Davacı vekilinin; çocukla kişisel ilişkinin süresine yönelik istinaf talebi incelendiğinde; Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Olağanüstü haller mevcutsa, çocuğun menfaatine uygun düştüğü ölçüde, çocuk ile kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkı diğer kişilere ve özellikle hısımlarına da tanınabilir (TMK md.325/1). Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun eğitim, sağlık ve ahlaki yararı esas alınır (TMK md.182/2). Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
Bu hak, sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya alınabilir (Çocuklarla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4). Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını, amacına ve yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.md.324/2). Çocuk, 2005 doğumludur. Davalıya tanınan kişisel ilişki hakkının kendisinden alınmasını gerektiren yeterli delil ve yasal bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı anne ile müşterek çocuk arasında uygun süreli bir kişisel ilişki kurulması gerkirken, yetersiz gerekçe ile davalıya tanınan kişisel ilişki hakkının kendisinden alınması doğru bulunmamıştır....
Dosyada uzman refakatinde kişisel ilişki kurulmasının çocuğun yüksek yararına uygun olacağına ilişkin heyet raporu, ortak çocuğun beyanı ve diğer deliller dikkate alınarak çocuğun üstün yararı doğrultusunda uzman refakatinde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi gerekirken davalı babanın babasının refakatinde kişisel ilişki kurulması doğru olmadığı gibi uygulanmakta olan boşanma ilamında kurulan kişisel ilişkide yeni bir düzenleme yapılmadığı halde davanın kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmesi de doğru olmamıştır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 18.10.2018 (Prş.)...
Dava, baba tarafından açılan kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkindir. Velayeti davalı annede bulunan ortak çocuk Aysima 10/07/2021 doğumlu olup, anne bakım ve şefkatine muhtaç olduğu anlaşılmaktadır. Aysima'nın yaşı dikkate alındığında, davacı baba ile kurulan kişisel ilişki süresi çok fazladır. Küçüğün baba ile kurulacak kişisel ilişki süresinde yaşı, beslenme durumu ve kişisel ilişkiye yönelik ilamların maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyip koşulların değişmesi halinde her zaman yeniden düzenlenmesinin istenebilmesinin mümkün bulunması da dikkate alınarak, yatılı kalmayacak şekilde ve daha uygun süreli bir kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....
Mahkemece; tarafların ayrı yaşadıkları, çocuğun fiilen bakımı ve gözetiminin davalı anne tarafından sağlandığı, 2019/629 Esas sayılı dosyada tedbiren velayetin davalı anneye verildiği ve baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulduğu, davalı anne tarafından çocuk ile babanın görüşmesine engel olunduğunun dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davada korunması gereken menfaatin çocuğun üstün yararına olduğu, alınan raporda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının uygun olacağının bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....
Baba ile küçük arasında kişisel ilişki tesis edilmemiştir. Büyükbabanın torunu ile kişisel ilişki kurmasının, çocuğun menfaatine aykırı düşeceğine veya büyükbabanın bu hakkını amacına aykırı kullanacağına ilişkin somut bir delil bulunmamaktadır. İsteğin kabulü ile uygun kişisel ilişki tesisi gerekir. Bu sebeple sayın çoğunluk görüşüne katılmıyorum....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m. 323) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür. Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanır veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilir veya kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/1-2)....
Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi, ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocukla anne arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, annelik duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da anne sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Yarı yıl tatili ve yaz tatili döneminde de daha uygun süreyle kişisel ilişki tesisi gerekirken, yazılı şekildeki düzenleme doğru bulunmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda, küçüğün üstün yararları da dikkate alınarak daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekmektedir....
O halde mahkemece çocuğun eğitimini de aksatmayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün sadece bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK md. 438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm bölümünün 1. maddesinin üçüncü parağrafında yer alan "Cuma günü akşam saat 18:00" sözcük ve rakamının hükümden çıkarılmasına, yerine "Cumartesi günü saat 10:00" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1 .bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.02.2015(Çrş.)...
O halde mahkemece çocuğun eğitimini de aksatmayacak şekilde daha uygun bir kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı olduğu şekilde kişisel ilişki kurulması doğru olmamıştır. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün sadece bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir (HUMK md. 438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm bölümünün 2. maddesinde yer alan "Cuma günü saat 18:00" ibaresinin hükümden çıkarılmasına, yerine "Cumartesi günü saat 10:00" sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu bölümünün düzeltilerek, temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1 .bentte açıklanan sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22.04.2015(Çrş.)...