ın nüfus kütüğünde 1998 olan doğum yıllarının 1993 ve 1996 olarak, oğulları Mehmet'in de nüfus kütüğünde 1996 olan doğum yılının 1997 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacılar dava dilekçesinde, çocuklarından ...'nın nüfus kütüğünde her ne kadar 15.05.1998 doğumlu olarak kayıt edilmiş ise de asıl doğum tarihinin 15.05.1993 olduğunu ileri sürerek kütükteki kaydın bu şekilde düzeltilmesini istemişler, mahkemece istem gibi davacıların kızının doğum yılının 1993 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir....
ın nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1983 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...'ın nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1983 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'ın ... adlı ikiz kardeşi olduğu anlaşılmasına karşın mahkemece iki kardeşin birlikte tam teşekküllü bir ... kuruluşuna sevk edilerek ikiz olup olmadıkları konusunda heyet raporu alınıp bu husus açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırmayla davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
ın nüfus kütüğünde 1996 olan doğum yılının 1989 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede ...'ın nüfus kütüğünde 01.12.1996 olan doğum tarihindeki yılının 1989 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; bu tür davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, davacının yaşının tespiti için ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü Adli Tıp Kurumunca düzenlenen tek hekim raporu ile yetinilip, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....
Mahkemece açıklanan bu eksikler giderildikten sonra davacının nüfusa tescil edildiği 8.4.1988 tarihinden önce nüfusa kaydı olmadığının saptanması durumunda; 506 sayılı Yasa’nın 120/2 maddesinde açıkça ilk defa sigortalı çalışmaya başladığı tarihteki nüfus kütüğünde yazılı doğum tarihinin esas alınacağının bildirildiği oysa davacının ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başladığını iddia ettiği 22.8.1978 tarihinde henüz nüfus kütüğünde tescili bulunmadığından artık davacı hakkında bu yasa hükmünün uygulanması söz konusu olamayacaktır. Hal böyle olunca artık davacının doğum tarihinin mahkemece düzeltilen 27.5.1963 tarihi olarak kabulü ile yaşlılık aylığı koşularının gerçekleşip gerçekleşmediği değerlendirilerek aylık istemi konusunda bir karar verilmesi gerekir Mahkemece bu maddi olgular nazara alınmadan yazılı şekilde davanın reddine verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi,6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383.maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkeme aksine bir düzenleme olmadığı surette Sulh Hukuk Mahkemesidir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun b fıkrasında ise ad ve soyada ilişkin düzenleme bulunmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... 5. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının çocuğunun nüfus kaydında anne adının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, doğan çocuğunun nüfus kaydında anne adı olarak yazılan ismin gerçek anne olmadığını, çocuğun annesinin gerçekte kendisi olduğunu belirterek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tespit ve Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nüfus kaydındaki ismin düzeltilmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2010 (Çrş.)...
Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir. HMK 383....
Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "...." olan adının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 maddesinde çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan adının "..." olacak şekilde düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye hukuk mahkemesince, davanın çekişmesiz yargı niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh hukuk mahkemesi tarafından ise, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendi uyarınca görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu, bu hususta özel kanunda açık düzenleme bulunduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. İsmin değiştirilmesi istemi, 6100 sayılı HMK'nın 382/2-a-2 de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiştir....