ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfusta kayıtlı olup olmadığı” sorulmalı, b)Aynı kimlik bilgilerine sahip kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının gönderilmesi halinde bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir Eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.02.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Tapu Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. ... Sicil Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....
Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE: Açılan dava, nüfusta soyadı düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının nüfus kaydı incelendiğinde; İsmail ve Mukaddes oğlu olarak T1 isim ve soyismi ile nüfusta kayıtlı olduğu, Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğu anlaşılmaktadır. 2525 Sayılı Soyadı Yasası'nın 3. maddesinde yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı belirtildikten sonra bu kanuna göre çıkartılmış bulunan 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 7.maddesinde de “yabancı ırk ve ulus adları soyadı olarak kullanılamaz”, yine aynı Nizamnamenin 5.maddesinde de “yeni takılan soyadları Türk dilinden alınır” hükümlerine yer verilmiş olup, dayanak yapılan yasal mevzuat 2525 sayılı Yasaya dayalı olarak Bakanlar Kurulunca 27/12/1934 tarihinde çıkartılan Soyadı Nizamnamesi kapsamında ırk, millet, aşiret veya kabile isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı ve yeniden takılamayacağı düzenlenmiş bulunmaktadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/03/2021 NUMARASI : 2019/232 ESAS - 2021/73 KARAR DAVA KONUSU : NÜFUS (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının kök murisinin büyük dedesi Hacı Kerim Deniz (Sıkrıklıoğlu) ile dedesi olan oğlu Temel Deniz ile nüfusta bağlantı kurulamadığını, 1905 nüfus sayımında herkes kendi evinde yazıldığı için nüfusta baba-oğul ilişkisinin kurulamadığını belirterek, davacının kök murisi olan büyük dedesi Hacı Kerim ile dedesi Temel Deniz'in nüfus kaydında bağlantı kurulmasını ve nüfusta kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş olduğu anlaşılmıştır....
Ancak; bu kişinin nüfusta kayıtlı olan gün ve ayda değil de başka bir gün ve ayda doğduğu yöntemince kanıtlanamadığı gözetilerek mahkemece salt doğum yılının düzeltilmesi yerine, günü ve ayının da düzeltilmesi, Ayrıca; Yaşının düzeltilmesine karar verilen ...'in ... olan T.C.Kimlik numarasının hükümde son rakamı olan (6)'nın yazılmamış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 11.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davada 05.01.2003 olan doğum tarihinin 01.04.2002 olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, özellikle sağlık kurulu raporu içeriği ile yasal gerektirici nedenlere göre davacının 2003 olan doğum yılının 2002 olarak değiştirilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Ancak, bu kişinin nüfusta kayıtlı olan ay ve gün de değil de başka bir ay ve gün de doğduğu tanıkların soyut anlatımlarına dayanılarak yöntemince kanıtlanmadığı gözetilerek mahkemece salt doğum yılının düzeltilmesi yerine, ay ve günün de düzeltilmesine hükmedilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.03.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Aile Mahkemesince, baba adının düzeltilmesi talebinin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacılar, anneleri ile davalı babalarının gayri resmi birlikteliklerden doğduklarını, ancak annelerinin hanesine kaydedildiklerini, nüfusta babalarının belli olmadığını ileri sürerek babaları ...'ın hanesine kaydedilmelerini istemekte olup bir nesep davası olan ve soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunduğu anlaşılan uyuşmazlığın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22. maddeleri gereğince Malatya 2. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 19.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....