Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönü kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi" gereğine değinilmiştir....

    yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosuna başlandığı, davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davası niteliği taşıdığı belirtilerek orman kadastrosuna itiraz davası ile tescil davasının birbirinden ayrılması, tescil davası elde tutularak orman kadastrosuna itiraz davasının kadastro mahkemesine aktarılması..." gereğine değinilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası tefrik edilmiş ve kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro mahkemesince, davanın kabulüne, bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1601.30 m2'lik taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir....

      İncelenen dosya kapsamına göre, Hazine tarafından temyize konu davanın 29.09.2003 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesine taşınmazın fiilen eylemli orman olduğundan tapu kaydının iptali istemi ile açıldığı, taşınmazın 1970 yılında genel arazi kadastrosu sonucu tapu kaydının oluşturulduğu, bu davanın devamı sırasında 6831 sayılı Yasa'nın 4999 sayılı Yasa ile değişik 7. maddesi hükmüne göre orman kadastrosu yapıldığı ve bu davanın aynı zamanda orman kadastrosuna itiraza da dönüştüğü, tapu iptal ve tescil davasının genel mahkemede 6831 sayılı Yasa'nın 11/1. maddesi gereğince orman kadastrosuna itiraz davasının da kadastro mahkemesinde görüleceği nazara alınarak Asliye Hukuk Mahkemesince tapu iptali davası tutularak orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken her iki dava hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyası kadastro mahkemesine aktarıldığı, kadastro mahkemesince, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden araştırma yapılmadan davanın 3402 sayılı Yasa'nın...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun'a göre henüz sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması çalışmalarına başlanıldığı, bu çalışmanın sonuçlandırılarak ilân edildiği; dava sırasında yapılıp ilân edilen orman kadastrosunun, davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmeyeceği ve eldeki tapu iptali ve tescil davasının aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü belirtilerek bu durumda orman kadastrosuna itiraz davasının tapu iptali ve tescil davasından ayrılıp orman kadastrosuna...

          Yine bu yerde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 sayılı Yasaya göre orman kadastrosuna başlanmış, sonuçları 10/08/2006 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir. Pazarcık Orman İşletme Müdürlüğü tarafından benzer nitelikte ve Dairemizce evvelce temyiz incelemesi yapılan dosyalar arasına gönderilen belgelerden çekişmeli taşınmazın yer aldığı ... Köyünde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 sayılı Yasaya göre orman kadastrosuna başlandığı, bu çalışmanın 07/07/2005 tarihinde sonuçlandırılarak sonuçlarının 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Dava, 04/04/2005 tarihinde açılmıştır. Yargılama sırasında yapılıp, ilan edilen orman kadastrosu davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmez. Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, Ayvalıdere Köyü 246 parsel sayılı 191800 m2 .yüzölçümündeki taşınmaz mera vasfı ile sınırlandırılmıştır. Davacı ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış olup yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmış, dava orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Asliye Hukuk mahkemesi dosyayı orman tahdidine itiraz yönünden ayırmış ve orman kadastrosuna itiraz davası yönünden dosyayı görevsizlikle kadastro mahkemesine göndermiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında Ayvalıdere Köyü 182 parsel sayılı 1557200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliği ile sınırlandırılmıştır. Davacı ..., taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış olup, yargılama sırasında çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması yapılmış, dava orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Asliye Hukuk Mahkemesi dosyayı orman tahdidine itiraz yönünden ayırmış ve orman kadastrosuna itiraz davası yönünden dosyayı görevsizlikle kadastro mahkemesine göndermiştir....

                Yönetimi tarafından aynı yasanın 11/1. maddesi hükmüne göre 6 aylık süre içinde orman kadastrosuna itiraz davası açıldığından, mahkemece işin esasına girilerek, uzman orman bilirkişileri aracılığı ile yöntemine uygun biçimde orman araştırması yapılarak taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı belirlenip sonucuna göre karar verilmeli ve orman kadastrosuna itiraz davalarına bakan Kadastro Mahkemelerinin orman sınırı içinde kalan taşınmazların tapu kaydını iptal etme yetkisinin bulunmadığı düşünülmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 12/10/2010 günü oybirliği ile karar verildi....

                  , bu nedenlerle, tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

                    adına tapuya tesciline, taşınmazın orman sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından orman sınırlandırmasına itiraz davasının kabulüne, taşınmaz komisyonca orman sınırları dışında bırakılmış olduğundan 181 Numaralı Orman Kadastro Komisyon kararının iptaline yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine, Orman Yönetimi ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve genel arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede davanın devamı sırasında 181 Numaralı Orman Kadastro Komisyonu tarafından 1998 yılında orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları yapılmış; sonuçları 24/04/1998 tarihinde ilan edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek yerlerden olduğu ve davacılar yararına toprak kazanma koşullarının oluştuğu kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür....

                      UYAP Entegrasyonu