Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in aynı kişi olduğunun tespiti ve ... TC kimlik nolu ...'e ait nüfus kaydının iptali ve davacıların hanesinde nüfusa kayıtlı olan ... isimli çocuğun nüfus kaydının mükerrer kayıt nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava edilmiştir. Bu durumda, dava niteliği itibarıyla bir nesep davası olmayıp, hatalı aktarım ya da mükerrer kayıt suretiyle nüfus kayıtlarının hatalı olduğu iddiasına dayalı nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca, nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan davanın asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 02/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Avustralya nüfus kayıtlarında bulunmasına rağmen Türkiye nüfus kaydında görünmeyen çocuğu nüfusa tescil edilecektir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1- c maddesine göre tespit davalarının açılabileceği, yine 36.maddede de davaların Asliye Hukuk Mahkemelerinde açılabileceği hükme bağlandığından davanın 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunun 36.maddesi gereğince nüfus kaydının düzeltilmesi davası olduğu ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından davanın HMK 114/1- c ve 115/2.maddeleri gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine ve Mahkemenin görevsizliğine dair karar vererek merci tayini için dosyanın resen dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. Dairemizce dosya üzerinden yapılan istinaf incelemesinde; Dava, Nüfus Kayıt Düzeltim istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, nüfus kaydındaki yanlış düşülen ölüm kaydının iptali ile sağ görünen kardeşi...'in nüfusuna ölüm kaydının işlenmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, ... adlı kardeşinin kendisine ait nüfus kaydını kullanarak yurt dışına gittiğini, orada öldüğünü ve ölüm kaydının bu kimlikle işlendiğini bildirerek, kendi nüfusuna işlenen ölüm şerhinin kardeşi... nüfusuna işlenmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü yönünde hüküm kurulmuştur. Miras hukukunu ilgilendiren ölüm kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin davada nüfus kaydına ölüm şerhi düşülen...'...

      Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise davacının yerleşim yeri adresinin "..." olduğu ve iptali istenen kaydında doğum yeri ve yerleşim yerinin "..." olduğu, ayrıca davacının oturma yeri ve yaşam faaliyetlerini sürdürdüğü yerleşim yerinin tam olarak tespiti için kolluk araştırması yaptırılarak davacının "..."'de oturduğu ve nüfus davalarında mahkemenin yetkisinin kesin olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, kızı ... ...'in 1982 yılında özürlü olarak doğduğunu ve doğumundan 20 gün sonra eceli ile vefat ettiğini, kızı ... ...'in nüfus kaydında sağ olarak gözüktüğünü, ölüm olayının nüfus kaydına işlenmediğini, bu nedenle nüfus kaydında sağ görünen esasında 1982 tarihinde vefat etmiş olan kızı ... ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında baba bir kızkardeşi olarak kayıtlı bulunan ...'ın ...olarak geçen anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiş, Mahkemece, nüfus kayıtlarında değişiklik yapılması istenen şahısların ölü olmaları sebebi ile kapalı olan kayıtlarında değişiklik yapılamayacağı, bu nedenle davacının bu talebinin kabul edilemeyeceği, çoğun içinde azı da vardır ilkesinden yola çıkılarak, davacının talebinin kardeşi...'nın annesinin ... olduğunun tespiti olduğu düşünüldüğünde, dosya içerisinde yer alan bilgilerden, dinlenen tanıklardan ...'...

          DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2-... Vek.Av.... 3-... vd. Dava dilekçesinde anne adının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ile davalı ... vekili Av.... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dilekçelerinde, davalılardan ...'ın nüfus kayıtlarında muris ...'ın ölü kızı ...'ın kızı olarak yazıldığını, oysa davalılardan ...'ın ... ile gayriresmi ilişkisinden doğan ...'ı ...'ın mahkeme kararı olmaksızın evlat edindiğini, ...'ın gerçek annesinin ... olduğunu ileri sürerek bu kaydın düzeltilmesini istemişler; mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava hatalı nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla beraber sonucu itibariyle soybağını da yakından ilgilendirmektedir....

