Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda adının değiştirilmesi istenilen küçük 18.01.1996 doğumlu olarak ... adıyla nüfusa kayıt edilmiş olup, bu ad yörede ve Ülke genelinde kişilere verilen adlardan biridir ve -dava dilekçesinde ileri sürüldüğü gibi- alay konusu edilecek nitelikte de değildir. Çocuğun nüfusa tescil edildiği tarihte konulan bu adın değiştirilmesi için davada ileri sürülen nedenler yerinde görülmediğinden, özellikle Türk Medeni Yasasının yukarıda sözü edilen maddesinde öngörülen haklı nedenin bulunduğu dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerle kanıtlanamadığından, bu bağlamda dinlenen tanık anlatımı da inandırıcı nitelikte bulunmadığından kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, nüfus kütüğündeki "..." adının "......" olarak değiştirilmesine hükmedilmiş olması doğru görülmemiştir....

    Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre, kişinin toplum içinde (aile bireyleri arasında ve çevresinde) bilinip tanındığı adını kayden de taşıması ve bu bağlamda nüfus kaydında gerekli değişiklikiğin yapılması konusunda dava açabilmesi için haklı neden sayılmaktadır. Öte yandan 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 36. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, aynı konuya ilişkin olarak nüfus kaydının düzeltilmesi (değiştirilmesi) davası ancak bir kez açılabilir. Dosyada toplanan bilgi ve belgeler incelendiğinde; somut olayda davacının adı "Song Yee" iken, Güney Kore vatandaşlığından Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına geçtiğinde idari işlemle "Mine" olarak değiştirilmiş bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu durum karşısında davacının önceki nüfus kaydında "Song Yee" olan adının "Mine" olarak değiştirilmesi dava yolu (yargı kararı) ile değil, idari bir işlemle gerçekleştirildiğinden; eldeki bu davanın aynı konuda açılmış ikinci bir dava olduğundan söz edilemez....

      Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen soyadının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Kanun'un 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nin 21. ve 22. maddeleri gereğince Karataş Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 24.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen adının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının 2013/12372 2013/11993 düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Kanun'un 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nin 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Çatalca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 11.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Davacının, nüfus kaydına hatalı kaydedilen soyadının düzeltilmesine ilişkin talebinin adın ve soyadının değiştirilmesi değil, yanlış kaydedilen adın ve soyadının düzeltilmesi olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, 5490 sayılı Kanun'un 36/1-a-b maddesi kapsamında olan uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.’nin 21., 22. ve 23. maddeleri gereğince Gönen Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 06.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Adın değiştirilmesi davasında davacı taraf, örfi yahut çevresel nitelikteki sebep veya sebeplere dayanıp, kendisini haklı gösterecek olguları ispat ederek, nüfus sicilinde değişiklik yapılmasını talep etmekte olup, esasen bu tür davalarda davacı ile hasım gösterilen Nüfus Müdürlüğü ile arasında gerçek bir uyuşmazlık olmayıp, nüfus müdürlüğü davada sadece yasal hasım olarak yer almaktadır. Nüfus Müdürlüğü, esasen davada taraf değil sadece ilgilidir. İlgililerin uzlaşması halinde çekişmenin ortadan kalktığından söz edilemez veya bu davalarda ilgili tarafın davayı kabulü sonuç doğurmaz. Taraflar arasında bu anlamda gerçek bir çekişmenin varlığı da söz konusu değildir. Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, ileride ortaya konulacak delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır....

              in, özel hayatında ve okul hayatında "Gökçe" olarak tanındığını ileri sürerek, çocuklarının "İrem" olan isminin ".." olarak değiştirilmesini talep etmişlerdir. 6100 Sayılı HMK'nun 382/2-a-2 maddesinde ad ve soyadının değiştirilmesi çekişmesiz yargı işlerinden sayılmış, 383. maddede ise, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesine ait olduğu belirtilmiştir. TMK'nun 27. maddesinde; "Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir." hükmü yer almaktadır. Davacıların talebine konu ad değişikliği de, hukuki niteliği itibariyle TMK'nın 27. maddesinde bahsi geçen haklı nedenle ad değişikliği davasıdır ve bu dava türü HMK'nun 383/2-a-2 maddesine göre çekişmesiz yargı işlerinden sayılır. Buna göre çekişmesiz yargı niteliğinde olan haklı nedenle adın değiştirilmesi davasının sulh hukuk mahkemesinde görülerek sonuçlandırılması gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın değiştirilmesine ilişkin davada İstanbul 14. Asliye Hukuk ve İstanbul 15. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, adın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ismin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın değiştirilmesine ilişkin davada Bodrum 2. Asliye Hukuk ve Bodrum Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, adın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, ismin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki adın değiştirilmesine ilişkin davada Zonguldak Asliye 1. Hukuk ve Zonguldak 2. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, adın değiştirilmesi istemine ilişkindir. Zonguldak Asliye 1. Hukuk Mahkemesince, ismin değiştirilmesi isteminin 6100 sayılı HMK'nın 382/II-a-2'de çekişmesiz yargı işi olarak düzenlendiği, HMK 383. maddeye göre çekişmesiz yargı işinde görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Zonguldak 2....

                      UYAP Entegrasyonu