Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi gereğince ad ve soyada ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevinde olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları düzenlenmiş ve düzeltme davalarında yetki ve görev yönünden ise düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Sözkonusu fıkranın b bendinde ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır. Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş, aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/337 KARAR NO : 2020/1641 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/09/2019 NUMARASI : 2018/63 ESAS - 2019/54 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ; Davacı dava dilekçesinde özetle; nüfusta soyadının Bayram olarak geçtiğini, bu soy ismi kullanmanın kendisine ciddi sıkıntılar çıkardığını, diğer akrabalarının soy isimlerinin Demoğlu olduğunu, bu nedenle kendi soy isminin de DEMOĞLU olarak düzeltilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece; "......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ...'nın 26.05.2011 gün 2011/2 sayılı davanamesi ile .... 01.04.1958 doğumlu ...'ın 18.11.1974 tarihinde 10.10.1958 doğumlu olara....ocukları gibi usulsüz bir şekilde nüfus kütüklerine kaydedilmesi nedeni ile davalı ...'ın usulsüz nüfus kaydının iptal edilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2020 NUMARASI : 2019/302 ESAS 2020/113 KARAR DAVA KONUSU : Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; soyadıyla çok şaka yapıldığı için ve yanlış anlaşılmalara neden olduğu için soyadının değişmesini ve yerine (Bülbül) soyadının yazılmasını talep ettiğini, soyad değişim tarihi bitmeden değiştirmek istediğini ve gereğinin yapılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmadaki beyanında davacının davasını ispat etmesi gerektiğini, davayı takip etmediklerini beyan etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/09/2022 NUMARASI : 2022/313 ESAS - 2022/522 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı dava dilekçesinde özetle; 30/06/1966 yılında evde doğduğunu, bu nedenle doğum tarihinin yanlış yazıldığını, kendisinin gerçek doğum yılının 30/06/1962 olduğunu, yaşının küçük yazılmasının hak kayıplarına neden olduğunu, yaşlılık ve emeklilik haklarını kullanamadığını beyanla yaşının 30/06/1962 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi gereğince, yabancı ırk ve millet isimlerinin soyadı olarak kullanılamayacağı gerekçesiyle bozulduğu, bozma kararı doğrultusunda mahkemece davanın reddine karar verildiği, kararın 18. Hukuk Dairesince onandığı, Milletler Arası Ahvali Şahsiye Komisyonunca imzaya açılan, Türkiye açısından 21/05/1975 tarihinde onaylanan ve 16/02/1977 tarihinde yürürlüğe giren 13/09/1973 tarihli ve 15226 sayılı ad ve soyadlarının nüfus kütüklerine yazılış şekline ilişkin sözleşmenin (14 nolu sözleşme) 6.maddesinin " akit taraflar makamlarınca nüfus kütüğüne düşürülen 2 veya daha fazla kayıtta, aynı kimsenin, değişik ad ve soyadlarla gösterilmesi halinde her Akit Tarafın yetkili makamları, gerektiğinde farklılıkların giderilmesi için tedbirler alacaktır....
Somut olayda, davacı, 01/02/1959 olan doğum tarihinin dosyaya ibraz edilen 19/03/2003 tarihli nüfus kayıt örneğinde 01/02/1954 olarak yazdığı iddiasıyla doğum tarihinin 1954 olarak düzeltilmesini ve nüfusa kayıt edilmesini talep etmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde ilgililerin nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme ve tespit davası açma hak ve yetkisine sahip oldukları hükmü mevcuttur. Bu tür davalarda basit yargılama usulü uygulanmakta olup, mahkemelerce resen/ doğrudan araştırma esastır. Mahkeme yaşı düzeltilmesi istenenin talebi ile bağlı değildir. Mahkemenin, kamu düzenine ilişkin bulunan resmi sicilleri/nüfus kayıtlarını doğru oluşturmak mecburiyeti vardır. Bunun için mahkemece yaş düzeltilmesi talep edilmesi halinde re'sen araştırma yapılması gereklidir....
Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK.'nun 427. maddesi gereğince sonuca etkili olmamak kaydıyla kanun yararına BOZULMASINA ve gereği yapılmak üzere kararın bir örneği ile dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, Türk uyruklu ... ile ....uyruklu...'ın aynı kişi ve davacının ...'ın kızı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu kanun hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vasisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacı ...'ın ... ile evlendiğinin ve kocası hanesinin ... hanesi olduğunun tespitini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....