"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1606 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen orman tahdidine itiraz ve tapu iptali tescil istemli davada mahkemece Hazinenin tapu iptali tescil davasının reddine, karşı davacı şirketin orman tahdidine itiraz davasının kabulüne karar verilmişse de verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/03/2007 gün ve 1731-3533 sayılı bozma kararıyla bozulmuştur....
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı gözetilerek dairemizce yapılan incelemede: Davacı T1 temsilcisi (dava takipçisi T2) dava dilekçesinde, Mardin ili, Ömerli ilçesi, Sivritepe mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında Hazine adına "orman" vasfıyla tespit ve tescil edilen 113 ada 1 parsel sayılı taşınmaz hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve davalı orman idaresi vekillerince ayrı ayrı istinaf edilmiştir. Dava, kadastro tespiti öncesi sebeplere (mirasen intikal, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedenlerine) dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının mahkeme kararı ile iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini isteğine ilişkindir. Tazminat isteğine dayanak .... mahallesi, 5433 ada 5 parsel sayılı 214,23 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tapuda “orman” vasfıyla davacı adına kayıtlı iken, Orman Yönetimi tarafından açılan tapu iptali ve tescil istemli dava nedeniyle .... 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 13/07/2012 tarih ve 2012/144 – 2012/435 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, verilen bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 09/09/2014 tarihinde kesinleşmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde; Taraflar arasındaki dava, davalılara ait tapulu taşınmazın bir kısmının kesinleşmiş orman sınırları içerisinde kaldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı idare vekili, davalılara ait taşınmazın bir kısmının orman sınırları dahilinde kalması nedeniyle tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Orman kadastrosu, devlet ormanlarının, kamu tüzel kişiliklerine ait ormanların, özel ormanların ve bu ormanların içinde ve bitişiğinde bulunan her çeşit taşınmaz malların ormanlarla müşterek sınırlarının tayin ve tespit edilerek haritaya bağlanması işlemidir. İlk derece Mahkemesince refakate teknik bilirkişiler alınarak taşınmaz başında keşif yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 369 ve 1466 sayılı parseller hakkında taraflar arasında görülen 2B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil istemli davada mahkemece davanın reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 05/12/2006 gün ve 14108-16950 sayılı kararıyla bozulmuştur....
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescil ile Medenî Kanunun 1007 maddesi uyarınca açılan tazminata ilişkindir. Yörede, 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan ancak ilân edilmeyen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 1987 yılında 3373 ve 3302 sayılı kanunlara göre yapılıp kesinleşen aplikasyon, orman sınırları dışında kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 1) Davacı vekilinin tapu iptal ve tescil davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi sonucunda; İncelenen dosya kapsamına göre, dava konusu 102 parsel sayılı taşınmaz, hâlen davacı adına tapu sicilinde kayıtlıdır, ancak Asliye 2....
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1100 sayılı parselin tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5304 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan, davanın kabulüne...
Dairenin bozma kararında özetle; "yörede yapılan makiye ayırma işleminin geçerli olmadığı, taşınmazın öncesinin tapuda kayıtlı Devlet Ormanı olup, kadastro sırasında bu kesinleşen orman kadastro sonucu oluşturulan tapu kaydı revizyon gösterilerek 1099 sayılı parsel olarak tesbit tutanağı düzenlendiği kişilerin açtığı dava sonucu 1951 yılında yapılan makiye ayırma işlemine değer verilmeyerek hükmen orman niteliğiyle tapu kaydı oluşturulduğu, davacıların tutunduğu tapu kaydı orman parseli içinde ... tevzi yoluyla oluşmuşsa da 4753 Sayılı Yasada ormanların tevzi edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından ... tevzi tapusunun yolsuz tescil niteliğinde bulunduğu gibi, 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin bir kısım hükümlerinin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, iptal edilmeyen hükümlerinin de 5403 Sayılı Yasa ile tamamen yürürlükten kaldırıldığı, öncesi orman olan taşınmazın nitelik kaybı nedeniyle 1988 yılında Hazine adına orman dışına çıkartılmasının yasaya uygun olduğundan,...
Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 20.04.1994 tarihinde ilan edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Yargıtay 1. Hukuk Dairesince çekişmeli taşınmazın orman sınırları dışına çıkarıldığı kabul edilerek; mahkemenin, davanın kısmen kabulü yönünde verdiği karar bozulmuşsa da, Yönetimin davası taşınmazın orman sınırları içinde kaldığı iddiasına dayalıdır. Yani; dava, 2/B madde uygulamasına dayalı tapu iptali ve tescil davası değil, kesinleşen orman sınırları içinde kalan tapu iptali ve tescil davasıdır. Bu durumda, Yargıtay bozma kararının maddi yanılgıya dayandığı açıktır. 04.02.1959 tarih 13/5 sayılı İ.B.K. ve 1998/708 sayılı H.G.K. kararlarına göre maddi yanılgıya dayalı bozma kararlarına uyulmuş olması taraflar lehine usulü kazanılmış hak oluşturmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tesil ile şerhin silinmesi davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R ... Köyü 1628 sayılı parsel hakkında taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil ve şerhin silinmesi istemli davada mahkemece gerçek kişilerin davalarının kabulü, Hazinenin tapu iptali ve tescil davasının reddi yolunda verilen karar Yargıtay 20. Hukuk Dairenin 06/06/2006 gün 373-3315 sayılı kararıyla bozulmuştur....