Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının velayetleri kendisine bırakılan çocuklarla, anneleri arasında kişisel ilişki tesis edilmemesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazları yersiz olduğundan reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Velayeti babaya bırakılan çocuklar ile aynı şehirde oturan anneleri arasında her haftasonu kişisel ilişki kurulması davacı babayı haftasonları eve bağımlı hale getireceği gibi, kendisinin çocuklarla haftasonu tatili geçirmesini, velayeti gereği gibi kullanmasını engelleyecek niteliktedir....

      (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayet-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bent kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı babanın avukat olması nedeniyle yaz tatilinde adli araverme tarihine denk gelecek şekilde çocukla kişisel ilişki kurulması çocuğunda yararınadır. Bu durum değerlendirilmeden Temmuz ayında kişisel ilişki kurulması uygun değil ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        Antalya'da düzenlenen 16/10/2018 tarihli sosyal inceleme raporunda ilk 6 ay yatısız sonrasında ise yatılı olmak üzere kademeli kişisel ilişki kurulması önerilmiştir. Antalya 'dan alınan 30/10/2019 tarihli heyet raporunda ise; Her ayın 1. Ve 3. Hafta sonu yatısız kişisel ilişki tesisi önerilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....

        Kişisel ilişkinin temyizi anlaşmalı boşanma hükmünün bütününü içerir. Aksi düşünce "anlaşma" kavramı ile bağdaşmamaktadır. Davacı kişisel ilişki konusunda “anlaşmadıklarını” temyiz dilekçesinde açıklamaktadır. Mahkemece yapılacak iş; taraflardan kişisel ilişki süresi konusunda görüşlerini alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanmanın fer’i hükümleri konusunda hakimin tarafların görüşlerini almadan kendiliğinden düzenleme yapamayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan sebeple değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

          Davacılar tarafından kişisel ilişki süresine yönelik olarak istinaf başvurusunda bulunulmuş olup kişisel ilişki süresine hasren yapılan istinaf incelemesinde; İlk derece mahkemesince; davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, davacılar ile torunları olan dava konusu çocukların yaklaşık sekiz yıldır görüşme diklerinin anlaşılması, sosyal inceleme raporunda davacılar ile davaya konu çocuklar arasında ayda bir hafta sonu ve dini bayramlarda belirlenecek bir gün içerisinde olacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerektiği yönünde görüş bildirilmesi, kişisel ilişkiye yönelik ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip değişen koşullara göre her zaman istenebilmesinin mümkün olması gözetildiğinde kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, Bu itibarla; İlk derece mahkemesince yazılı şekilde kişisel ilişki düzenlemesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir...

          ilişki kurulmasına karar verilmiştir.Taraflar halen farklı ilçelerde oturmakta olup, farklı şehirlerde oturuyor olsalar dahi gelişen ulaşım şartları ve kolaylığı nazara alındığında kişisel ilişki düzenlenirken böyle bir ayrıma gidilmesi doğru olmamıştır....

            O sebeple babanın açtığı kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin davanın reddedilmesini doğru bulmuyorum....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Tedbiren Düzenlenmesi-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacının dava dilekçesinde, müşterek çocuk ....'ın velayetinin tedbiren anneye verilmesine dair talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. 2-Anne ve babanın her ikisinin de ... İlinde yaşadıkları göz önüne alındığında, çocukla kişisel ilişki konusunda, anne ve babanın aynı-ayrı şehirde yaşama durumlarına göre seçenekli kişisel ilişki düzenlenmesine gerek bulunmamaktadır....

                Çocukla, ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan, velayeti babada bulunan çocuklarla anne arasında kişisel ilişki tesis edilirken, çocukların anne yanında, ayın belirli hafta sonları, yatılı da kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....

                  UYAP Entegrasyonu