            Tespit bilirkişilerinin sağ olup olmadığı araştırılmamış, sağ iseler bu konuda bilgilerine baş vurulmamıştır. Kayıt maliki olduğu iddia edilen ... ... nüfus kaydına göre ... ve ... kızı 1926 doğumlu olup 1995 yılında vefat etmiştir. Kayıt maliki görülen ... kızı ... ... tespit bilirkişilerinin beyanına göre 1935 doğumludur. Nüfus Müdürlüğünden kayıt malikinin kimlik bilgileri ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulması gerekirken, nüfus ve zabıta araştırması, kayıt maliki olduğu iddia edilen kişinin kimlik bilgilerine göre yapılmıştır. Davacı dava dilekçesinde, ... ... (...) adında bir başka kişinin de bulunduğu şeklinde beyanıda nazara alındığında mahkemece yapılan araştırma ve soruşturma hüküm kurmaya yeterli değildir....

              İlçesi Yerli Köyü 82 cilt, 8 hanede nüfusa kayıtlı olup bu hanedeki soyadı ...’tır. ...’nin aynı hanede ... ... adında 20.03.1917 doğumlu ana baba bir bekar kardeşinin olduğu ve kaydına göre de halen sağ olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece tapuda malik görünen ... Şahin’in davacının murisi ...'mi, yoksa ana baba bir kardeşi ... ...'mı olduğu hususu yeterince araştırılmamıştır. Adı geçen ...’in sağ olduğunun anlaşılması halinde ihtilafın ancak tapuda malik görülen bu kişiye husumet yöneltilmek suretiyle açılacak bir tür tapu iptali ve tescil davası ile çözümlenebileceği düşünülmeden Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan tapuda isim düzeltilmesi davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 06.11.2006 gününde oybirliği ile karar verildi....

                in ölü olduğunun tespitini istemiş, mahkemece hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava; davacının kardeşi ve kayden sağ olan ....ın ölü olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Bir hakkın kullanılması için bir kimsenin sağ veya ölü olduğunu veya belirli bir zamanda ya da başka bir kimsenin ölümünde sağ bulunduğunu ileri süren kimse, iddiasını ispat etmek zorundadır.( TMK 29-1) Nüfus sicilinde bir kayıt yok ise veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılır ise gerçek durum her türlü kanıt ile ispat edilebilir. (TMK 30 md. ) ''Her ilgili bir kişinin ölü veya sağ olduğunun mahkemece tespitini dava edebilir.'' (TMK 44-2) Dosyada mevcut nüfus kayıtlarının incelenmesinde ölüm tespiti istenen ....ın evli olduğu anlaşılmaktadır. Ancak evlilik ile ilgili kaydına dosya arasında rastlanmamıştır....

                  Mahkemece; "Tüm Dosya Birlikte Değerlendirildiğinde; Her ne kadar mahkemenizde Nüfus (Diğer Kayıtların Düzeltilmesi İstemli) davası açılmış ise de nüfus kaydına ilişkin düzeltme davalarında talepte bulunan kişinin yerleşim yerinin , talepte bulunan yoksa kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yeri adresinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde nüfus kaydının düzeltilmesinde talebinde bulunan davacının yerleşim yerinin Araklı olmadığı, Hollanda Krallığı olduğu, kaydın düzeltilmesi istenen kişinin yerleşim yerinin ise Düzce olduğu anlaşılmakla mahkememizin yetkisizliğine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "1- Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE, yetkili mahkemenin Düzce Asliye hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine, 2- Yetkili mahkemenin Düzce Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşıldığından dosyanın KARAR KESİNLEŞTİĞİNDE TALEP HALİNDE DÜZCE ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, (taraflardan birisinin yetkisizlik...

                  UYAP Entegrasyonu