Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Harita ve krokiden diğer bir ifade ile mülkiyet hakkının kapsamından maksat sınır çizgileri değil haritanın gerçek ölçü değerleridir. 41. madde ile mülkiyet hakkının yatay kapsamının belirlenmesi ve taşınmazı komşu taşınmazlardan ayıran, ferdileştirilmesini sağlayan harita ve planlarda yapılan ölçü, sınırlandırma, tersimat veya hesaplama hatalarının düzeltilmesi amaçlanmıştır. Yapılacak düzeltme ile mülkiyet aktarımına neden olunmamaktadır. Kuşkusuz, mülkiyet aktarımına neden olan hatalar için çözüm açılacak tapu iptali ve tescil davasıdır. Somut olayda, kadastro müdürlüğü tarafından yapılan işlemle 102 parsel sayılı taşınmazda sınırlandırma hatası yapıldığı gerekçesiyle düzeltme yapılmıştır....

gerekirken, sadece davanın reddi ile yetinilmesi, yine tahdit içinde kalan krokide (A1) ile gösterilen bölüm yönünden sınırlandırma, aplikasyon ve 2/B madde uygulamasına itiraz yönünden davanın reddi, tapu iptali ve tescil yönünden görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, sadece görevsizlik kararı verilmesi ile yetinilmesi ve son olarak redde konu olan ve krokide (B) ile gösterilen bölümün yüzölçümü 36980,00 m² olduğu halde hüküm yerinde daktilo hatası ile 26980,00 m² şeklinde yazılması doğru değildir....

    Ancak, taşınmazın ırmakla olan sınırı, teknik belgeler olan tesis ölçü krokisi ve paftasında da tam olarak çakışmakta olduğu halde, bilirkişi raporunda bu husus üzerinde durulmadığı gibi, tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapıldığı söz edilmekle beraber rapor içeriğinde bu husus denetime elverişli şekilde açıklanmamış, taşınmazın 1973 tarihli hava fotoğraflarına göre sınırlarının belirgin olduğu belirtilmesine rağmen bu sınırların tesis sınırlarıyla mı yoksa uygulama sınırlarıyla mı örtüştüğü de belirtilmemiştir. 3. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez. 4....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.07.2003 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırma istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davalı ... vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilen dava dosyasına 4.00 YTL'lik tebligat pulu konulmuş, ancak toplam 2x4.50=9,00 YTL'lik tebligat pulunun gerekli olduğu anlaşılmıştır. Toplam 9,00 YTL'lik posta pulunun mürafaalı temyiz eden davalı ... vekilinden istenerek dosyaya eklenmesinden sonra yeniden gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 14.02.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.06.2004 ve 03.05.2010 gününde verilen dilekçeler ile tapu iptali ve yayla olarak sınırlandırma ile orman olarak tescili istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen kanun gereği vazgeçmiş sayılmasına dair verilen 12.09.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 19.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Köyü ... mevkii çalışma alanında ve tapuda davacı adına kayıtlı bulunan eski 1292 parsel sayılı 25.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 145 ada 29 parsel numarasıyla 24.455,89 m2 yüzölçümlü olarak; davalılar adına kayıtlı bulunan eski 1295 parsel sayılı 14.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 145 ada 42 parsel numarasıyla 17.295,54 m2 yüzölçümlü olarak; eski 1294 parsel sayılı 9.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 145 ada 37 parsel numarasıyla 9.754,46 m2 yüzölçümlü olarak tesbit edilmiştir Davacı Hazine vekili, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiğini ve yanlışlığın davalılara ait taşınmazlardan kaynaklandığını ileri sürerek tesbite itiraz etmiştir....

            Diğer yandan; Kadastro Sırasında veya Sonrasında Yapılan İşlemlerle Geometrik Durumları Kesinleşmiş Olan Taşınmazlarda Ölçü, Sınırlandırma, Tersimat ve Hesaplamalardan Doğan Hataların Düzeltilmesine İlişkin Yönetmeliğin “ölçü, tersimat, hesaplama ve sınırlandırma hataları” başlıklı 6.maddesinde; “Hataların ölçü, tersimat veya hesaplamada meydana geldiği, taşınmazın sınırlarında eylemli değişiklik olmadığı, hatanın nedeni ve düzeltme şekli kadastro müdürünce görevlendirilen ekip tarafından düzenlenecek rapor ve eki krokide gösterilmek suretiyle belirlenir” denilmekte 81 maddede sınırlandırma hatalarına değinilmekte ve yönetmelikte bunların tespitine esas alınacak kriterler belirtilmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.01.1997 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve mera olarak sınırlandırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davacı Hazinenin tapu iptal davasının Kadastro Kanununun 12/3 maddesi uyarınca reddine, müdahil davacıların davasının hukuki yarar yokluğundan reddine, ... ve ...'...

                Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan” bir işlem için verilebilir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 05.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 390 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün tapu kaydında 440m2 olarak yazıldığını, çap kapsamına göre taşınmazın yüzölçümünün 560,61 m2 olduğunu ileri sürerek tapu kaydındaki miktarın düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuş, yargılama aşamasında komşu taşınmaz malikleri davaya müdahil olarak katılmış, davanın reddini istemişlerdir....

                    UYAP Entegrasyonu