Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince mahkemece nüfus müdürlüğünden usulüne uygun şekilde bir araştırma yapılmadığı anlaşıldığından bu defa Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda; a) Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerdeki nüfus müdürlüğünden “Dava konusu 624 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıtlarında maliki olarak görünen "Halil kızı Keziban Baysan" ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir Eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi ile davalı sıfatı bulunmadığından bahisle...
Dava, mükerrer nüfus kaydının iptali ve nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Kayıtlarının mükerrer olduğu iddia edilen kişilerin hukuklarının etkilenecek olması nedeni ile sağ olan anne ve babalarının davaya taraf olarak daihili gerekirken bu kişilerin tanık olarak alınan beyanları ile yetinilmesi, 2-Her iki ...'in doğum tutanakları ile ölüm tutanağını düzenleyen muhtarlar ile tutanakta adıgeçen tanıkların sağ olup olmadıkları tespit edilerek sağ oldukları takdirde tanık olarak dinlenmeleri gerektiği dikkate alınmayarak sadece ölüm tutanağı tanıklarından birisinin dinlenilmesi, 3-Toplanmış ve toplanacak kanıtlara göre her iki ...'ın aynı kişi olduğunun tespiti durumunda 1969 yılında yapılın ikinci kaydın mükerrer olması nedeni ile iptali gerekirse de kişinin bu kayıt ile evlendiği, evliliğinin halen devam ettiği ve iki çocuğunun olduğu tüm işlemlerinin bu ikinci kayda göre yapılmış olması nedeniyle ......
Davanın nüfus kaydında değişiklik olacak kişinin yerleşim yerinde açılması gerekir. Nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'ın anneleri görünen davalı ...'ın , 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre düzenlenen adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Nüfus Müdürlüğünce bildirilen yerleşim yerine ve davalının beyanına göre yapılan tepligata göre "... Mah....., Cad. ...., Sok.....Sitesi .../Blok Kat ... No:... Diyarbakır" adresi olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın Diyarbakır 3.Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Diyarbakır 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 5.11.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Nüfus Kaydının Düzeltilmesi-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı ..., nüfusta davalılar...ve eşi ...’nin üzerinde onların çocuklarıymış gibi kayıtlı olan 17.11.2004 doğumlu küçük ...’ün, gerçekte bu adları geçenlerin çocuğu olmayıp, diğer davalı ... ile evlilik dışı ilişkisinden doğduğunu, ...ün babasının kendisi olduğunu ileri sürerek, küçük ...’ün davalılar ...ve ...’nin üzerindeki kaydının terkin edilerek, babasının davacı olduğunun tespitine ve kaydın buna göre düzeltilmesine karar verilmesini istediğine göre; davacının; ...’ün, davalılar ...ve ...’nin üzerindeki kaydının terkini isteği, gerçeğe aykırı beyanla oluşturulan nüfus kaydının iptali (5490 s....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Mersin 3. Aile ve Mersin Asliye 4. Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta baba adı tashihi istemine ilişkindir. Mersin 3. Aile Mahkemesi, davanın nüfusta baba adının düzeltilmesine yönelik olduğunu ve soy bağı kurulması ile ilgisi bulunmadığını belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Mersin Asliye 4. Hukuk Mahkemesince, davanın niteliği ve mahiyeti itibariyle Türk Medeni Kanununun 282. ve devamı maddelerinden kaynaklanan soybağının kurulması hükümlerine tabi olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı, davalı boşanmış olduğu eşi ile müşterek çocukları görünen ......
Bu bağlamda, davacının yaşı nedeniyle kemik yaşının tespiti için tıbbi rapor alınamaması ve resmi kurumda gerçekleşmeyen doğumlarda resmi doğum belgesi gibi delillerin bulunmaması nedeniyle önemli bir delil olan ilkokul diploması vb kayıtların dikkate alınmasında zorunluluk vardır. Dosya kapsamına göre; davacının evde doğduğu, nüfusa bildirim üzerine 01.04.1977 tarihinde tescil edildiği, davacının 21 yaş üstü olması itibariyle kaç yaşında olduğunun tıbben tespit edilemediği, mahkemece tanık beyanı ve davacının kızı ile 10 yaş fark göründüğü dikkate alınarak nüfusta 1963 doğumlu olarak görünen ablasından küçük olacak şekilde tarih belirlendiği görülmektedir....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'ın ... ve ...'ın çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisinde bulunan ..., ... ve ...'...
nin adının ... olarak değiştirilmesi ve nüfusta ... ve ... oğlu ...'ın baba adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili, dava dilekçesi ve beyanlarında, davacıların murisi ...'ın ... İlçesi ... Köyündeki nüfus kaydında baba adının ..., anne adının ... olarak, ... Mahallesinde ise ...'ın ana adının ... baba adının ... olarak kayıtlı olduğunu, bu hanede anne olarak görünen ...'nin asıl adının ... olup halk arasında kullanılan ... isminin nüfus kaydına yazıldığını bildirerek, ... Mahallesinde kayıtlı ...'nin adının ... olarak ve bu hanede ...'ın babası olarak görünen ...'in adının da ... olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece, ... ilçesinde kayıtlı ... ve ... oğlu ... ile ... ilçesinde kayıtlı ... ve ... oğlu ...'...
Mahkemece; "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; Her ne kadar mahkemenizde Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davası açılmış ise de nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında talepte bulunan kişinin yerleşim yerinin , talepte bulunan yoksa kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde nüfus kaydının düzeltilmesinde talebinde bulunan davacının yerleşim yerinin Araklı olmadığı, Hollanda Krallığı olduğu, kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yerinin ise Düzce olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Düzce Asliye hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 2- Yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dosyanın KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE TALEP HALİNDE DÜZCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, (taraflardan birisinin yetkisizlik...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Davanın niteliği gereğince, yargılama harcı ve vekâlet ücreti maktu olarak belirlenmelidir....