Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada Karşıyaka 1. Asliye Hukuk,... 8.Asliye Hukuk ve Karayazı Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, yaşının düzeltilmesi istenilen davalı ...'in 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre düzenlenen adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre Nüfus Müdürlüğünce bildirilen yerleşim yeri olan" ... Mahallesi, 2195/2 Sokak, No : 9/2 ../..." adresinde ikamet ettiği, gerekçeli kararın anılan davalıya bu adreste bizzat tebliğ edilmesi ve 11.11.2008 günlü oturumdaki beyanı ile anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın ... 8. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki yaş tashihine ilişkin davada Küçükçekmece 1.Asliye Hukuk ve Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, yaş tashihi istemine ilişkindir. Somut olayda, yaşının düzeltilmesi istenilen davalının 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre düzenlenen adrese dayalı nüfus kayıt sistemine göre, Nüfus Müdürlüğünce bildirilen 16.01.2009 tarihli yerleşim yeri adresi olan "...ün 27.04.2011 günlü oturumda da tebligat yapılan adreste akrabaları ile kaldığını beyan ettiği görülmüştür. Bu durumda uyuşmazlığın Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

      Nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun tutulması kamu düzeniyle yakından ilgilidir. Bu bakımdan hakim resen araştırma ilkesinin bir sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (yaş düzeltim davaları da dahil ) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu tür davalarda hakim taleple bağlı kalmayarak doğru sicil oluşturmak zorundadır....

      < Davacının, 2.3.1333 tarihinde askerdeyken lekeli hummadan ölen …'ın kızı olduğundan bahisle şehit yetim aylığı bağlanması istemi, davacının aylığa hak kazandığı tarihten sonra yaptığı yaş tashihinin geçerli sayılamayacağı, 1.3.1334 olan eski doğum tarihi ile babasının ölüm tarihi arasında onbir ay fark olup bu doğum tarihine göre, askerde ölen …'nın kızı olamayacağı öne sürülerek reddedilmiş, bu işlemin iptali istemiyle açılan dava sonucunda İdare Mahkemesi davacının nüfus kayıt örneğinde …'nın kızı olarak görülmekle birlikte, doğum tarihinin 1.3.1334 olarak yazıldığının anlaşıldığı, yanlış yazılan doğum tarihinin Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla 1.10.1333 olarak düzeltildiği, bu düzeltmenin 5434 sayılı Kanunun 105.maddesinde kasdedilen yaş tashihi niteliğinde olmadığından doğum tarihinin 1.10.1333 olarak kabulünün gerektiği, bu nedenle yetim aylığı bağlanması isteminin reddinde isabet olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal etmiştir....

        Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

        NHK' nun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmi dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresindeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. (Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 2015/8070 Esas -2016/5856 Karar sayılı ilamı) Dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 s. NHK' nun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. (Yargıtay 18....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

        Nüfus kayıt düzeltme davalarının kamu düzenine ilişkin olması, davacının soyut iddiası dışında dosyada ispata yarar delil bulunmaması” nedeniyle davanın delil yetersizliğinden reddinin doğru olduğu sonucuna ulaşmışsa da, davanın nüfus kaydının değiştirilmesi hususunda ikinci defa açılmış olması nedeni ile usulden reddi gerektiği kanaatine ulaşmadığını, bu kararın da yaş tashihi davasının birden çok defa açılabileceğini gösterdiğini, öyle ki, Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğini Mad. 30/2 “ Haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin nüfus kaydında düzeltme yapılması hâkimden istenebilir.” 5490 Saylı Nüfus Hizmetleri Kanunu Mad 36/1- b “Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir.” ifadelerinin yer aldığını, hal böyleyken yukarıda izah ettikleri üzere müvekkilinin hak kaybı yaşadığını, yeniden yaş tashihi talebinde bulunmasının zaruret olduğunu, vergi dairesi ile sigorta ve nüfus idaresi arasında yaşanan yaş probleminin emekliliği...

        Mahkemece; davacıların kızları Merve'nin hastanede doğumuna dair belgeye dayanmışlar ise de, nüfus kaydında Merve'nin kardeşi Meltem ile ikiz göründüğü, kemik yaşı raporunda her iki çocuğun yaşının da 19 yaş olarak bildirilmesi karşısında davacıların beyanlarına itibar edilmeyerek, kemik yaşı tespitine ilişkin hastane raporları çocukların ikiz olduğuna ilişkin nüfus kayıtlarını doğruladığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava, doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen Merve'nin Meltem adlı ikiz kardeşi olduğu, mahkemece iki kardeşin birlikte tam teşekküllü bir sağlık kuruluşuna sevk edilerek ikiz olup olmadıkları konusunda heyet raporu alınması istenildiği, raporda her iki kardeşinde yaşının 19 yaş sonu ile uyumlu olduğunun bildirildiği anlaşılmakta ise de ikizlikle ilgili bir açıklama bulunmamaktadır....

          Mahkemenin ret kararı, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin (1.) fıkrasının (b) bendinde yer alan "Aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi davası ancak bir kere açılabilir" şeklindeki hükmüne dayanmaktadır. Bu hüküm, Anayasa Mahkemesinin 30.03.2012 tarihli 2011/34-48 sayılı kararıyla iptal edilmiş, iptal kararının 06.10.2012 tarihli 28433 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmasıyla, sözü edilen hüküm yürürlükten kalkmıştır. Dolayısıyla artık nüfus kayıtlarında aynı konuda ikinci defa düzeltme yapılmasının önünde kanuni bir engel kalmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu