Ancak, edebe aykırı ve gülünç kelime ya da kavramların, aşiret, yabancı ırk ve millet isimlerinin, rütbe ve memuriyet bildiren isimlerin soyadı olarak alınmasına izin verilmez. Bu belirleme yapılırken objektif koşullardan çok değiştirme isteminde bulunanın mahkemeye sunacağı özel nedenlerin dikkate alınması gerekir. Bu özel, kişiye özgü nedenler; istemde bulunanın kişiliği, sosyal statüsü, aile ilişkileri de gözönünde bulundurularak hakim tarafından değerlendirilmelidir. Ad ve soyadı kişiliğin ayrılmaz bir öğesidir. Kişi bununla anılır ve tanımlanır. Ad veya soyadı niteliği gereği onu taşıyan kişi tarafından benimsendiğinde anlam taşır. Adını-soyadını benimsemeyen kişiliği ile özdeşleştirmeyen kimsenin, adını-soyadını değiştirmek istemesi en doğal hakkıdır. Böyle bir durumda, ad-soyad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir....
ı kendi nüfusuna kayıt ettirirken baba ismini "..." olarak yazdırdığını, müvekkilinin çevresinde lakabının "..." olduğunu, nüfusta adı geçen ... adlı kişinin bizzat müvekkili olduğunu, müşterek çocuk ...'ın halen müvekkilinin yanında onun bakım ve gözetiminde yaşadığını beyanla davanın kabulü ile müşterek çocuk ...'ın nüfus kayıtlarında "..." olarak yazılan baba adının "..." olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Ad ve soyadın değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir....
Böyle bir durumda, ad değiştirme istemlerini içeren davalarda davacının tercih ve arzusunun ön planda tutulması ve öncelikle dikkate alınması gerekir. Türk Medeni Yasasının öngördüğü "haklı neden" bu kapsam içinde değerlendirildiğinde hakimin bu konudaki takdiri; ileri sürülen nedenin ve yeni alınmak istenen ad veya soyadının toplum değerlerine ve yasanın buyurucu kurallarına ters düşmeyen, özellikle başkalarına veya çevreye zarar vermeyen, incitmeyen nitelikte bulunduğunun saptanmasıyla sınırlı olmalıdır....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davayı önce soy adı değişikliği olarak açtıklarını, ıslahla adı ve soyadı değişikliği talep edildiğini, haklı nedenlere dayanılarak dava açıldığını, davacının aile fertleri ile görüşmediğini, red kararının yerinde olmadığını, davacının haklı nedenleri bulunduğunu, yaşadığı olayların husumet derecesine dönüştüğünü, şu an ki adını ve soyadını kullanırken ruhsal bunalıma girdiğini, isim ve soy isim değişikliği hakkının tanınması gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta ad ve soyad değişikliği istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 23/10/2014 NUMARASI : 2014/250-2014/452 Dava dilekçesinde, davacının nüfustaki ad ve soyadının " olarak değiştirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ad ve Soyad Değiştirilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda salt taraf beyanları, tanık anlatımları ve kolluk tarafından düzenlenen tutanak ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Avukat ... davalı ... ... vekili olduğu halde karar başlığında, (kararın 1.sayfasında) ..., ... ve ... vekili olarak gösterilmesi, 3- Yargılamanın son oturumuna katılan Cumhuriyet Savcısının ad, soyad ve sicil numarasının mahkemenin gerekçeli kararının başlığında yazılmamış olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 08.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ad değiştirilmesi davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-a.2 .maddesinde “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Ad değiştirilmesi isteğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ad değiştirilmesi davası 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 2-a.2 .maddesinde “ad ve soyadın değiştirilmesi” çekişmesiz yargı işi sayılmış olup aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece Sulh Hukuk Mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Ad değiştirilmesi isteğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Adana 4.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 31.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK'nın 383. maddesine göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette sulh hukuk mahkemesidir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 27. maddesi uyarınca, haklı bir sebebe dayanmak kaydıyla, adın değiştirilmesi hâkimden istenebilir. Diğer yandan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun (b) fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....