Mahkemece; "Mahkememizce yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava, nüfustaki baba kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Dava; 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36.maddesi uyarınca nüfusta yaş tashihi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. "Dava dilekçesinde, davacının 05/07/1964 olan doğum tarihinin 05/07/1959 olarak düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi duruşmadaki beyanında; takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; "Dava dilekçesi, nüfus kayıtları, ölüm tutanakları ve tüm dosya içeriğine göre dava davacının annesi meteveffa Nazire Boyacı’nın doğum yılının düzeltilmesi taleplerine ilişkin olduğu görülmüştür. Davacı yan annesi Nazire Boyacı ile babası Mehmet Gedik ile imam nikahı ile evliyken dünyaya geldiğini ve kendisi 1- 2 yaşlarındayken annesinin vefat ettiğini, annesinin doğum yılının 1939 olmasına rağmen 1952 yılı doğumlu görünmesinden ötürü 5 yaşında davacıyı dünyaya getirdiği gibi anlaşılığı bu sebeplerle bir takım hukuki haklarını kullanmakta sorun yaşadığını ve yine davacının annesinin 1958 yılında vefat etmesine karşılık olarak nüfus kayıtlarında 1969 yılında vefat etmiş gibi göründüğünden bahisle nüfus kaydındaki bu yanlışlıkların giderilerek nüfus kaytlarının düzeltilmesini talep etmiştir....
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Kanife ve Katife'nin aynı kişiler olduğuna dair dayanak belgenin mevcut olmadığını, Ali ve Hüseyin Öztürk'ün hangisinin birinci hangisinin ikinci eş olduğuna ilişkin olarak Şalpazarı İlçe Nüfus Müdürlüğünden idarece kayıt düzeltme ve tamamlama işlemlerinin yapılabileceğini, Trabzon ili Şalpazarı ilçesi Kasımağzı mahallesi C:20 H:46 BSN: 3'de nüfusa kayıtlı Hasan ve Fatma oğlu Şarlı 01/07/1900 doğumlu ölüm tespiti nedeniyle kapalı Hüseyin Öztürk'ün ölüm tarihinin ilgili yönetmelik uyarınca Şalpazarı Nüfus Müdürlüğünce yapılacak kolluk araştırması sonucunda nüfus kaydına işlenebileceğini, ilgili kişiler hakkında Şalpazarı İlçe Nüfus Müdürlüğünden daha fazla bilgi alınabileceğini belirtmiştir. Mahkemece; " Dava, nüfus kayıtlarının gerçeği yansıtmadığı iddiasına dayalı 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
Dava; nüfus (diğer kayıtların düzeltilmesi istemli) istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında "Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kayıtla ispat edilir." hükmünü içermektedir. Yine 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinin (c) fıkrasında, "Tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil eder." hükmünü içermektedir. Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi ve nüfus kayıtlarına yönelik tespit davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Bu bakımdan hakim re'sen araştırma ilkesinin sonucu olarak kendiliğinden delil toplama yetkisine sahiptir....
D)İSTİNAF NEDENLERİ: Dahili davalı T5 vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, açılan dava ile nüfus kaydının düzeltilmesini talep ettiğini, dava konusunun nüfus kaydının düzeltilmesi olmasına rağmen davalının da hissedarı olduğu taşınmaz ile ilgili ihtiyati tedbir talebinde bulunulduğunu, ilk derece mahkemesince söz konusu taşınmazdaki muris Hafizenin hissesi üzerine 5.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğini, yapılan itirazlarının da mahkemece reddedildiğini, ihtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusunda verilebileceğini, uyuşmazlık konusunun nüfus kayıtları olmasına karşın taşınmaz hakkında ihtiyati tedbire karar verildiğini, dava sonunda taşınmaza ilişkin bir karar tesis edilmesinin de mümkün olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, nüfusta diğer kayıtların düzeltilmesi (tespiti) istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/02/2021 NUMARASI : 2020/281 ESAS - 2021/52 KARAR DAVA KONUSU : DİĞER KAYITLARIN DÜZELTİLMESİ İSTEMİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin annesi Nuran Gültekin ile babası Hüseyin Karaca'nın Erzincan Aile Mahkemesinin 2015/706 Esas, 2018/269 Kararı ile 27/03/2018 tarihinde boşandıklarını, Baba Hüseyin Karaca'nın müvekkiline karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini, evliliği devam ederken gayri meşru bir ilişki yaşadığını ve bir çocuğu olduğunu, müvekkilinin geçimini dedesi ve anneannesinin sağladığını, babasından herhangi bir yardım almadığı gibi kendisiyle de görüşmediğini belirterek nüfus kayıtlarında Karaca olarak geçen soyadının Gültekin olarak tashihini ve nüfus kayıtlarına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda, soybağı ihtilafı ortaya çıkmayacağından, açıklanan muhtevadaki davalar, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davasından ibaret kalacak ve görevli mahkeme, 5490 sayılı Kanunun 36/1- a maddesi uyarınca asliye hukuk mahkemesi olacaktır. Ancak, çocuğun doğduğu tarihte, genetik annenin evli bulunmaması halinde, anne yönünden dava, “Gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” davası olarak kalmakla birlikte; genetik anne ile evli olmayan genetik baba yönünden, “Babalık karinesi” gerçekleşmediğinden, genetik babanın nüfus kaydına işlenmesi talebi “Soybağı davası” niteliğini kazanacaktır. Bu takdirde ise uyuşmazlığın, 4787 sayılı Kanunun 4. maddesi uyarınca aile mahkemesi tarafından incelenip çözüme kavuşturulması gerekecektir (Yargıtay HGK 2013/354- 1554, 18. HD 2015/1360- 3281, 2015/1591- 4537)....
"İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 2583 Esas Yılı : 1989 Esas No : 1736 Karar Tarihi : 21/12/989 DİSİPLİN SORUŞTURMASI SIRASINDA GERÇEĞE AYKIRI OLDUKLARI SAPTANAN ÖĞRENCİ KÜTÜK DEFTERİNDEKİ DOĞUM TARİHLERİNİ ESAS ALIP, ZORUNLU ÖĞRENİM ÇAĞINI GEÇTİKLERİNDEN BAHİSLE İKİ ÖĞRENCİNİN KAYITLARINI SİLEN İLKOKUL MÜDÜRÜ DAVACININ, SÖZ KONUSU KAYITLARIN KENDİSİNİN GÖREVE BAŞLAMASINDAN ÖNCE YAPILMASI, BAŞKA BİR KANIT DA OLMAMASI KARŞISINDA KAYITLARDA TAHRİFAT YAPMAK SURETİYLE GERÇEĞE AYKIRI BELGE DÜZENLEDİĞİNDEN SÖZ EDİLEMEYECEĞİ, DAVACININ, KAYITLARIN DOĞRULUĞUNU ARAŞTIRMAMASI, USULSÜZ KAYIT İŞLEMLERİ YAPMIŞ OLMASI NEDENİYLE GÖREVİNİ GEREĞİ GİBİ YERİNE GETİRMEDE KUSURLU DAVRANDIĞININ KABULÜ GEREKTİĞİ HK....