Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

da ikamet etmediklerini Diyarbakırda ikamet ettiklerini, duruşmada beyan etmeside gözönüne alındığında; bu durum karşısında davaya bakmaya mahkememiz yetkisiz olup, yetkili mahkeme Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi gereğince nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istenen davalıların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki asliye hukuk mahkemesi olan Diyarbakır Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Nüfuskayıtlarındaki anne ve baba adının düzeltilmesine ilişkin uyuşmazlıklardaki yetki Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1-a maddesi uyarınca kesin yetkidir. Anne ve baba adının düzeltilmesi istenen davalılardan ...'...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/357 ESAS 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 11/02/2020 tarih 2019/357 Esas 2020/35 Karar sayılı ilamına istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının nüfus kayıtlarında doğum tarihinin 01/01/1966 olarak kayıtlı olduğunu, gerçekte davacının doğum tarihinin 01/01/1963 olduğunu davacının evde doğduğunu, hastane kaydı olmadığını, davacının nüfus kayıtlarında 01/01/1966 olarak yazılı doğum tarihinin 01/01/1963 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 11/02/2020 tarih 2019/357 Esas 2020/35 Karar sayılı ilamı ile; "Davanın reddine" karar verilmiştir....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2019/357 ESAS 2020/35 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 11/02/2020 tarih 2019/357 Esas 2020/35 Karar sayılı ilamına istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının nüfus kayıtlarında doğum tarihinin 01/01/1966 olarak kayıtlı olduğunu, gerçekte davacının doğum tarihinin 01/01/1963 olduğunu davacının evde doğduğunu, hastane kaydı olmadığını, davacının nüfus kayıtlarında 01/01/1966 olarak yazılı doğum tarihinin 01/01/1963 olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. B)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İzmir 7. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 11/02/2020 tarih 2019/357 Esas 2020/35 Karar sayılı ilamı ile; "Davanın reddine" karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi Davacı, sigorta kaydında yanlış yazılan doğum tarihinin nüfus bilgilerine uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir. Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .......tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Davacı,...Bölge Pamuk Araştırma Enstitüsü bünyesinde mevsimlik işçi olarak çalıştığını, Kurum kayıtlarında doğum tarihinin 02.01.1971 olmasına rağmen 1968 olarak yazıldığını beyanla doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir....

      Numarasıyla Hüseyin ve Molladan olma Fatma Karakaş diye mirasçılık belgesi verildiğini, Foça Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlı 1250 parselin intikal işlemleri sırasında muris Fatma Karakaş'ın baba adının Hasan, anne adının Atiye olarak geçtiğinden murisin nüfustaki baba ve anne adı Hüseyin ve Molla'dan olma denildiği, intikal işlemlerinin yapılamadığını, murisi Fatma Karakaş'ın baba ve anne isminin tapu kayıtlarındaki Hasan ve Atiye isimlerinin doğru olduğunu, nüfustaki baba ve anne isimleri olan Hüseyin ve Molla'nın sehven yanlış yazıldığını, Fatma Karakaş'ın nüfus kaydının Hasan ve Atiye kızı olarak düzeltilmesine, nüfus hanesinin bu şekilde tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı Nüfus idaresi temsilcisi duruşmadaki beyanlarında, iki Fatma'nın aynı kişiler olmadığını, ayrı kişiler olduğunu, doğum tarihleri farklı olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Davacı, Kurum kayıtlarındaki doğum tarihinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        nın maliki olduğu 1529 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında doğum tarihinin “1937” yazıldığını ileri sürerek doğum tarihinin nüfus kayıtlarındaki gibi “1927” olarak düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine ilişkin olarak verilen karar 14. Hukuk Dairesince, ''..Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. Maddesi uyarınca kütükte bulunması zorunlu bilgiler arasında yer almayan doğum tarihinin düzeltilmesi mümkün değil ise de idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacının murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içerisinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir “tespit kararı” verilmelidir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacı tarafça, nüfustaki doğum tarihi olan 01.02.1988 tarihinin gerçeği yansıtmadığı, gerçek doğum tarihinin 01.04.1991 olduğu iddiası ile doğum tarihinin 01.04.1991 olarak düzeltilmesine yönelik işbu dava açılmıştır. Dosya arasında yer alan davacıya ait doğum tutanağı ile nüfus kaydının yapılan incelemesinde; davacının 01.02.1995 tarihinde nüfusa tescilinin yapıldığı ve doğum tarihinin 01.02.1988 olarak bildirildiği, davacının doğumunun sağlık kuruluşunda olmadığı ev doğumu olduğu,yine hükümet tabibi görüşünde davacının nüfusa tescil edildiği tarihte 7 yaşında olduğuna dair beyanda bulunulduğu anlaşılmaktadır....

          Temyiz Nedenleri Davacı temyiz dilekçesinde özetle, mahkemece bozmaya uyulmasına rağmen bozma kararının gerekliliklerinin yerine getirilmediğini, salt dosyada mevcut kadastro tutanaklarındaki hicri doğum tarihiyle nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin farklı olduğunun tespitine dayanarak davanın reddedildiğini, dava konusu tapu kayıtlarındaki isimler ile nüfus kayıtlarındaki isimlerin aynı olduğunun, kendisinin mirasçı olduğunun, soyadı farklılığındaki çelişkilerin giderildiğinin, kolluk araştırma tutanakları, tanık beyanları ve diğer bilgi ve belgelerle de uyuştuğunu, doğum tarihinin kütükte bulunmasının zorunlu olan kimlik bilgilerinden olmadığını, doğum tarihinin hicri-miladi dönüşüme göre uyuşmamasının davanın esası üzerinde etkisi olamayacağını ileri sürerek kararın bozulmasını istemiştir. 9. Gerekçe 9.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, tapu kaydında düzeltim istemine ilişkindir. 9.2....

            Asliye Hukuk ve Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kayıtlarındaki Sakine olan ismin Sabre olarak değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nun 382. maddesi uyarınca davanın çekişmesiz yargı işlemi kapsamında olduğu ve 383. maddeye göre de sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu bildirilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın Nüfus Hizmetleri Kanun’unun 36....

              UYAP Entegrasyonu