Mahkemece; "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; Her ne kadar mahkemenizde Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davası açılmış ise de nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında talepte bulunan kişinin yerleşim yerinin , talepte bulunan yoksa kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde nüfus kaydının düzeltilmesinde talebinde bulunan davacının yerleşim yerinin Araklı olmadığı, Hollanda Krallığı olduğu, kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yerinin ise Düzce olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Düzce Asliye hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 2- Yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dosyanın KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE TALEP HALİNDE DÜZCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, (taraflardan birisinin yetkisizlik...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede ikiz çocuklar ... ve ’nın dedesi ... ve büyükannesi ... hanesindeki yanlış kaydın iptali, adı geçen çocukların annelerinin ... ve babalarının ... olduğunun tespiti ile hatalı kaydın düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir davada maddi olguları ileri sürmek taraflara, ileri sürülen maddi olguların nitelendirilmesi hakime aittir. Davacı bu dava ile ikiz çocuklar ... ve ’nın babasının ... annesinin ... olduğu halde, nüfus kaydında dedesi ... ile babaannesi ...’in çocukları imiş gibi tescil edildiğini bildirerek, çocuklar ... ve ’nın nüfus kayıtlarındaki anne ve baba adlarının iptali ile gerçek anne ve babası olan ... ile ... olarak düzeltilmesini istemiştir....
ın nüfus kütüğüne kayıtlı olan davacının oğlu ... ... ...'ın kaydının mükerrer olduğunu bildirerek bu kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiş ise de, mahkemece ek kararla süresinde yapılmayan temiz isteminin reddine karar verilmiş ve bu karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır. Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının ONANMASINA, 10.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mirasçılık belgesi verilmesi veya iptali istemine ilişkin davalar murisin mirasçıları, mirasçıları yoksa son mirasçı sıfatıyla Hazine ya da mahkemece yetki verilmek koşuluyla üçüncü kişiler tarafından açılabilir. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/145 Esas sayılı dosyasında davacı Hazine tarafından dava dışı kişiler ve bu kişilerden taşınmazı satın alan ...'e yolsuz tescil nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açıldığı, davanın kabulüne karar verildiği ve bu kararın Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2013/22980 Esas, 2014/1068 sayılı Kararı ile "Hazinenin açtığı mirasçılık belgesi istemli davanın sonucunun beklenmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulduğu ve yargılamanın derdest olduğu anlaşılmıştır. TMK'nın 30. maddesinde doğum ve ölümün nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunabileceği, nüfus kütüklerinde kayıt bulunmaması veya bulunan kaydın doğru olmadığının anlaşılması halinde gerçek durumun her türlü delille kanıtlanabileceği açıklanmıştır....
Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2011/18- 784 K. 2012/288 T. 11.4.2012 kararında açıklandığı üzere, "...her ne kadar, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinin 1. fıkrası kapalı olan kayıtta düzeltme yapılamayacağını düzenlemişse de, 2. fıkrasında yeni bir sebep ortaya çıktığında kapalı kaydın yeniden açılacağı ve kişisel durumda meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği..." açıktır. Yani, bir kaydın, üzerinde işlem yapılamayacak şekilde daimi olarak kapatılmış olması, kişilerin aile bağlarının tespit edilmesine engel teşkil etmez....
Aynı maddenin 2. fıkrasında ise; "Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." şeklindeki düzenleme ile de kapalı olan kaydın açılacağı haller düzenlenmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2011/18- 784 K. 2012/288 T. 11.4.2012 kararında açıklandığı üzere, "...her ne kadar, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinin 1. fıkrası kapalı olan kayıtta düzeltme yapılamayacağını düzenlemişse de, 2. fıkrasında yeni bir sebep ortaya çıktığında kapalı kaydın yeniden açılacağı ve kişisel durumda meydana gelen değişikliklerin kişinin kaydına işleneceği..." açıktır. Yani, bir kaydın, üzerinde işlem yapılamayacak şekilde daimi olarak kapatılmış olması, kişilerin aile bağlarının tespit edilmesine engel teşkil etmez....
Esas No:2017/12826 Karar No:2019/5470) 6100 sayılı HMK'nın 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir....
Dava, nüfus kaydının baba yönünden düzeltilmesi davası olmayıp, mükerrer kaydın iptali davasıdır. 2.Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkda, dosya arasında bulunan bilgi ve belgelerde davalıya ait olduğu iddia edilen iki ayrı kayıt bulunmakta olup; 21.06.1965 tarihinde nüfusa tescil edilen 01.02.1965 Münih doğumlu ... TC kimlik numaralı, İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mah. C.14, Hane 1080, ... ve ... kızı, . ... ile 14.03.1973 tarihinde nüfusa tescil edilen 01.11.1965 Ardeşen doğumlu,... TC kimlik numaralı, Balıkesir İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, C.11-Hane 233, ... ve ... kızı ...'...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/10/2019 NUMARASI : 2017/144 ESAS, 2019/614 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ad Ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı Nüfus Müdürlüğü Temsilcisince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
un; dahili davalıların murisleri olan .... ve ... ile kardeş olarak akrabalık bağının tespiti ve nüfusa bu bağ kurularak tescilini talep etmektedirler. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesi, "Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlat edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir." hükmüne yer verilmiştir....