Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava her ne kadar tescil istemiyle açılmışsa da, yargılamanın devamı sırasında birlikte yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması nedeniyle dava orman kadastrosuna itiraza dönüşür. 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre orman kadastrosuna itiraz davasına bakma görevi Kadastro Mahkemesinindir. Hal böyle olunca, mahkemece tescil istemi yönünden dava elde tutulup, orman kadastrosuna itiraz istemi tefrik edilerek Kadastro Mahkemesine gönderilmesi ve sonucunun beklenmesi" gereğine değinilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi bozmaya uyduktan sonra orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, kadastro mahkemesince davanın reddine, dava konusu taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir....

    Bu nedenlerle mera sınırlandırmasına itiraz davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi resen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası mera sınırlandırmasına itiraz davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek mera sınırlandırmasına itiraz davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, SAİR YÖNLERİN BU AŞAMADA İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA 09.06.2009 günül oybirliği ile karar verildi....

      Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle mahkemece; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerektiği” belirtilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek, bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir....

        Köyünde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu orman kadastro komisyonunca 6831 Sayılı Yasaya göre orman kadastrosuna başlandığı, bu çalışmanın 07/07/2005 tarihinde sonuçlandırılarak, sonuçlarının 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Dava sırasında yapılıp, ilan edilen orman kadastrosu davanın tarafları ve dava konusu taşınmaz yönünden kesinleşmez. Eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro Mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 Sayılı Yasanın 26. maddesinde gösterilmektedir ve 6831 Sayılı Yasanın 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğu kabul edilmelidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki orman kadastrosuna ve genel arazi kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı Orman Yönetimi, Akören İlçesi, Belkuyu Köyünde 5403 Sayılı Yasa ile değişik 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi gereğince orman sınırlandırılması yapıldığını, 2 nolu saha 328 numaralı parselin orman sınırlandırması sırasında orman sınırları dıışnda bırakıldığının, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu, orman sınırlandırılmasının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasını ve orman vasfı ile Hazine adına tescilini talep etmiştir....

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazın kadastro tespit tutanağının aslı orman kadastrosuna itiraz dosyası ile birleştirilmiş ve taşınmazın zilyedi davaya dahil edildikten sonra davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 Sayılı Yasanın 5304 Sayılı Yasayla değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastrosu vardır....

              Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede davanın devamı sırasında yapılıp 14.02.2007 tarihinde ilan edilerek davalı olmayan yerlerde kesinleşmeyen orman kadastrosu vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ve temyize konu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, Hazine ve Orman Yönetiminin bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Ancak, hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin ayrıntıları yukarıda yazılı bozma kararında, tapu iptali ve tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraza yönünden görevsizlik kararı verilmesi gereğine değinilmiş, asliye hukuk mahkemesince de bozmaya uyulduktan sonra, orman kadastrosuna itiraz yönünden dosya tefrik edilerek kadastro mahkemesine gönderilmiştir....

                Mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin ve Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 10/02/2009 günü oybirliği ile karar verildi....

                  Asliye Hukuk mahkemesi dosyayı orman tahdidine İtiraz yönünden ayırmış ve orman kadastrosuna itiraz davası yönünden dosyayı görevsizlikle kadastro mahkemesine göndermiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 271 parsele ilişkin tespitin ve 27.04.2001 tarihli mera komisyon kararının iptali ile taşınmazın orman sınırları içine alınmasına karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman kadastrosuna itiraz davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yargılama sırasında yapılan ve 05.06.2003 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 31/03/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                    , bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesinin, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesinin görevli olduğunun kabul edilmesi gerektiği, görev yönünün kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebileceği, mahkemece anılan yönler göz önüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu" açıklanmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu