"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Doğum yeri ve doğum tarihinin düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmada özetle; müvekkilinin...'da 27/07/1974 tarihinde doğduğunu...'da alınan doğum kayıtlarında ve hastane kayıtlarında adının... olarak kayıt yapıldığını, daha sonra ... ... nüfus idaresinden alınan belgede müvekkilinin adının ... olarak 15/12/1992 tarihinde değiştirildiğini, müvekkilinin bütün kayıtları ..., doğum tarihinin 27/07/1974, doğum yerinin de .... ... olarak gözüktüğünü ve Türkiye'deki nüfus kayıtlarının da bu şekilde düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 1-Davada, ... ile ...'nın nüfus kütüğündeki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiş olup, ... hakkında yöntemine uygun biçimde açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilmiş olması, 2-Mahkemece, ...'nın 20.09.1960 olan doğum tarihi 20.09.1962 olarak düzeltilmiş ise de, adı geçen kişinin nüfusa tescil tarihi 26.03.1962 dir. Bir kişinin doğmadan nüfusa tescili söz konusu olamayacağından bu şekilde bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da hayatın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumunda olup bu hususa dikkat edilmeden nüfus kayıtlarında düzeltme yapılması, Doğru görülmemiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/10/2018 NUMARASI : 2018/479 ESAS - 2018/1219 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus Kaydında Yer Alan Doğum Yerinin Düzeltilmesi KARAR : Taraflar arasında görülen davada davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen karara karşı davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmakla ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352. maddesinde düzenlenen ön inceleme konularında her hangi bir eksikliğin bulunmadığı, ayrıca 353/1- a maddesi kapsamında bir usule aykırılığın mevcut olmadığı anlaşılmakla; re’sen dikkate alınabilecek hususlar ayrık olmak üzere istinaf talep ve gerekçeleri ile tarafların ilk derece mahkemesinde ileri sürdükleri iddia ve savunmalar esas alınmak sureti ile dosya incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin gerçekte doğum yerinin "Amude" olduğunu ve Suriye kayıtlarında da doğum yerinin "Amude" olarak göründüğünü, ancak Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında...
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararıyla; mevzuat hükümlerine göre kesinleşmiş mahkeme kararıyla nüfus kayıtlarının düzeltilebileceği, olayda nüfus kayıtlarında 23/04/1949 doğumlu olarak gözüken davacının doğum tarihinin kesinleşmiş mahkeme kararıyla 23/11/1951 olarak tespit edildiği, anılan davada davalı idarenin de hasım mevkiinde olduğu görüldüğünden, bu tespitten sonra davalı idare tarafından mahkeme kararı uyarınca herhangi bir yoruma tabi tutulmaksızın veya başkaca bir işleme gerek olmaksızın davacının doğum tarihinin nüfus kayıtlarında düzeltilmesi gerektiği, mahkeme kararına uymak zorunda olan idare tarafından mahkeme kararı gerekçesi doğrultusunda davacının doğum tarihine ilişkin nüfus kayıtları düzeltilmesi gerekirken, aksi yöndeki dava konusu işlemde mevzuata ve hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir....
Her ne kadar, 08.05.2020 tarih ve 2505 sayılı olup, 9 Mayıs 2020 tarihli, 31122 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde yurt dışında doğanların doğum yerinin ülke ismi ile birlikte yazılması gerektiğine ilişkin bir düzenleme getirilmemiş ise de; yukarıda açıklandığı üzere, nüfus kütükleri resmi sicillerdir ve belgeledikleri olguların doğruluğuna kanıt oluştururlar. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 7. Maddesinde doğum yerinin nüfusa tescil edilmesi gereken bir nüfus olayı olduğu açıkça belirtilmiş olup, yurt dışında doğup vatandaşlığa alınanların nüfus kayıtlarında doğum yerinin bulunması gereklidir. Kişinin, doğduğu yerin hangi ülke içerisinde bulunduğunun nüfus kütüklerine yazılması karışıklıkların önlenmesi için elzemdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacıların nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, ..., ... ve ... adlı kardeşlerin nüfus kayıtlarına göre doğum tarihleri gerçek durumu yansıtmadığından gerçek duruma uygun olarak doğum tarihlerinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ...'in doğum tarihinin 09.05.1989, ...'nin doğum tarihinin 04.04.1988, ...'nin doğum tarihinin 24.09.1987 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilenlerin gerçek yaşının tespiti için Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden alınan 15.06.2011 günlü sağlık raporunda kemik yaşlarının ...'...
Bir kadının 3 ay 7 gün farkla 2 çocuğunun olması tıbben mümkün olmadığı halde, 24.09.1997 olan doğum tarihinin 24.09.1993 olarak düzeltilmesi nüfus kayıtlarında çelişki meydana getirmektedir. Hakim nüfus kayıtlarında düzeltme yaparken, kayıtlar arasında çelişki meydana getirmemeye ve hayatın doğal akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermesi gerekirken, bu hususa dikkat edilmeksizin nüfus kayıtlarında çelişki yaratacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 2-Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, doğru görülmemiştir....
ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek adının, soyadının, doğum yerinin ve doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davacının nüfus kaydında "..." olan isminin "..." olarak değiştirilmesi ayrıca doğum tarihinin ve doğum yerinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, nüfus kayıtları düzeltilmesi davalarında nüfus kaydı düzeltilecek olanın yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili mahkeme olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise Nüfus Kanununun 36. maddesinde belirtilen ilgilinin oturduğu yer mahkemesinin kesin ve kamu düzenine ilişkin bir yetki kuralı olmadığı, tarafların her hangi bir yetki itirazında da bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında "Şanlıurfa" yazılan doğum yerinin "Ankara" olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinde, Zübeyde Hanım Doğumevine müzekkere yazılarak davacıya ait doğum tutanağı ve dayanak belgelerin istenildiği ancak gelen cevabi yazıda davacının doğum tarihinin 20.01.1991 olmasına rağmen, 24.09.1991 tarihi itibariyle hastane kayıtlarında ilgilinin belgelerine rastlanılmadığına dair davacının doğum tarihi yanlış belirtilmek suretiyle cevap verildiği anlaşılmıştır....