Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanununun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur. Bu düzenlemelere göre çocuk soyadını; evlilik içinde doğmuş ise; ailenin, başka bir ifade ile babanın: evlilik dışında doğmuş, babayla bir soybağı kurulmamış ise anasının: soybağı ana ve babanın sonradan evlenmesiyle veya tanıma (TMK. m.295) yahut da mahkeme kararıyla (TMK. m. 301) kurulmuş ise babasının soyadını almaktadır. Bu düzenlemelerden çıkan sonuç şudur; çocuğun soyadı, ana ve babasıyla soybağı ilişkisini göstermektedir....

        Ne var ki; adın haklı sebeple değiştirilmesine ilişkin dava, kişisel durum sicilindeki mevcut kaydın değiştirilmesini ve düzeltilmesini gerektirdiğinden esas itibarıyla "nüfus kaydının düzeltilmesi" niteliğinde olduğu ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesine göre de, görevli asliye hukuk mahkemesinde açılıp karara bağlanacağı açık ve tartışmasızdır. Dolayısıyla çocuğun önadının değiştirilmesi için yasal temsilcileri tarafından açılan davalarla, ergin kişilerin ad ve soyadlarının değiştirilmesi davalarında görevli mahkemenin 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde yer alan hüküm gereğince asliye hukuk mahkemesi olduğunda bir duraksama bulunmamaktadır. Çocuğun hangi soyadı alacağı konusunda, yukarıda gösterildiği gibi Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesinde, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununda, Soyadı Nizamnamesinde ve Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelikte düzenlenmeler mevcuttur....

          Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

            nın soyadı "......" olduğu halde nüfus kaydında yer almadığını ileri sürerek ninesinin soyadının düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. ...-Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'na göre açılan nüfus kaydının (soyadının) düzeltilmesi davasıdır. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36.maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda Nüfus Müdürü veya Memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan Nüfus İdaresi Temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması, ...-Dava dilekçesinde davalı olarak Tapu Müdürlüğü gösterilerek dava açılmış ve dava dilekçesi Tapu Müdürlüğüne tebliğ edilmiş olduğu halde bu davalı yönünden olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi, ...- Kabule göre de; Dosyada mevcut nüfus kayıt örneğinden soyadının düzeltilmesi istenilen ...... kızı.....'...

              Medeni Kanunun Madde 311- 21 gereğince; müşterek çocukların soyadı Türkiye'de nüfusa hem anne hem babanın soyadıyla birlikte kaydolabileceğini, yapılan işlemlerin TMK 321. maddeye ve Anayasanın 41. maddesine aykırılık teşkil ettiğini, Konsolosluğun müşterek çocukların nüfus kaydını yaptıktan sonra davalı T4 müşterek çocukların nüfus kaydını resen düzeltmesinin 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 35....

              Kanun yararına bozma kararının, mahkemelerce verilen ve kanun yolundan geçmeden kesinleşen hükmün, usul ve kanuna aykırılığının tespitine münhasır olduğu, bozma ilamının sonuca etkili olmadığı, daha etkin olan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a.maddesindeki, "nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır." düzenlemesi ile 2891 Sayılı Soyadı Nizamnamesinin 10.maddesinde "7, 8, 9, 10 ve 11 inci maddelere aykırı olarak verilmiş adlar aile kütüklerine ve doğum tutanaklarına yazılamaz....

                Belirtilmelidir ki; 2525 sayılı Soyadı Kanununa dayalı olarak Bakanlar Kurulunun 24.12.1934 Tarihli ve 2/1759 Numaralı Kararı ile düzenlenen 27.12.1934 tarih ve 2891sayılı Resmi Gazetede Yayımlanarak 02.01.1935 tarihinde yürürlüğe giren ve halen yürürlükte bulunan Soyadı Nizamnamesinin, "Soyadı" başlığı altında düzenlenen bölümün 6. Maddesinde "Soyadı ya yalnız olarak veyahut (oğlu) ile birlikte kullanılır." hükmünü içermektedir. O halde, 2525 sayılı Soyadı Kanununa bağlı olarak düzenlenen Soyadı Nizamnamesinin 6. maddesinde "Soyadı ya yalnız olarak veyahut (oğlu) ile birlikte kullanılır" hükmü yer aldığı halde, davacının nüfus kaydında soy ismi "TINMAZ" olarak kayıtlı olup, soyadı tek kelimeden oluşacağından Soyadı Nizamnamesinin 6. maddesinde hükmüne rağmen davacının soyadının iki kelimeden oluşacak şekilde "TINMAZ ÖZDEMİR" olarak değiştirilmesine karar verilmesi hukuka uygun görülmemiştir....

                Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki bunların arasında malikin ana adı yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmışsa bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki kurallar araştırılarak idarece düzeltileceği dikkate alınmalıdır....

                  UYAP Entegrasyonu