Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Tapuda isim düzeltilmesi davalarında amaç tapudaki kayıtların nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Bu tür davalarda tapuda herhangi bir nedenle yanlış yazılan nüfus bilgilerinin nüfus kaydına uygun hale getirilmesi amaçlanmıştır. Dava konusu 262 parselde, kaydı düzeltilmesi istenen davacının murisi olduğu iddia edilen ... oğlu (ölü) ... ...’in nüfus kaydının bulunamadığı dosyadaki nüfus müdürlüğü cevabi yazısından ve ... 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2006/1525 esas 2007/257 karar sayılı veraset ilamı içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacının murisi nüfusa kayıtlı olmadığına göre tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlanması mümkün değildir. Diğer bir deyişle bağlantı ve dayanak oluşturacak bir nüfus kaydı yoktur. Bu durumda, tapuda isim düzeltilmesi yolu ile sorunun çözülemeyeceği, nüfus kaydı olmadığına göre tespit hükmü de kurulamayacağı düşünülmeden davanın tümden reddi yerine yargılamaya devamla yukarıda yazılı şekilde tespit kararı verilmesi doğru değildir....

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesince, Nüfus Kanunu 36. maddesi gereği nüfus davalarının davacının oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ve davacıların dava dilekçesinde belirttiği adres ve nüfus kayıtlarındaki adreslerini de ... olduğu gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. .... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise nüfus kayıtlarındaki kaydın iptaline ilişkin uyuşmazlık, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetki olup, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi istenen ...'in yerleşim yeri adresi .... olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; davacılar vekili, davacı müvekkillerin kardeşi olan mütevaffa ....'...

        un sicil kaydında adının yanlışlıkla "..." olarak yazılmış olduğunu, gerçekte nüfus kaydında adının "..." olarak yer aldığını, öte yandan çekişmeli taşınmazda diğer paydaş ...'ün soyadının "..." olarak yazılmış olduğunu, gerçekte nüfus kaydında soyadının "..." olarak yer aldığını ileri sürerek, anılan kişilerin sicil kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ... ...'un adının "..." olarak düzeltilmesi yönündeki isteğin konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, ...'ün soyadının "..." olarak düzeltilmesine ilişkin isteğin ise iddianın sabit olduğu gerekçesiyle kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekilince süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

          Ancak, bilindiği üzere tapu kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesine veya tespitine ilişkin taleplerdeki amaç, kayıt malikinin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesidir. Ne var ki, getirtilen nüfus kayıtlarında, kayıt düzeltilmesi istenilen ...’in, ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 10.12.1958 tarih ve 1958/398 Esas, 1958/459 Karar sayılı ilamıyla “...’’ olan soyadını değiştirerek “...” soyadını aldığı, yine kayıt düzeltilmesi istenilen ...’nin de soyadı “...” iken, boşanmasıyla “....” olan kızlık soyadını aldığı saptanmış olmakla, kararda bu hususun gözetilmemesi isabetsizdir. Davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazı yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 12/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Somut olayda;davacı 112409 ada 3 ve 112412 ada 1 parsel sayılı taşınmazlarda murisinin “... kızı ...“ olan kaydının nüfus kaydına uygun düzeltilmesini istemiştir.Murisin nüfus kaydı incelendiğinde “... kızı ...” olarak kayıtlı olduğu,soyadının bulunmadığı görülmektedir.Toplanan delillerden tapu malikinin davacının murisi olduğu tespit edildiğinden baba adının düzeltilmesi kararı doğrudur.Ancak dosya içinde bulunan nüfus kayıt örneğinde murisin soyadı bulunmadığı halde murise “...” soyadının eklenmesi doğru görülmemiştir.Bu nedenle murisin nüfus kaydında soyadı alıp almadığı yeniden araştırılmalı ve soyadı almamış ise bu talebin reddine, almış ise şimdiki gibi davanın kabulüne karar verilmesi gerekir. Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma yeterli görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 09.11.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, T1 Türkiye kayıtlarındaki ile aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı vekili, T1 Türkiye kayıtlarındaki Nure ile Suriye kayıtlarındaki Nure'nin aynı kişi olduğunun tespiti ve Türkiye kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. "5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- (a) maddesi, “Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ... olan soyadının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanı ile nüfus kütüğündeki “Samsağ" olan soyadının söylenmesi güç olup, yanlış anlamalara sebebiyet verdiğini, bu yüzden alay edildiğini ve çevrede ailece "Ağaoğlu" soyadı ile tanındıklarını bildirerek soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 27. maddesi hükmüne göre haklı nedenlere dayanılarak adın ve soyadın değiştirilmesi hakimden istenebilir....

                Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü (Hazine) ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Sicil Müdürlüğü (Hazine) davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Davacının yukarıda belirtildiği gibi davada tapu kayıtlarının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebilecekleri herhangi bir hakları da bulunmamaktadır....

                  Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davasında, davacı taraf tapu kayıtlarındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesini talep etmekte olup bu tür davalarda hasım gösterilen Tapu Sicil Müdürlüğü ile aralarında bir uyuşmazlık yoktur. Tapu Sicil Müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Gerçekte davada taraf değil, sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı söz konusu değildir. Davacının yukarıda belirtildiği gibi davada tapu kayıtlarının malik hanesindeki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebilecekleri herhangi bir hakları da bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu