Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu itibarla; davanameye göre davanın nüfus kayıtlarının düzeltilmesi istemine ilişkin olmayıp, soybağı davası niteliğinde olduğu anlaşılmakla, mahkemelerinin görevsizliğine, dosyanın görevli ve yetkili Adana Nöbetçi Aile Mahkemesine gönderildiği anlaşılmıştır. Adana 4. Aile Mahkemesinin 22.11.2022 tarih 2022/770 Esas 2022/897 Karar sayılı kararı ile; Davacının davalı Yaren'in anne adının T3 olarak düzeltilmesi talebi yönünden TMK'nun 282.maddesine göre çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulacağından çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti için açılan dava soybağı davası değil, doğuran kadının tespitine başka bir deyişle hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasında görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Gerçek annenin tespit edilmesi sonrasında babalık karinesine dayalı olarak babanın belirlenmesi mümkündür....

İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Soybağının reddinde, kişisel duruma ilişkin nüfus kaydında yer alan bilgi doğru olarak meydana gelmiş ve kütüğe tescil edilmiştir. Ancak bu doğru daha sonra soybağının reddi davası ile teknik anlamda bir yanlışlığa dönüştürülmüştür. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmayıp baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanun'un 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davalılar T5 ile T6 (Altınsoy)'ın gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek babaları olan H.Ali Altınsoy ve gerçek anneleri olan Ayşe Altınsoy olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Somut olayda; davacı ... ...'in anne-baba bir kardeşi olarak nüfusa kayıtlı 01.04.1926 doğumlu ...'nın 18.05.1989 tarihinde ...ile evlendiği, nüfus kayıtlarına göre bu evlilikten...adında çocukları olduğu ve 1987 yılında da öldüğü, davacının amcası ...'in ise (1867-1923) ... ile evliliğinden 01.07.1914 doğumlu ... adında kızlarının olduğu, adı geçenin bekar olarak 01.06.1960 tarihinde öldüğü tespit edilmiştir. Davada, davacının kardeşi olarak nüfusa kayıtlı ... ve ...'dan olma 01.04.1926 doğumlu ...'nın nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ve mükerrer olduğu iddiasi ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. İddianın kabulü halinde, yukarıda da açıklandığı gibi; 1926 doğumlu ...'...

      Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının ... durumu yansıtmadığı, ... yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, davalı ..., davacının babası ... tarafından verilen dilekçe ile yanıltıcı beyanla ...’in çocuğuymuş gibi nüfus kayıtlarına işlenmiştir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler ve dosyadaki deliller birlikte dikkate alındığında bu tescil işlemi yapıldığı sırada dahi davacının babası ...’in davalı ...’in kendi çocuğu olmadığını bildiği sabit olup, gerçeğe aykırı beyanıyla oluşturulan nüfus kaydının iptaline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davasıdır. O halde mahkemece yapılacak iş, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu gözetilerek, genel hükümler çerçevesinde uyuşmazlığı çözmekten ibarettir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada Tarsus 1. Aile ve Tarsus 2. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 2.Asliye Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın soybağı kurulmasına ilişkin olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1. Aile Mahkemesince, talebin nesebin düzeltilmesi davası değil erçeğe aykırı beyana dayanılarak oluşturulmuş nüfus kaydının düzeltilmesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda , davalılardan ...'nın gerçekte anne babasının davalılardan ...,... olduğu halde nüfus kaydına davalılardan ...,...'in çocukları olarak kaydettirmesi nedeniyle nüfus kaydının iptal edilerek düzeltilmesini talep edilmiştir....

          İlki mevcut nüfus kaydındaki anne ve baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik anne ve baba olduğu iddia edilen ... ile ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacının birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır....

            Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur....

              Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur (HGK 30/01/2008 gün 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Somut olayda; davacı T1 baştan yanlış olarak davalı T5'nın çocuğu olarak nüfus kütüğüne kaydedilmiştir. Bu durumda dava, davacı T1 ( T.C. kimlik numaralı) nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Açıklanan nedenlerle; davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davacı T1 vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Antalya 1....

              UYAP Entegrasyonu