Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda ;davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil ,gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir.Bu nedenle 6100 Sayılı HMK'nın 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 26.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Somut olayda; davacının nüfus kaydında ... olan soyadının ... olarak değiştirilmesi talebi nüfusa yanlış kaydedilen soyadının düzeltilmesi değil, gülünç duruma düştüğü gerekçesiyle soyadının değiştirilmesine ilişkindir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK'nun 382/2-a-2 kapsamında olan uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle;6100 sayılı H.M.K.’ nun 21.,22. ve 23. maddeleri gereğince Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 17.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki kızlık soyadının iptaline ilişkin davada Şişli 3. Asliye ve Şişli 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının bir takım zorluklar yaşamasına neden olduğunu bildirerek, kızlık soyadı olan Karaca soyadının iptaline karar verilmesini istemiştir. Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesince, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Şişli 2. Aile Mahkemesi ise, davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptalini istediği davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

        Dava, davacının evlenme ile kapatılan bekarlık hanesindeki soyadının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 14. maddesinde; “(1) Nüfus kaydının kapatılması; ölüm, gaiplik, Türk vatandaşlığının kaybı, evlenme, boşanma, evlât edinilme, soybağının düzeltilmesi veya reddi gibi olaylar nedeniyle bir kaydın üzerinde işlem yapılamaz hale getirilmesidir. (2) Kaydın kapatılmasına ilişkin sebep ortadan kalktığında veya kaydın yeniden açılmasını gerektirecek yeni bir sebep ortaya çıktığında kayıt yeniden açılır. Kaydın açılmasından sonra kişisel durumda meydana gelmiş olan olaylar kişinin kaydına işlenir.” hükmü düzenlenmiştir....

          Davalı nüfus müdürlüğü beyanında özetle; takdiri mahkemeye bırakmıştır. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili tarafından, yargılama aşamasında ileri sürülen ve istinaf dilekçesinde gösterilen nedenlerle kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, nüfus kayıtlarındaki soyadın düzeltilmesi talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nin 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmakla birlikte, kamu düzenine aykırılık halleri bu hükmün istisnasıdır ve bölge adliye mahkemesince re'sen gözetilmesi gerekir. Her ne kadar ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiş ise de hükme katılabilme olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; Genel olarak nüfus davalarında, en önemli dava açma koşulu davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasıdır. TMK’nin 27. maddesine göre, açılacak davalarda haklı sebepler göz önünde tutulacaktır....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde... olan soyadının ... olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, mahkemenin gerekçeli kararının içeriğinden; hüküm fıkrasının birinci parağrafında davacı ...'un yanında onun eşinin ve reşit olmayan çocuklarının da soyadlarının düzeltildiği görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36/1-b madde ve fıkrasında davacının soyadının düzeltilmesi halinde bu kişinin eşinin ve reşit olmayan çocuklarının soyadı değişikliklerinin kayıtlara işlenmesi ve düzeltilmesi nüfus müdürlüğüne verilmiş idari bir görevdir....

            Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

              Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; -K A R A R- Dava, nüfus kayıt düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacı, koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının sıkıntı yaşamasına neden olduğunu bildirerek, kızlık soyadı olan '...' soyadının iptaline karar verilmesini istemiştir. ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesince, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan söz edilerek görevsizlik kararı verilmiştir. ... 4. Aile Mahkemesi ise davacının evlilik sırasında koca soyadı ile birlikte kullandığı kızlık soyadının iptalini istediği, davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

                Somut olayda; davacı ..., nüfus kaydından anne hanesinde kayıtlı olduğunu, anne ve babasına ilişkin bir düzeltme talep etmediğini sadece soyadının değiştirilmesini istediğini ileri sürerek, nüfustaki soyadının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, soyadının değiştirilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK’nın 22. ve 23. maddeleri gereğince Bakırköy 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 07.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece tapu kayıt malikinin soyadı yasasının yürürlüge girmesinden evvel öldüğü ve soyadının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. 2525 sayılı Soyadı Kanunu 21.06.1934 tarihinde kabul edilerek 02.07.1934 tarihli resmi gazetede yayınlanmak suretiyle yürürlüğe girmiştir. Dosya içinde bulunan nüfus kayıtlarının incelenmesinden “Müheymit oğlu ...’ın” 1917 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Soyadı kanunundan önce ölen kişinin soyadı kullanması olanaksız ise de; nüfus kayıtlarına “Müheymit oğlu ...’ın” soyadının “ ...” olarak yazıldığı ve soyadı aldığı anlaşılmaktadır. Nüfus kayıtlarına soyadı yazıldığından dava kanıtlandığı taktirde tapu kaydına da soyadın yazılması olanaklıdır. 2010/7589-9359 Öte yandan, davacının tapu kayıt malikinin baba adının düzeltilmesi istemine ilişkin olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir Karar açıklanan bu nedenlerle bozulmalıdır....

                    UYAP Entegrasyonu