Aile Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile mahkemesi tarafından ise, talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, davacı vekili müvekkilinin ana ve baba isim benzerliği nedeniyle ... T.C. kimlik numaralı baba ... ve ... T.C. kimlik numaralı anne ... adına nüfusta kayıt edilmesi gerekirken, davalı idarenin yanılması ile aynı isimleri taşıyan ve aynı nüfusta kayıtlı ... T.C. kimlik numaralı ... ve ... T.C. kimlik numaralı ... üzerine kayıt edildiğini, yanlışlıkla kayıt işleminin müvekkilinin gerçek babası ...'...
Aile Mahkemesince, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Kahramanmaraş 1. Aile Mahkemesi ise TMK'nun 2. kitabında düzenlenen evliliğin iptali davasının Aile Mahkemesinin görevine girdiğini belirterek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Nüfusta ... ile evli gözüken ... 'un gerçekte ... ile evlenmediği, nüfus kayıtlarının benzerliği sonucu davalı ...'un gerçekte davalı ... (1924 d.) ile evli olduğu halde, 554 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince karı koca gibi yaşayanların evliliklerinin ve çocuklarının tesciline dair ilmuhaber ile sehven, nüfusta gerçeğe aykırı şekilde ... ile ... 'un (1936 d) evlenmiş gibi kaydın oluşturulduğu ileri sürülmüş ve nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesi istenmiştir. İstek bu haliyle yok hükmünde olan evlenmenin tespiti ve buna ilişkin nüfustaki evlilik kaydında gereken değişikliğin yapılmasına yöneliktir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen davadaMahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulamasına ilişkin Yönetmeliğin 49. Maddeleri uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni" Taraflar arasında görülen davada Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,nüfusta anne ve baba adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davanın soy bağının düzeltilmesi davası olduğunu belirterek görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,nüfusta anne/baba adının düzeltilmesi davalarında, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulamasına ilişkin Yönetmeliğin 49. Maddeleri uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, soybağının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 1. Aile Mahkemesi ise, davanın nüfus kaydında düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Aile Mahkemeleri TMK'nın 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK'nın 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir. Somut olayda davacı, davalı ... ile müşterek çocukları olan ...'ın nüfusta "..." olan baba adının "......" olarak "..." olan soyadının ise "..." olarak düzeltilmesini talep etmektedir....
(B..) olduğunu, nüfusta anne-babası olarak görülen kişilerin aslında dedesi ve ninesi olduklarını belirterek nüfusa kayıtlı olan baba adının A.., ana adının K.. olarak değiştirilmesini talep etmiştir. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 4. maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun “Vesayet” başlıklı üçüncü kısımı hariç olmak üzere “Aile Hukuku” başlıklı İkinci Kitabından (m.118 ilâ 395 arası) kaynaklanan davalara bakmak görevi aile mahkemelerine aittir. Bu nedenle, TMK'nın “hısımlık” başlıklı 282 ilâ 363. maddeleri arasında yer alan soybağına ilişkin davalar, aile mahkemeleri tarafından çözümlenmelidir. Diğer taraftan, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince, nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemlerine ilişkin davalara bakmak görevi ise asliye hukuk mahkemelerine ait bulunmaktadır....
Davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar Dairece; “...soyadının "................." olarak düzeltilmesi istenen Aziz karısı Ayşe'nin soyadının nüfusta "..............." olduğu, Aziz kızı Nazmiye'nin ise nüfusta adı ve soyadının "...................." olduğu, ne var ki, dava dilekçesinde bu kişilerin de soyadının "................ olarak düzeltilmesinin istendiği anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında, davacıya bu hususun açıklattırılması, taleple bağlılık ilkesi de gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken nüfus kaydıyla uyumsuz olacak şekilde ve eksik inceleme ile karar verilmiş olması isabetli değildir. Öte yandan, Behçet oğlu Atıf'ın soyadının "............." olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, bu kişinin nüfus kayıtlarında soyadının bulunmadığı görülmektedir....
Taşınmazların kadastro tespiti yada tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Dosyada mevcut nüfus kaydı ve veraset ilamına göre davacının miras bırakanı ... ..., "... oğlu 1.7.1898 doğumlu olup, 25.12.1977 tarihinde ölmüştür" ... köyü 23 hanede nüfusa kayıtlıdır. Çekişme konusu 102 ada 10 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağı edinme sebebi bölümünde tesbit maliki ... oğlu ... ...'in 1310 (1894) doğum tarihli olup, 1980 yılında öldüğü açıklanarak adına tesbit yapılmıştır. Nüfus müdürlüğü aracılığı ile yapılan nüfus kaydı araştırmasında "... oğlu ... ..." isimli iki kişinin daha nüfusta kayıtlı bulunduğu anlaşılmış ve bu kişilere ait kayıtlar gönderilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada Muğla 1. Asliye Hukuk ile Karabük Aile, Karabük 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik-görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfusta anneliğin tespiti ve nüfus kaydının bu haliyle düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Somut olayda; davacı tarafından velayeti altındaki oğlunun nüfus kaydındaki doğum tarihinin gerçek durumu yansıtmadığı belirtilerek doğum tarihinin düzeltilmesi talep edilmiştir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının ilgili Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı açıkça hükme bağlanmıştır.Davacının talebinin çocuğun soybağının düzeltilmesi istemine ilişkin olmadığı, bu yönde bir iddia ve talep olmadığı, talebin sadece nüfusta yaş tashihine ilşkin olduğu anlaşılmakla; adı geçen Kanun maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 25/12/2013 gün ve 2013/18-464 esas 2013/1698 karar sayılı ilamıyla da benimsenmiş olup, 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'...