Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. Diğer taraftan kayıt düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hâkim istemle bağlı kalmayarak re'sen yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır....

Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

Hukuk Dairesi'nin 2017/7116 Esas, 2018/2624 Karar sayılı, 22.02.2018 tarihli kararı) 22 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 22 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgeler yeterli olmadığından ve bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki oluşturacağından Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir. Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre bu tür davalarda doğum tarihinin düzeltilmesi istenenin gerçek yaşının tespiti için tam teşekküllü bir hastaneye gönderilerek sağlık kurulu raporu aldırılması zorunludur. Ancak, 25 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün değildir. Yaşının düzeltilmesi istenen T1 yaş tespitine esas Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin 02/01/2020 tarih, 549748318 no.lu raporunda Cemile'nin kemik yaşının 22 yaş üzeri ile uyumlu olduğu ancak kişinin kesin yaşının tıbben tespit edilemeyeceği bildirilmiştir....

Hukuk Dairesi'nin 2017/7116 Esas, 2018/2624 Karar sayılı, 22.02.2018 tarihli kararı) 22 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 22 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgeler yeterli olmadığından ve bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki oluşturacağından Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, davacının istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

Sırada doğan kişi olmasında rağmen nüfus kayıtlarında yapılan hatalar sonucunda müvekkilinin çoğu kardeşinden küçük gözüktüğünü, müvekkilinin eşi dahi 1956 doğumlu olduğunu, müvekkilinin ilk çocuğu olan Altun ise 1979 doğumlu olduğunu, basit bir matematik hesabında dahi 1962 yılında doğan bir kimse 17 yaşında olacağını, ancak müvekkilinin gerçekte ilk çocuğunu 27 yaşında kucağına aldığını, tüm bu hususlar ve diğer bilgiler tanık beyanlarıyla açıkça anlaşılacağını, nüfus kayıtlarında yapılan bu hatalar müvekkilinin bir çok resmi hak, iş ve işlemlerinde sıkıntılara ve sorunlara yol açmakta olup, müvekkili tarafından bu durum sıkıcı ve çekilmez bir hal aldığını, bu sebeplerle müvekkili tarafından işbu davayı açmakta hukuki yararı olup, nüfus kayıtlarında yapılan hatalı kayıtlarında işbu dava dosyası kapsamında yapılacak araştırma, dinlenecek tanıklar ve kemik yaşı tespitleriyle düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yaş tashihine yönelik nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106. maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesinin 1/c bendi de tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzenli ve gerçeğe uygun olarak tutulması kamu düzeni ile yakından ilgilidir. Nüfus kayıtlarındaki istemlerle ilgili davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır....

Davacının gerçek doğum tarihi ise 15.08.1968 olduğunu, evde doğduğundan hastane kayıtlarına doğum bilgisinin geçmediğini, davacının, gerek görünüşü itibarı ile gerekse de kemik yaş incelemesi neticesinde yapılacak inceleme ile gerçek yaşının tespit edilebileceğini, nüfus kayıtlarında gerçek yaşının çok üstünde yaş kaydı olması nedeni ile davacının resmi ve özel ilişkilerinde hukuki sorunlar yaşamakta olduğunu, günlük olağan yaşantısında da sık sık sorunlar ile karşılaştığını, tüm bu nedenlerle; mahkemece resen nazara alınacak sair nedenlerden dolayı davanın kabulü ile davacının gerçek yaşı olan 15.08.1968 tarihi olarak nüfus kaydının düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....

Bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki yaratacaktır. Hakim, nüfus kayıtlarında düzeltme yapılmasına karar verirken bu kayıtlar arasında çelişki yaratmamak ya da yaşamın olağan akışına ters düşecek durumlara yol açmamaya özen göstermek durumundadır."(Yargıtay 8. Hukuk Dairesi'nin 2017/7116 Esas, 2018/2624 Karar sayılı, 22.02.2018 tarihli kararı) 22 yaşından sonra tıbben yaş tespiti mümkün olmadığı gibi kayden 22 yaşın üzerinde olan davacının bu yaşının düzeltilmesi için mevcut bilgi ve belgeler yeterli olmadığından ve bir kişinin doğmadan nüfusa kaydı söz konusu olamayacağından bu suretle bir düzeltme nüfus kayıtlarında çelişki oluşturacağından Mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olup, davacıların istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yerinde değildir....

UYAP Entegrasyonu