Üçüncü kişilerin koşulları gerçekleştiği taktirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez. Ancak kişisel ilişki süresi aile bağlarını güçlendirmek ve geliştirmeye elverişli olacak yeterlilikte olmalıdır. Davacı amca ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması, her ne kadar babanın ölümünden sonra anne ile amca arasında babadan miras kalan taşınmazlarla ilgili sorun yaşandığı belirtilse de, kişisel ilişkiye dair ilamların maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmadığı, kişisel ilişki nedeniyle çocuğun huzurunun tehlikeye girmesi veya davacının bu hakkı amacına aykırı şekilde kullanması durumunda kişisel ilişkinin kaldırılması veya koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesinin her zaman istenebileceği hususları dikkate alındığında ve de uyuşmazlığın çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil dosyada bulunmadığından doğrudur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dede ile torunu ... (2015) arasında ilk derece mahkemesince "Her ayın birinci ve üçüncü hafta sonları pazar günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10:00'dan akşam saat I7:00'ye kadar şahsi ilişki kurulmasına" karar verilmiş verilen karar taraflarca istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince tarafların itirazı esastan reddedilmiştir. Verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Verilen kararda belirlenen kişisel ilişki süreleri, dede ve torun arasındaki sevginin ve iletişimin kurulmasına yeterli değildir....
Dairemiz ilamına karşı davalı-karşı davacı erkek; tarımla uğraşması sebebiyle kişisel ilişkinin yaz döneminde Ağustos ayı içinde kurulması gerektiğini belirterek kişisel ilişkinin süresi yönünden karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınmış olan babanın işi gereği Temmuz aylarında tanınan kişisel ilişki süresinde ortak çocukları fiilen görme olanağını bulamayacağı açıktır. Öyleyse baba ile ortak çocuklar arasında babanın Ağustos ayında kişisel ilişki kurulmasına yönelik talebi de gözetilerek daha uygun bir zaman dilimini kapsayacak şekilde kişisel ilişki tesisi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu nedenle, davacı-karşı davacı erkeğin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 18.09.2019 tarih ve 2019/4713 esas ve 2019/8891 karar sayılı düzeltilerek onama ilamının kişisel ilişkiye yönelik kısmının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....
un çocuğu görmesine engel olmadığı, taraflar arasında husumet veya anlaşmazlık bulunmasının çocukla kişisel ilişki kurulmasına engel oluşturmaması gerektiği, davacıların oğullarının ölümü ile birlikte torunları ile çocuklarının acısını hafifletebilmesi ve küçüğün babaanne ve dede ile olan bağının kurulması ve güçlenmesinin sağlanması için babaanne ve dedenin torunları ile kişisel ilişki kurmasının gerekli olduğu ve annenin davacıların alacaklıları yüzünden endişe duyması, çocuğun dede ve babaanneyi hiç tanımaması ve yaşının küçüklüğü de nazara alınarak yatılı olmaksızın kişisel ilişki kurulması uygun görüldüğü gerekçesi ile; davanın kabulü ile davacılar ve torunları ... arasında her ayın ilk haftası cumartesi günü saat 13.00 ile aynı gün saat 15.00 arasında anne refakatinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kişisel ilişkiye konu çocuk ... ile baba ... arasında kişisel ilişki kurulduğunu ve bu kişisel ilişkiden çocuğun babasına uzun bir süre ilişki tesis edildiğini, çocuğun babanın sorumsuzluğu sebebiyle davacıların insafına ve inisiyatifine bırakıldığını, çocuğun yaşı itibariyle spor eğitimi, müzik eğitimi ve akademi eğitime başlayacağını veya başladığını, çocuğun baba ile kurulan kişisel ilişkisi dikkate alındığında kişisel ilişki kurulması halinde çocuğun zor durumda kalacağını, zamanının yetmeyeceğini ve çocuğun zarar göreceği açık olduğunu, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; küçük ...'nın anne ve babasının Bakırköy 12....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı 02/03/2022 tarihinde anlaşmalı olarak boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin davacı anneye verildiğini, müvekkil baba yatılı kalmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, tarafların daha 5 gün önce boşandıklarını, çocukla baba daha hiçbir araya gelmediklerini, kişisel ilişki kuramadıkları halde kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep ettiğini, davacı tarafın asılsız beyanlarını kabul etmediklerini, davacı daha ilk kişisel ilişkinin kurulması noktasında çocuğu davalıdan kaçırdığını, kişisel ilişkiyi engellediğine dair 05/03/2022 muhtarlıkla irtibata geçilmiş ve muhtarın bu konuda tutanak tuttuğunu, ilk kişisel ilişki kurulması tarihinde davacı müvekkili çocukla görüştürmediği için 07/03/2022 tarihinde Bor İcra dairesinden (2022/347) çocukla kişisel ilişki kurulmasını talep ettiğini, davacı anlaşmalı boşanma esnasında kendi hür iradesi ile boşanma protokolünü imzaladığı gibi hakim karşısında da müşterek...
Aile Mahkemesinin 2017/309 Esas sayılı dosyasında mahkemece "... babanın müşterek çocuğun velâyeti tedbiren anneye verilmesine rağmen uzun zamandan beridir yanında tutması ve annesi ile görüştürmemesi nedeni ile baba ile çocuk arasında kişisel ilişki tesisine yer olmadığına..." karar verildiği, baba tarafından bu karara karşı istinaf ve temyiz talebinde bulunulduğu, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği ve ardından kararın temyiz incelemesi sonucu onanarak 09.02.2021 tarihinde kesinleştiği, babanın çocuğun kaçırılması ve alıkonulması nedeniyle mahkumiyetine karar verildiği, yine çocuk teslimine muhalefet nedeniyle hakkında tazyik hapsine karar verildiği, babanın boşanma aşamasında çocuğu tedbiren verilen kişisel ilişki kararına rağmen anneye teslim etmemesi nedeniyle kendi kusurundan kaynaklanan sebeplerle kişisel ilişki kurulmamasına sebep olduğu, çocuk ile kişisel ilişki kurulması mahkemenin de gerekçesinde belirttiği üzere baba için bir hak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Torunla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, torunla kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurulması veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK m. 316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir. (HMK m. 382). Mahkemece, ön inceleme duruşmasında yapılması gereken işlemler olan dava şartları ve ilk itirazlar incelenmeden,uyuşmazlıklar tespit edilip,taraflar sulhe teşvik edilmeden (HMK m. 137) ve taraflara delillerini göstermeleri için süre verilmeden (HMK.m.140) aynı celsede karar verilmiştir....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kişisel İlişki Kurulması-İştirak Nafakasının Arttırılması Taraflar arasındaki "kişisel ilişki kurulması" ve "iştirak nafakasının arttırılması" davalarının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi...