Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, 3402 sayalı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosuna itiraz davasıdır. Kullanım kadastrosuna itiraz davalarının davalısı, tespit maliki olan Hazine ile varsa tutanağın beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilen kişilerdir. Tespit maliki olmayan ya da lehine zilyetlik şerhi verilmeyen kişilerin davada pasif taraf sıfatı bulunmamaktadır. Somut olayda, Hazine tespit maliki olup tutanağın beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilen kimse bulunmamaktadır. Ancak, tutanağın beyanlar hanesinde taşınmazın eylemli ormana dönüştüğünün belirtilmesi, Orman İdaresi lehine bir şerh mahiyetindedir. Hal böyle olunca davanın davalısı Hazine ile Orman İdaresi olup, davada taraf sıfatı bulunmayan Tapu Sicil Müdürlüğü'ne yöneltilen davanın, taraf sıfatı bulunmadığından reddine karar verilmek gerekirken esastan reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır....

    Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

      Bu nedenlerle; tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetimi ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

        Bu nedenlerle; tescil davasında Asliye Hukuk Mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 02/11/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Dava, 3402 sayılı Kanun'un Ek-4 maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde değil taşınmazın orman olduğu iddiasında bulunulması nedeniyle mülkiyete yönelik olduğu kabul edilerek Dairemizce Yargıtay 20. Hukuk Dairesine aidiyet kararı verildiği, ancak 20. Hukuk Dairesince de Dairemize aidiyet kararı verildiği anlaşılmakla, temyiz incelemesinde görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 10.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede davanın devamı sırasında yapılıp 14.02.2007 tarihinde ilan edilerek davalı olmayan yerlerde kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ve temyize konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, Hazine ve Orman Yönetiminin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ayrıntıları yukarıda yazılı bozma kararında, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraza yönünden görevsizlik kararı verilmesi gereğine değinilmiş, asliye hukuk mahkemesince de bozmaya uyulduktan sonra, orman kadastrosuna itiraz yönünden dosya tefrik edilerek kadastro mahkemesine gönderilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Orman Kadastrosuna İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı ... Yönetimi vekili ve davalı Çevre ve Orman Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairece dosya incelendi gereği düşünüldü....

                Hukuk Dairesinin 2009/3723-6598 sayılı 15.04.2009 günlü bozma kararında özetle; “yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın hükme yeterli olmadığı, mahkemece, 6831 Sayılı Yasanın 11/1. maddesinde "orman kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı .... hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebilecekleri" hükmü bulunduğundan, davacının orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı olup olmadığının araştırılması, yine 3402 Sayılı Kadastro Yasasının 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek imar ihya olarak kabul edilemez) ve imar ihyanın...

                  Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. 6831 sayılı Yasanın 11/1. maddesine göre orman kadastrosu askı ilanına çıkarıldıktan sonra 6 aylık itiraz süresinde açılan davalara kadastro mahkemesi bakmakla görevlidir. 6 aylık hak düşürücü sürenin sonunda orman kadastro komisyonu kararı kesinleşir, ancak, tapulu gayrimenkullerde tapu sahiplerinin 10 yıllık süre içinde genel mahkemelerde dava açma hakları saklıdır. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 21/02/2008 tarihinde ilana çıkarılmış, eldeki dava 20/08/2008 tarihinde 6 aylık askı ilanı içinde açılmıştır. Artık bu davaya orman kadastrosuna itiraz davası olarak bakma kadastro mahkemesinin görevindedir. Mahkemece işin esasına girilerek bir karar vermek gerekirken arazi kadastrosunun askı ilan tarihi esas alınarak orman kadastrosuna itiraz davasında görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ......

                    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna tâbi tutulmayan taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlenmesi istemine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 18/11/2013 gününde oy birliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu