ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/393 ESAS, 2021/4 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Dairemizde bulunan istinaf başvurusunun yapılan açık incelemesi sonunda; Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisinin istinaf başvurusu üzerine Sakarya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/393 Esas sayılı dosyası ve dava dosyasında verilen 12/01/2021 tarihli 2021/4 Karar sayılı gerekçeli kararı incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI: Davacı dava dilekçesinde özetle; kendisinin evde doğduğunu gerçek doğum tarihi 20/12/1985 tarihi olmasına rağmen yanlışlıkla nüfusa doğum tarihinin 15/03/1985 olarak yazıldığını belirterek doğum tarihinin 20/12/1985 olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi duruşmadaki beyanında, davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : Sakarya 2....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/251 KARAR NO : 2023/1238 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : NAZIMİYE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/07/2021 NUMARASI : 2021/25 ESAS - 2021/27 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin gerçekte 1960 yılında doğduğu halde nüfus kütüğüne 1963 olarak kaydedildiğini, müvekkilinin evde doğduğunu, hastane kaydının mevcut olmadığını, görünümü ve kemik yapısının da iddialarını doğrulayacağını, tam teşekkülü bir sağlık kuruluşundan alınacak raporla da gerçeğin ortaya çıkacağını ileri sürerek doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
şeklinde olduğunu, Yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, kişinin toplum içerisinde bilinip tanındığı adı ve soyadı ile anılmayı ve onu kayden de taşımayı istemesinin haklı sebep olacağı kabul edildiğini, yine yargıtayın mevzuata uygun kökleşmiş uygulamalarında, talep edilen ad ve soyadın Türk harflerinden oluşmasının yeterli olduğu ayrıca ad ve soyadın Türkçe olması zorunluluğu bulunmadığı gibi mevzuata uygun şekilde Türkçe harflerden oluşan yabancı ad ve soyadı alınmasının önünde de herhangi bir yasal engel bulunmadığı belirtildiğini, müvekkilinin nüfus kayıtlarında T1 olan ad ve soyadının, toplumda tanınıp bilindiği ve Avustralya vatandaşlığında kayıtlı olduğu şekilde "Desiree Murad" olarak değiştirilmesine ve nüfusa tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; "Dava, nüfus kayıtlarında adın düzeltilmesi talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'ün ölmeden evvel son yerleşim yerinin ... ilçesi olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiş ise de, madde metninde yetkili mahkemenin düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri olduğunun belirtildiği ve davacının yerleşim yerinin .../... olduğu, bu nedenle ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 27. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce ise, nüfus kaydının düzeltilmesi davalarında kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesi yetkili olup bu yetkinin kesin olduğu, ...'ün nüfus kaydının düzeltilmesi istemli davada yetkili mahkemenin ...'ün ikametgahının bulunduğu yer olan ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda, davacı dava dilekçesi ile dedesi olan ...'...
KARŞI OY: 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve bendinin birinci cümlesinde aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davasının ancak bir kere açılabileceği, aynı bendin son cümlesinde ise nüfus müdürlüğünün soyadı değişikliğinde eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzelteceği öngörülmüştür. Dosya içindeki nüfus kaydında davacının soyadının ... iken ... olarak değiştirildiği açıklaması yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğünün temyiz dilekçesinde sözü edilen değişikliğin Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesinin 13.6.1995 gün ve 1995/40-67 sayılı kararı ile yapıldığı belirtilmiş ise de sözü edilen mahkeme kararı dosyada bulunmadığı gibi nüfus kaydında da düzeltmenin dayanağı yazılı değildir. Mahkemece bu hususta gerekli araştırma yapıldıktan sonra davacının soyadının kendisi tarafından açılmış dava sonucu değiştirilmiş olması halinde davanın reddi gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....
Burada hemen belirtmek gerekir ki 5490 Sayılı Yasanın 36. maddesinin (b) bendi ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davalarına bir sınırlama getirilmiş bulunmaktadır. Sözü edilen bu madde bendine göre "aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir; soyadı değişikliğinde ... eş ve ergin olmayan çocukların soyadını da düzeltir." Dosyada toplanan bilgi ve belgelerden, özellikle ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilen Kurşunlu Asliye Hukuk Mahkemesinin 03.02.1955 gün ve 1954/195 E. 1955/39 sayılı kararından, davacının babası ...'ın "..." olan soyadının "Ansaroğlu" olarak değiştirildiği, bu mahkeme kararı doğrultusunda -hüküm tarihinde- ergin bulunmayan davacının soyadının da Ansaroğlu olarak düzeltildiği anlaşılmaktadır. Soyadı, aile adıdır. Türk Medeni Yasasının 321. maddesi hükmü uyarınca çocuk doğduğu anda ana ve baba evli ise ailenin, evli değilse ananın soyadını taşır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Yaş Düzeltim İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacının 01.12.1957 olan doğum tarihinin 01.01.1947 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından süresi içerisinde adli yardım talepli olarak temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1- Kararı temyiz eden davacı tarafından kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talep edildiğine göre, bu talep hakkında karar verme yetkisi kanun yolu incelemesini yapacak olan Yargıtaya aittir (HMK.md.336/3)....
NHK' nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. (Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/8070 Esas -2016/5856 Karar sayılı ilamı) Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 s. NHK' nun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 18....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/396 ESAS 2020/108 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Turgutlu 2....