 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere, velayetin annede olması halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir. Somut olayda, davacı hiçbir gerekçe göstermeden çocuğun soyadının kendi kızlık soyadı olarak değiştirilmesini istemiş, yapılan yargılama ve toplanan delillerden çocuğun soyadının annenin soyadı ile değiştirilmesi yönünde çocuğun üstün yararı ispatlanamamıştır....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Ortak çocuğun ihtiyaçlarının dayısı tarafından karşılandığı, annenin velayet sorumluluklarını yerine getirmediği, ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde yerine getirmediği, müşterek çocuğun duruşmada alınan beyanları ile sosyal inceleme raporundaki beyanlarında babasını tanımadığını beyan ettiği, alınan sosyal inceleme raporlarında da velayetin davacı babaya verilmesi durumuna ilişkin baba ile çocuk arasında ilk aşamada müşterek çocuğun davacı ile kişisel ilişki kurması, davacıyı tanıması, davacıya güven oluşturması ve ilerleyen tarihlerde velayet konusunun tekrar değerlendirilmesinin uygun olacağı mütalaa edildiği anlaşılmakla davacının velayet talebinin reddine, davalının velayet haklarının kaldırılarak, çocuğa vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesi'ne ihbarda bulunulmasına karar verilmiştir....

        Ne var ki, yukarıda açıklanan velayet hakkına sahip annenin ortak çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesine yönelik açılan başkaca davalarda yapılan benzer yargısal kararların, bireysel başvuru konusu yapılması Halinde Yüksek Mahkemece, bundan sonra da hak ihlalinin tespit edileceği ve ihlalin sonuçlarını ortadan kaldırmak için yeniden yargılama yolunun açılacağı da muhakkak gözükmektedir. Anayasanın ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile Türkiye’nin taraf olduğu eki protokollerin ortak koruma alanında bulunan "Temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddialarının" öncelikle genel yargı mercilerinde olağan kanun yollarında çözüme kavuşturulması asıldır. Anayasa Mahkemesinin bu kararları kapsamında; “Çocuğun Üstün Yararı” ilkesinin de irdelenmesi gerekmektedir....

          UYAP Entegrasyonu