Tüm dosya kapsamından; davacı nüfusta doğum tarihinin yanlış yazıldığını, gerçekte 1946 doğumlu olduğunu iddia etmiştir. Yargılama yapılmış ancak gerçek doğum tarihini ispatlar deliller sunmamıştır. Nüfus kayıt örneğinden de davacının babasının 1930, annesinin 1931 doğumlu olduğu, buna göre davacının doğum yılının 1946 olması halinde davacıyı doğurduğu zaman annesinin 15, babasının 16 yaşında olması da mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştir."...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfus kaydındaki yaşın düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının nüfus kaydına göre kardeşlerinin doğum yıllarının 1985- 1987- 1990- seneleri olarak kayıtlı olduğu, babasının doğum yılının 1960, anne doğum yılının 1964 olduğu, gelen kolluk tutanaklarına göre aranan şahıslardan olmadığı, hastane raporuna göre davacının talep tarihi itibariyle 25- 40 yaş aralığından bulunduğunun heyet raporundan anlaşıldığı, davacının 2003 yılında okula başladığı, 2007- 2008 döneminde ilkokuldan mezun olduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaş ve üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgelerin yeterli sayılamayacağı, (bknz. Yargıtay 8.HD'nin 10.05.2018 tarih ve 2017/8864 E.,2018/12468 K.vb....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava, nüfusta doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir....
ASLİYE HUKUK TARİHİ : 14/02/2020 NUMARASI : 2019/216 ESAS 2020/67 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı dava dilekçesinde özetle; 01/06/1953 doğum tarihli olmasına rağmen nüfus kayıtlarına 01/01/1961 olarak kaydedildiğini, evde doğduğunu, herhangi bir hastane veya doğum evinde kaydının bulunmadığını, köy şartlarında ilçeye ulaşım sorunları sebebiyle nüfusa kaydının 8 sene geç gerçekleştiğini ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını, bu durumun sıkıntılara neden olduğunu belirterek, kayıtlardaki doğum tarihinin 01/06/1953 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi dava ve duruşmalara katılarak davacının davasının reddini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece;"1- Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
I-İSTEM Davacı davalı Kurum kayıtlarında doğum tarihinin 10.01.1971 olarak göründüğünü, gerçek doğum tarihinin 10.01.1966 olduğunu, Kurum kayıtlarındaki hatanın düzeltilmesini ve yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin işlemlerde 10.01.1966 tarihinin esas alınması gerektiğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II-CEVAP SGK vekili, haksız ve yersiz açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesince, “...Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 120/2 maddesi, (1479 sayılı Bağ-Kur Kanununun 66. Maddesi) bazı kötü uygulamaları önlemek amacı ile özel bir düzenleme getirmiş ve belli sigorta kollarında, hangi doğum tarihinin esas alınacağını açıkça belirlemiştir....
C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, Davacının 01.11.1987 tarihinde sigortalılığının başladığı, doğum tarihinin 23.01.1989 kesinleşme tarihli yaş tashihi kararı ile 01.07.1969 olarak düzeltilmesine karar verildiği, yaş tashihi kararının sigorta başlangıcından sonra verilip kesinleştiği, yaş tashihi kararının sigortalının doğumuna ilişkin gerçek kayıtlar esas alınarak verilmiş bir kayıt tashihi olmayıp tanık beyanına göre doğum tarihinin düzeltilmesi olduğu, Mahkeme kararlarının kesinleşme tarihinden itibaren hüküm ve sonuçlarını doğuracağı bu durumda ilk tescil tarihinden sonra yapılan yaş tashihinin sigorta işlemlerinde dikkate alınmayacağı ve davacının tahsis talep tarihi olan 02.07.2019 tarihi itibariyle 50 yaş şartını tamamlamadığı, kurum işlemiyle mahkeme kararının yerinde olduğu gerekçesiyle ... 2....
Alınan bu rapor davacı yönünden düzeltilmek istenen doğum tarihini kesin olarak doğrulamamaktadır. Ayrıca 22- 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 25 yaşın üzerinde olan davacının yaşının düzeltilmesi için bu bilgi ve belgeler yeterli sayılamaz. Davacı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü üzere davanın kabulü gerektiğini ileri sürmüş ise de, iddiasını ispata ilişkin delillerini dosyaya sunmamıştır. Kaldı ki, istediği doğum tarihi yönünden nüfusta tescil engeli bulunmaktadır. Kardeşi Fatma 03/04/1956 Doğum tarihli olup tescil engeli oluşturmaktadır. Davacının delilleri davasını ispata yeterli değildir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2767 KARAR NO : 2021/2180 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MURADİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/09/2021 NUMARASI : 2021/147 ESAS - 2021/357 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Muradiye Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/147 Esas-2021/357 Karar sayılı dava dosyasında verilen yaş düzeltilmesi talebinin reddine dair karara karşı, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, dosyanın yapılan incelemesi sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı dava dilekçesinde özetle, kızı T4 nüfusta doğum tarihinin 01/01/2006 olarak kayıtlı göründüğünü, kızının gerçek doğum tarihinin 01/01/2002 olduğunu, kızının doğum tarihinin nüfus kayıtlarına yanlış işlendiğini bu nedenle çeşitli hukuki sorunlarla karşılaştığını, bu nedenle doğum tarihinin 01/01/2002 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03.08.2013 tarihinde Muğla Yatağan Devlet Hastanesi’nde doğduğunu, doğum tarihinin hastanede 03.08.2013 tarihinde düzenlemiş olduğu doğum belgesi ile sabit olup dilekçemiz ekinde mahkemeye sunulmuş akabinde yerel mahkeme de bu hussuta hastaneye müzekkere yazarak tarafımızca belirtilen doğum tarihi ispatlandığını, T2 ın o dönemde T1 ile resmi nikâhı olmadığından küçük çocuk resmi nikâh yapıldıktan sonra nüfusa kaydı yapıldığını, müvekkilinin nüfusa 01.01.2015 tarihinde babası T1 tarafından yazdırıldığını, ilgili Muğla T4 müvekkilinin 03.08.2013 olan doğum tarihini 01.01.2015 olarak nüfus kaydına yazdığı nüfus kayıtlarında açıkça gözüktüğünü, böyle bir doğum tarihinin kayıtlara geçmesinin tek sebebi çocuğun doğduğu tarihte anne ve babası arasında resmi nikâhın olmamasından kaynaklanmaktadır. zira Asyanur un hastane kayıtlarından da anlaşılacağı üzere doğum tarihinin 03.08.2013 tarihi olması gerekirken nüfus...
görünen doğum tarihinin, dilekçesi ekinde sunulan T.C....