Nüfus kütükleri resmi sicillerdir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların değiştirilmesi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi anlaşılır. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne tescil edilmiş, kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....
Bu açık hükümler karşısında; ölen kişinin nüfusta kayıtlı bulunmaması durumunda, önce doğum, sonrada ölüm olayının nüfus aile kütüğüne işlenebileceği kuşkusuzdur. Sonuç itibariyle; tapuda isim düzeltilmesi davalarında, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölüm bilgilerinin ancak nüfusa kaydedilmesinin sağlanmasından sonra, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün olabileceğinden; bu koşul gerçekleştikten sonra, yukarıda sıralanan diğer şartların da varlığı halinde davanın kabulü yoluna gidilebilecektir…” (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.07.2009 tarihli ve 2009/14-279 Esas, 2009/354 sayılı kararı) Dosya içerisindeki Nüfus Müdürlüğü yazısından, isminin düzeltilmesi istenen malikler “... ...” ve “... ...’nın” nüfusta kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bir kimsenin tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilebilmesi için nüfusta kayıtlı olması gereklidir....
Türk Medeni Kanununun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç, tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Dairemizin 09.11.2009 tarihli iade kararı üzerine nüfus müdürlüğünce verilen cevapta "... oğlu ..."in soyadının eski nüfus kütüklerinde soyadının "..." olarak yazıldığı yeni kütüğe sehven "..." olarak aktarıldığı, buna göre kişinin soyadının yeni kütüklerde ve mernis sisteminde "..." olarak 22.12.2009 tarihinde düzeltildiği" bildirilmiştir. Hal böyle olunca mahkemece en son gelen nüfus kaydı esas alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 01.02.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/11/2020 NUMARASI : 2020/252 ESAS- 2020/267 KARAR DAVA KONUSU : Soyadı Düzeltilmesi İstemli KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı idare temsilcisi tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfus kayıtlarında soy isminin "Can" olarak geçmekte olduğunu ancak bu isim ve soy isim sosyal yaşamda ve çevresinde mağdur ettiğini, daha önce yanlışlıkla soy isim düzeltme işleminin olduğunu, eski soy isminin Kızılkaya olduğunu, belirttiği gibi bir yanlışlıktan dolayı soy isminin "Can" olarak değiştirildiğini, sosyal yaşamda bu soy isimle tanındığını, nüfus kayıtlarındaki "Can" olan...
Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların, nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Somut olayda, tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilen; “... kızı, ... (... eşi)” yazılı kaydın, davacı tarafça “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş ve istemin kabulüne karar verilmiş ise de, getirtilen nüfus kaydında bu kişinin “... kızı, ... ...” olduğu anlaşılmakla infazda tereddüt yaratır şekilde hüküm tesisi; “... kızı ...” yazılı kaydın, davacı tarafça “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesi talep edilmiş, Mahkemece bu defa tapu kaydının “... kızı, ... ...” olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
Mahallesi 423 ada 4-15 ve 37 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında paydaş olarak malik isim hanesindeki "... oğlu ... ..." şeklindeki kaydın ve yine aynı yerde 423 ada 31 parsel ve 300 ada 5 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında müşterek malik isim hanesindeki "... oğlu ... ..." şeklindeki kaydın murisi babasına ait olduğunu beyan ile nüfus kaydına uygun olarak "... oğlu ... ..." şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava Medeni Kanunun 1027. maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup kamu düzenine ilşikin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline meydan vermemek için tapu maliki ile adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir....
Hükmü, davalı idare temsilcisi temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idarenin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Dava, tapuda isim düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda amaç tapu kaydında yazılı malike ait kimlik bilgilerinin nüfus kayıt bilgilerine uygun hale getirilmesidir. Hal böyle olunca muris ... kızı ... ...'ın evlendikten sonra soyisminin nüfusta "... kızı ... ..." olarak kayıtlı olup, evlilik öncesi "..." soyisminin son nüfus kaydında bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle nüfus kaydında yer almayan evlilik öncesi "..." soyisminin eklenmesi suretiyle düzeltme yapılması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiş ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur....
H.... kızı” yazılı kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde “... kızı ...” şeklinde düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, getirilen nüfus kayıtları ve yaptırılan zabıta araştırması sonucuna göre, davacının mirasbırakanı ile tapu malikinin farklı kişiler olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, Medeni Kanunun 1027.maddesi gereğince tapuda isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Tapu kayıtlarının düzgün tutulmasında kamu yararı bulunup, kamu düzenine ilişkin kayıt düzeltme davalarında mülkiyet nakline ... vermemek için tapu maliki ve adının düzeltilmesi istenen kişinin aynı şahıs olup olmadığının saptanması gerekir. Eldeki davanın gerekçede yazılı nedenle reddine karar verilmiş ise de, mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, böyle bir davayı tapu maliki ile mirasçıları açabilir....
Tutanakta bu şahsın 16.3.1931 doğumlu ... cilt 36 sahife 12 de kayıtlı olduğu ve beyanlar hanesinde de bu şahsın ölü olduğu yazılıdır.Dosya içinde bulunan davacının babası ... ...’ın aile nüfus kayıt tablosu incelendiğinde; ... ve ...’den olma 16.3.1931 doğumlu ..., ... köyü cilt 36, hane no 12 de kayıtlı ... ...’ın 20.8.1983 tarihinde vefat ettiği,bu şahsın davacının ağabeyi olduğu ve tesbit tutanağında detaylı olarak yazılı nüfus bilgilerinin bu şahsın nüfus bilgileri ile örtüştüğü, diğer bir deyişle bu şahsa ait olduğu anlaşılmaktadır. Davacının tesbitin yanlış yapıldığı iddiası var ise bu hakkını tapuda kayıt düzeltilmesi yolu ile değil tapu iptali ve tescil davası yolu ile aramalıdır. Bu nedenle, yanlışlığın giderilmesi mülkiyet naklini gerektirdiğinden, tapu iptali ve tescil davası açılması yerine tapuda isim düzeltilmesi yoluyla kayıt malikinin değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87.maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kusurlar araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca tapu kütüğündeki doğum tarihinin mahkemece düzeltilmesi doğru değildir....