Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve davacı vekilinin duruşma istemi konu itibarıyla reddedildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin nüfus kütüğünde "..." olarak yazılı bulunan adının "Şah ..." olduğunu, geleneksel tüm toplantılarda ve çevresinde bu isimle anılıp bilindiğini ileri sürerek nüfus kütüğündeki adına Şah adının da eklenmesini ve Şah ... olarak kayıtların düzeltilmesini istemiş, mahkemece 2590 Sayılı Yasa ile lakap ve ünvanların kaldırıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 2590 Sayılı Efendi, Bey, Paşa Gibi Lakap Ve Ünvanların Kaldırılmasına Dair Kanunun 1. maddesi ile Ağa, Hacı, Hâfız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi ve Hazretleri gibi lakap ve ünvanlar kaldırılmış olup "Şah" kelimesi ise yurdumuzda bugüne kadar bir ünvan olarak değil salt ad olarak kişiler tarafından tercih edilmiş ve kullanılmıştır....

    in her ne kadar nüfus kütüğünde 05.12.1993 doğum tarihli ve ikiz olarak yazılmışlarsa da aslında ikiz olmadıklarını belirterek, ...'nın doğum tarihinin 05.12.1987, ...'in doğum tarihinin de 05.12.1986 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece istem gibi davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacıların kızları ....'in 05.12.1993 doğumlu olarak 20.12.1993 günlü tescil ile ikiz olarak nüfusa kaydedildikleri, bu kişilere ait ... Devlet Hastanesi Sağlık Kurulunca verilen 01.04.2009 günlü raporda her ikisi için de 22 yaş ile uyumlu olduklarının bildirildiği, ikiz olup olmadıkları konusunda bir tespite yer verilmediği anlaşılmaktadır. Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan hakim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgular doğrultusunda ve aynı hanedeki öteki kayıtlarla çelişki yaratmayacak biçimde karar vermek zorundadır....

      ın nüfus kütüğünde 1996 olan doğum yılının 1989 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davanamede ...'ın nüfus kütüğünde 01.12.1996 olan doğum tarihindeki yılının 1989 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; bu tür davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, davacının yaşının tespiti için ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü Adli Tıp Kurumunca düzenlenen tek hekim raporu ile yetinilip, davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....

        ın nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1983 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davaname ile ...'ın nüfus kütüğünde 1990 olan doğum yılının 1983 olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulü yönünde karar verilmiştir. Dosyaya getirtilen nüfus kayıt örneğinden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'ın ... adlı ikiz kardeşi olduğu anlaşılmasına karşın mahkemece iki kardeşin birlikte tam teşekküllü bir ... kuruluşuna sevk edilerek ikiz olup olmadıkları konusunda heyet raporu alınıp bu husus açıklığa kavuşturulmadan eksik inceleme ve yetersiz araştırmayla davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2- 87/77 sayılı kararı) Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği yada geçirilmediği söz konusudur....

          Mahkemece Nüfus İdaresinin 4.7.2006 tarihli cevabi yazıları ve 9.8.2006 tarihli Jandarma araştırma tutanağı 2005/157-200 sayılı veraset ilamı içeriği ve duruşmalarda dinlenen şahit beyanları tapulama tutanağı ve vergi kaydı tüm dosya ile birlikte incelenerek davanın kabulüne karar verilmişitir. Davalı idare vekili kararı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı idare vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- “Mülkiyet hakkının tescili” başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25.maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilevesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....

            Aynı Kanun’un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

              Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı). Soybağının reddi davası ile kayıt düzeltme davası, sonuçları (hane dışına çıkarmak) bakımından benzerlik göstermekte ise de, içerik ve yargılama kuralları açısından kendi özel hükümlerine bağlıdır. Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir....

                Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, temyiz istemi pul yokluğu nedeniyle reddedilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davalı ...'ın açık adresinin emniyet araştırması sonucu bulunamaması nedeniyle bu kere tapu sicil müdürlüğündeki adresine tebligat yapılamadığından ilanen tebligat yapılmış ise de, davalının nüfus kütüğünde yazılı adresinin araştırılmadığı görüldü. Mahkemece davalılardan ...'ın nüfus aile kütüğünde yazılı yerleşim yeri adresinin (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 7/g -50/1 ve Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğinin 13/1. maddeleri uyarınca) ilgili Nüfus Müdürlüğünden getirtilip bu adrese gerekçeli kararın tebliği ile tebliğ belgesi dosyasına konulduktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine bir kez daha GERİ ÇEVRİLMESİNE, 24.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Yargıtay'ın yerleşik uygulamasına göre; doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalarda, doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Mahkemece, Adli Tıp Kurumu ... Şube Müdürlüğünce düzenlenen tek uzman doktor raporu ile yetinilip davanın kabulüne karar verilmesi, 2-Dava dilekçesinde ... ... nüfus kütüğünde "..." olan adının "..." olarak düzeltilmesi hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden mahkemece dava dışı istem hakkında karar verilmiş olması, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 14.06.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu