WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf talebinde; yerel mahkemenin talep ve mağduriyetini dikkate almadan hukuka aykırı karar verdiğini, bu nedenle hukuka aykırı verilen kararının kaldırılmasını belirtilmek suretiyle istinaf isteminde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLEDNDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava nüfus kaydındaki adının değiştirilmesi istemine ilişkindir. Davacı tarafından adının değiştirilmesi isteminin reddine ilişkin karar istinaf edilmiştir. Bilindiği üzere 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmüne göre ad ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak mahkemeden istenebilir. Yargıtayın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere özel hukuk açısından ad, kişiyi belirleyen ve tanıtan onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kişinin toplum içinde belirlenmesinin ve bu konuda gerekli düzenin sağlanmasının önemli bir aracıdır. Bu nedenle her kişinin bir adının olması ve bu adın yöntemince nüfus siciline yazılması yasa ile zorunlu kılınmıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacı ... vekiline gerekçeli karar kalemde tebliğ edilmiş olup, tebliğ evrakında tebliğ edenin adı, soyadı ve sicili yer almadığından, adı geçene yapılan tebligat usulsüzdür. Bu itibarla, gerekçeli kararın Davacı ... vekiline 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenmesi, 2- Tebligat Kanunu'na göre tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunludur. Davalılar ..., ..., ..., ... adlarına çıkartılan gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evraklarında dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmamakta olup, bu nedenle adı geçenlere yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Dava konusu 102 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosu tespit tutanağının kesinleşme durumunu gösterir onaylı örneği ile tesis kadastrosu sonucu oluşan tapu kaydının, bunun tüm tedavüllerinin (imar, ifraz, satış vs.) ve dava konusu taşınmazın yenileme kadastro tutanağının onaylı örneğinin ilgili yerlerden getirtilerek dosya arasına konulması; 2- Tebligat Kanunu'na göre, tebligat evrakı üzerinde tebliğ memurunun ad, soyad ve kaşesinin bulunması zorunludur. Davalılar ... ile ... adlarına çıkartılan gerekçeli karar tebliğine ilişkin tebligat evrakında dağıtıcı ad, soyad ve kaşesi bulunmadığından, adı geçen davalılara yapılan gerekçeli karar tebliği usulüne uygun değildir....

      TMK'nin öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hâkimin bu konudaki takdiri ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad ve soyadın toplum değerlerini ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına ve çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunu saptanmasıyla sınırlı olacağı kuşkusuzdur. Uygulamada adın yetersizliği, elverişsizliği, karışıklığa yol açması, kötü, iğrenç, gülünç, itici, küçük düşürücü bir anlam taşıması, alay ve utanç konusu olması ya da bazı yeni durumlarla oluşan bir zorunluluk bulunması veya nüfusta yazılı adından başka bir ad ile bilinip tanınması, hatta kişinin bir ad veya soyadı için kişinin ruhsal aidiyet hissetmemesi değiştirme için bir gerekçe olarak kabul edilir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Adın Değiştirilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

        Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

        Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen, kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davada ...Asliye Hukuk ve ...Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfusta "..."olan anneanne adının "..." olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, nüfusta davacının annesi ...'un annesi olarak gözüken "..." adının "..." olarak değiştirilmesi yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemi, soybağının kurulması istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise,davanın 5490 sayılı nüfus hizmetleri kanunu 36. Maddesinde düzenlenen nüfus kayıt düzeltme davası olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda,davacı,annesi ...'...

          Davacılar müşterek çocuklarının Jansere olan adının Janserey olarak düzeltilmesi için haklı nedeni bulunduğunu ileri sürmüştür. 5490 sayılı Nüfus Kanunu'nda ve gerekse yürürlükteki diğer yasalarda kişinin, almak istediği adın herhangi bir anlamının olması gerekmemektedir. Kişiyi mutlu edecek ve onu benimsediği yeni ad, haklı neden bulunduğu takdirde nüfusta kayıtlı bulunan adı ile her zaman değiştirilebilir. Yeni alınacak adın yasalara aykırılık teşkil etmemek, kişiyi ve onun yakınlarını incitecek nitelikte olmamak kaydıyla kullanılmasında mevzuat açısından hiç bir sakınca bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece tüm bu hususlar ile Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi hükmü ve davacının sunacağı tüm deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir....

            Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır....

            UYAP Entegrasyonu