Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Davacının, yukarıda belirtildiği gibi kendisini haklı gösterecek vakıaların varlığını ispat ederek, ad veya soyadının uygun biçimde düzeltilmesi dışında ileri sürebileceği herhangi bir hakkı da bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfusta Ad ve Soyadı Düzeltilmesi İstemli Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında "..." olan adının "...", "..." olan soyadının "...." olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesine göre adın ve soyadın düzeltilmesi haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir. Somut olayda, dava iki ayrı talebi içermekte olup, birincisi davacının "..." olan adının "...", ikincisi ise "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davacının soyadının değiştirilmesine ilişkin talebinin reddinde, davanın ispatlanamaması nedeniyle, bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." soyadının, "..." olarak değiştirilmesi talebi aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda; davacı tarafından nüfusa kaydedilen "..." isminin, "..." olarak değiştirilmesi talebi, aynı zamanda nüfus kaydının düzeltilmesi sonucunu da doğurduğundan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 25.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İlk derece mahkemesince; yaşı düzeltilmesi talep edilenin kemik yaşına ilişkin olarak alınan sağlık kurulu raporu ile düzeltilmesi talep edilen doğum tarihinin uyumlu olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı baba Abdurrahman Akbalı tarafından yargılama sırasındaki gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dairece 05/11/2020 tarihli 2019/476 Esas 2020/877 Karar sayılı ilam ile; yaşı düzeltilmesi talep edilen T1 alınan nüfus kaydına göre 26/08/2020 tarihinde evlenerek ergin hale gelmesi nedeniyle gerekçeli kararın tebliği için dosyanın geri çevrilmesine karar verildiği, gerekçeli ilamın 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği ancak davacı T1 tarafından istinaf dilekçesinin sunulmadığı anlaşılmıştır. Dava, nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi talebine ilişkindir. Hükmü istinaf etme hakkı, hukuki yararı bulunmak kaydıyla davanın taraflarına ve aleyhine hüküm kurulan üçüncü kişilere aittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kişiye bağlı haklardan olan soyadın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Dava dilekçesine ekli vekaletname genel nitelikte olup, vekil eden davacı ... ...'un nüfus kaydında "..." olan soyadının "..." olarak düzeltilmesi konusunda özel bir yetkiyi içermemektedir. Vekilin, kişiye sıkı sıkıya bağlı kişilik hakları ile ilgili böyle bir davayı açabilmesi için vekaletnamesinde özel bir yetkinin bulunması gerekir....
Nüfus kayıtlarındaki mükerrer kaydın iptaline ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki, Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. Dosya kapsamından, davalılardan ... ... ve ... ... ait nüfus kayıt örneklerinden, yerleşim yeri adreslerinin ".../..." olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Sakarya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09/02/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, Kurum kayıtlarındaki soyad ve doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. ... numarası ile 16.11.1988 varide tarihli giriş bildirgesi ile... oğlu, 01.07.1964 doğumlu, .. nüfusuna kayıtlı olarak...ı ismi ile resen tescil edildiğini iddia eden 25.11.1963 doğum tarihli ve... ismindeki davacı Kurum kayıtlarındaki soyadı ve doğum tarihinin nüfus kaydına göre düzeltilmesini istemiş; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu tür aidiyet davalarında, gerçeğin tam olarak saptanması için, işin kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde etraflıca araştırılması gereği ortadır....